İSTANBUL'DA DEPREM NE KADAR TEHLİKELİ İSE ...

Rize 18.08.2020 - 10:16, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 1610+ kez okundu.
 

İSTANBUL'DA DEPREM NE KADAR TEHLİKELİ İSE ...

“İstanbul’da deprem ne kadar tehlikeli ise Rize ve çevresinde de heyelan ve sel o kadar tehlikelidir.”   Denge korunmadığı zaman ne olur ? Coğrafi koşullara, toprağa, iklime, suya vs. uygun davranmak da merhamettir. “Dere kırk yılda bir yatağına döner.” derler. Dereler yataklarında serbest akmaz, istinat ile daraltılır, betonlaşma ve sağlıksız hafriyat devam ederse afet kaçınılmazdır.    Rize, Trabzon ve Artvin bölgesinde yağışın, yamaç eğimlerinin fazla olması ve düşük direnç özelliğine sahip kaya katmanının kolay ayrışması sonucu meydana gelen heyelanlar, sosyo-ekonomik sorunlar doğurmaktadır.   Bölge heyelanlarından sonra ortaya çıkan etkiler kompleks bir yapıya sahiptir. İnsan kaybı, psikolojik sorunlar, hayvan kaybı, yerleşim yeri hasarları, su boru hatlarının olumsuz etkilenmesi ve ulaşımın engellenmesi gibi olumsuz etkiler meydana gelmektedir.   Eski yıllarda büyüklerimiz, ilk bakışta çok uygun gibi gözükse de köy ve mahallelerin belirli yerlerinde ev yapılamayacağını söylerlerdi. Sebebi sorulduğunda ise; yıllardır o bölgenin sürekli çığ, sel ve heyelana uğradığını ve yine uğrayabileceğini belirtirlerdi.   Yukarıda örnek verdiğim “yerel ve geleneksel bilinç” olarak adlandırdığım bu kültür; zamanla nüfusun artması, arazinin kardeşler arasında bölünmesi ile kaybedilmiş ve yıllardır riskli alan olarak nitelendirilen arazilere, afet riski taşıyan yapıların yapılması ile yok olmuştur.   İnsan hayatını ve çevreyi bu denli sosyal, ekonomik ve sağlık açısından etkileyen heyelanların zararlarını en aza indirgeyebilmek için; heyelanlarla ilgili verilerin sağlanmasında ortaya çıkan güçlüklerin disiplinler arası çalışmalar yapılarak ortadan kaldırılması gerekmektedir. Kurulabilecek bir komisyonla birlikte çalışabilecek kurum ve kuruluşlar, akademisyenler, mühendisler belirlenerek bölge halkı bilinçlendirilip heyelan riski olan kesimlerdeki arazilerin daha bilinçli şekillerde kullanılması konusunda uyarılmalıdır.   Mühendislik hesaplarından uzak, plansızca yapılan ve yapımı devam eden riskli yapıların; akraba, eş, dost ayrımı yapmadan, devletimizin imar ve kolluk birimleri tarafından taviz vermeden belirlenmesi ile can ve mal kaybının biran önce önlenmesi gerekilmektedir. Herhangi bir alanın planlaması yapılırken imar durumuna sadece fiziksel kazanım açısından bakmamak gereklidir. “Doğa ile plan” ilkesi benimsenerek, her açıdan bütüncül ve sağlıklı kentleşme anlayışı ile hareket edilmelidir.   Unutmayınız. “İstanbul’da deprem ne kadar tehlikeli ise Rize ve çevre illerde de dere yataklarında ki riskli yapılar o kadar tehlikelidir.”   Muhammet KASPAROĞLU Harita Y. Mühendisi
“İstanbul’da deprem ne kadar tehlikeli ise Rize ve çevresinde de heyelan ve sel o kadar tehlikelidir.”
 

Denge korunmadığı zaman ne olur ? Coğrafi koşullara, toprağa, iklime, suya vs. uygun davranmak da merhamettir. “Dere kırk yılda bir yatağına döner.” derler. Dereler yataklarında serbest akmaz, istinat ile daraltılır, betonlaşma ve sağlıksız hafriyat devam ederse afet kaçınılmazdır. 
 

Rize, Trabzon ve Artvin bölgesinde yağışın, yamaç eğimlerinin fazla olması ve düşük direnç özelliğine sahip kaya katmanının kolay ayrışması sonucu meydana gelen heyelanlar, sosyo-ekonomik sorunlar doğurmaktadır.
 

Bölge heyelanlarından sonra ortaya çıkan etkiler kompleks bir yapıya sahiptir. İnsan kaybı, psikolojik sorunlar, hayvan kaybı, yerleşim yeri hasarları, su boru hatlarının olumsuz etkilenmesi ve ulaşımın engellenmesi gibi olumsuz etkiler meydana gelmektedir.
 

Eski yıllarda büyüklerimiz, ilk bakışta çok uygun gibi gözükse de köy ve mahallelerin belirli yerlerinde ev yapılamayacağını söylerlerdi. Sebebi sorulduğunda ise; yıllardır o bölgenin sürekli çığ, sel ve heyelana uğradığını ve yine uğrayabileceğini belirtirlerdi.
 

Yukarıda örnek verdiğim “yerel ve geleneksel bilinç” olarak adlandırdığım bu kültür; zamanla nüfusun artması, arazinin kardeşler arasında bölünmesi ile kaybedilmiş ve yıllardır riskli alan olarak nitelendirilen arazilere, afet riski taşıyan yapıların yapılması ile yok olmuştur.
 

İnsan hayatını ve çevreyi bu denli sosyal, ekonomik ve sağlık açısından etkileyen heyelanların zararlarını en aza indirgeyebilmek için; heyelanlarla ilgili verilerin sağlanmasında ortaya çıkan güçlüklerin disiplinler arası çalışmalar yapılarak ortadan kaldırılması gerekmektedir. Kurulabilecek bir komisyonla birlikte çalışabilecek kurum ve kuruluşlar, akademisyenler, mühendisler belirlenerek bölge halkı bilinçlendirilip heyelan riski olan kesimlerdeki arazilerin daha bilinçli şekillerde kullanılması konusunda uyarılmalıdır.
 

Mühendislik hesaplarından uzak, plansızca yapılan ve yapımı devam eden riskli yapıların; akraba, eş, dost ayrımı yapmadan, devletimizin imar ve kolluk birimleri tarafından taviz vermeden belirlenmesi ile can ve mal kaybının biran önce önlenmesi gerekilmektedir. Herhangi bir alanın planlaması yapılırken imar durumuna sadece fiziksel kazanım açısından bakmamak gereklidir. “Doğa ile plan” ilkesi benimsenerek, her açıdan bütüncül ve sağlıklı kentleşme anlayışı ile hareket edilmelidir.
 

Unutmayınız. “İstanbul’da deprem ne kadar tehlikeli ise Rize ve çevre illerde de dere yataklarında ki riskli yapılar o kadar tehlikelidir.”
 


Muhammet KASPAROĞLU
Harita Y. Mühendisi
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi