LAFİ EĞİP BÜKMEYE GEREK YOK.

Türkiye 27.11.2020 - 22:15, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2081+ kez okundu.
 

LAFİ EĞİP BÜKMEYE GEREK YOK.

Haberin Olsun! Lafı eğip bükmeye gerek yok. İnsanlık artık bir yol ayrımında. İster kabul edilsin ister edilmesin yeni bir dünya düzeni kurgulanmakta. Birbirimizi kandırmaya kalkmayalım. Ortaya çıkan hadisenin öngörülemeyen bir durumdan kaynakladığına birbirimizi inandırmaya zorlamayalım. Dünyanın en büyük mikrobiyoloji laboratuvarının yanı sıra dünyanın en büyük teknoloji laboratuvarlarından bir tanesi de Wuhan’da. Virüsün, laboratuvarda üzerinde araştırma yapıldığı sırada yarasadan bir çalışana bulaştığını ve oradan da yayıldığına mı inanacağız. Öyle mi? Fransız Nobel ödüllü viroloğun, “Covid-19 hastalığına neden olan SARS-CoV-2 virüsünde AIDS'e yol açan virüsten parçalar olduğunu iddia etmesini ve Virüsün bu nedenle ancak laboratuvarda üretilmiş olabileceğini” öne sürmesini saçma bulanlar bu işin aslının ne olduğuna dair inandırıcı ve ikna edici bir düşünce ortaya koyamadığı aşikârdır. Bilgisayarı ve bilgisayar için gerekli olan programları üretip satan ünlü simaların, teknoloji devlerinin aynı zamanda bu programların çalışmasını engelleyen virüs programları da geliştirip satması, antivürüs programları piyasaya sürmesi ilk bakışta aklın anlayacağı durum değildi. Maalesef böyle bir süreçten geçildi. Bugün yaşadığımız sorunu anlayabilmek için dün sıradan gördüğümüz anormalliklere dönüp bir daha bakmamız gerekmektedir. Makineye virüs bulaştırırken hiçbir ahlakı değeri önemsemeyenler, insana virüs bulaştırmaya yeltenmelerinden yüzleri kızarır mı? Asla! O kadar da değil mi? Kabul etmiyor musun:? Bilgisayarı formatlayanlar insanları da formatlayacaklar. Kast ettiğin buysa çok ileri gittin. Dur!.. Dünya devletleri, sağlık örgütleri virüsten kurtulmak için topyekün çaba sarf etmekte. Anlamıyor musun?.. Aylarca evlerimize kapandık. Sosyal, ekonomik hayat felç oldu. Büyük bir kriz yaşanıyor. Farkında değil misin?.. Kaldı ki bilgisayara virüs bulaştıranlar antivürüs programı geliştirdiyse; insana bulaşan virüs için bir çare bulurlar. Kaygılanma!.. Bu işleri yapanların kendi cümlelerini bizlere kurdurup söyletmesi ne acı bir gerçek! Alıştıra alıştıra hazırlık yapılıyor. Kabul etmek zorunda kalacağımız “beklenen gün için” koşullar olgunlaştırılıyor. Önümüze sunulacak çözüme razı gelebilecek kıvamın oluşması bekleniyor. Çözüm zaten rafta hazır halde tutulmakta… Teknolojinin uğultusunda dün sağır olduk. Aslında kör olmamızda isteniyordu… Bugün niyetler gün yüzüne çıkınca sorgulamak durumundayız. Aksı halde yarını da kaybederiz. Dün; bilgisayar ve programını yapıp satanların kendi icatlarına virüs bulaştırıp birde virüsten temizleme programı satmalarındaki niyeti sorgulamadığımızdan bugün bu yol ayrımına geldik. Bu anormalliği normal kabul ettiğimizden ne yazık ki ipin ucunu kaybettik. Bilgisayara virüs bulaştıran mankurt zihniyet, insana da bulaştırmanın deneme sürümünü piyasaya sürmüş bulunmaktadırlar. Bilgisayar programları için antivürüs programı geliştirenler insana takacakları çiplerle “virüse karşı kalkan oluşturduk” demenin gayretindeler. Yakın bir zamanda, deri altına yerleştirilmiş cipler sayesinde virüse yakalanmadığı ya da virüslü bir vakanın salgından kurtulduğu birkaç denek üzerinden bütün dünyaya gösterildiğinde; geridekilerin sıraya girmesini; bir an önce şifa bulmak için bekleyenlerin bu çözümü bulanlara “şimdiye kadar neredeydiniz” diye sitemde bulunmasını kestirmek zor değildir. Böyle bir durumun nasıl sonuçları doğuracağını tahmin etmek de zor olmasa gerekir. Kendisine cip taktıran kişinin formatlanabilecek bir canlıya dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır. Bir yol ayrımındayız. Dünyaya, İnsanlığa musallat olmuş küresel odakların ellerine geçirdikleri güçle yetinecekleri yok. Azgınlıklarının önünü kesecek, engelleyecek ne varsa bertaraf etmenin gayretinde olacakları da kesin. Tek dünya devleti uğruna; bütün ideolojileri, inançları, parayı, ellerinde tutma, yönetme ve yönlendirme; bilinçleri şekillendirme maksadı güttükleri apaçık ortada… Yeni bir uygarlık kisvesiyle kurulmaya çalışılan bu düzenin seyircisi olamayız. Kendimize dönüş yapıp içsel bir muhasebeden geçmek durumundayız. Hesapları olanların pazarına düşmeden hesabını vereceğimiz bir ömrün akıbetine akıl yormalıyız. Başka yolu yok!   Halil PEHLİVAN

Haberin Olsun!


Lafı eğip bükmeye gerek yok.


İnsanlık artık bir yol ayrımında. İster kabul edilsin ister edilmesin yeni bir dünya düzeni kurgulanmakta.


Birbirimizi kandırmaya kalkmayalım. Ortaya çıkan hadisenin öngörülemeyen bir durumdan kaynakladığına birbirimizi inandırmaya zorlamayalım.


Dünyanın en büyük mikrobiyoloji laboratuvarının yanı sıra dünyanın en büyük teknoloji laboratuvarlarından bir tanesi de Wuhan’da.


Virüsün, laboratuvarda üzerinde araştırma yapıldığı sırada yarasadan bir çalışana bulaştığını ve oradan da yayıldığına mı inanacağız. Öyle mi?


Fransız Nobel ödüllü viroloğun, Covid-19 hastalığına neden olan SARS-CoV-2 virüsünde AIDS'e yol açan virüsten parçalar olduğunu iddia etmesini ve Virüsün bu nedenle ancak laboratuvarda üretilmiş olabileceğini öne sürmesini saçma bulanlar bu işin aslının ne olduğuna dair inandırıcı ve ikna edici bir düşünce ortaya koyamadığı aşikârdır.


Bilgisayarı ve bilgisayar için gerekli olan programları üretip satan ünlü simaların, teknoloji devlerinin aynı zamanda bu programların çalışmasını engelleyen virüs programları da geliştirip satması, antivürüs programları piyasaya sürmesi ilk bakışta aklın anlayacağı durum değildi. Maalesef böyle bir süreçten geçildi.


Bugün yaşadığımız sorunu anlayabilmek için dün sıradan gördüğümüz anormalliklere dönüp bir daha bakmamız gerekmektedir.


Makineye virüs bulaştırırken hiçbir ahlakı değeri önemsemeyenler, insana virüs bulaştırmaya yeltenmelerinden yüzleri kızarır mı? Asla!


O kadar da değil mi? Kabul etmiyor musun:?


Bilgisayarı formatlayanlar insanları da formatlayacaklar. Kast ettiğin buysa çok ileri gittin. Dur!..


Dünya devletleri, sağlık örgütleri virüsten kurtulmak için topyekün çaba sarf etmekte. Anlamıyor musun?..


Aylarca evlerimize kapandık. Sosyal, ekonomik hayat felç oldu. Büyük bir kriz yaşanıyor. Farkında değil misin?..


Kaldı ki bilgisayara virüs bulaştıranlar antivürüs programı geliştirdiyse; insana bulaşan virüs için bir çare bulurlar. Kaygılanma!..


Bu işleri yapanların kendi cümlelerini bizlere kurdurup söyletmesi ne acı bir gerçek!


Alıştıra alıştıra hazırlık yapılıyor. Kabul etmek zorunda kalacağımız “beklenen gün için” koşullar olgunlaştırılıyor. Önümüze sunulacak çözüme razı gelebilecek kıvamın oluşması bekleniyor.


Çözüm zaten rafta hazır halde tutulmakta…


Teknolojinin uğultusunda dün sağır olduk. Aslında kör olmamızda isteniyordu…


Bugün niyetler gün yüzüne çıkınca sorgulamak durumundayız. Aksı halde yarını da kaybederiz.


Dün; bilgisayar ve programını yapıp satanların kendi icatlarına virüs bulaştırıp birde virüsten temizleme programı satmalarındaki niyeti sorgulamadığımızdan bugün bu yol ayrımına geldik. Bu anormalliği normal kabul ettiğimizden ne yazık ki ipin ucunu kaybettik.


Bilgisayara virüs bulaştıran mankurt zihniyet, insana da bulaştırmanın deneme sürümünü piyasaya sürmüş bulunmaktadırlar.


Bilgisayar programları için antivürüs programı geliştirenler insana takacakları çiplerle “virüse karşı kalkan oluşturduk” demenin gayretindeler.


Yakın bir zamanda, deri altına yerleştirilmiş cipler sayesinde virüse yakalanmadığı ya da virüslü bir vakanın salgından kurtulduğu birkaç denek üzerinden bütün dünyaya gösterildiğinde; geridekilerin sıraya girmesini; bir an önce şifa bulmak için bekleyenlerin bu çözümü bulanlara “şimdiye kadar neredeydiniz” diye sitemde bulunmasını kestirmek zor değildir.


Böyle bir durumun nasıl sonuçları doğuracağını tahmin etmek de zor olmasa gerekir. Kendisine cip taktıran kişinin formatlanabilecek bir canlıya dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır.


Bir yol ayrımındayız.


Dünyaya, İnsanlığa musallat olmuş küresel odakların ellerine geçirdikleri güçle yetinecekleri yok. Azgınlıklarının önünü kesecek, engelleyecek ne varsa bertaraf etmenin gayretinde olacakları da kesin.


Tek dünya devleti uğruna;


bütün ideolojileri, inançları, parayı, ellerinde tutma, yönetme ve yönlendirme; bilinçleri şekillendirme maksadı güttükleri apaçık ortada…


Yeni bir uygarlık kisvesiyle kurulmaya çalışılan bu düzenin seyircisi olamayız.


Kendimize dönüş yapıp içsel bir muhasebeden geçmek durumundayız.


Hesapları olanların pazarına düşmeden hesabını vereceğimiz bir ömrün akıbetine akıl yormalıyız.


Başka yolu yok!

 


Halil PEHLİVAN

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi