RİZELİ VEKİL: KATİL, KİRLİ AKLIN EMRİ İLE TETİĞİ ÇEKMİŞTİR

KÜLÜNK: KATİL, KİRLİ AKLIN EMRİ İLE TETİĞİ ÇEKMİŞTİR   Karar sonrası adliye önünde açıklamalarda bulunan AK Parti İstanbul eski milletvekili Metin Külünk, ülkenin çok saygın, güvenlik politikalarında etkin bir devlet adamının şehit edilmesinin ardından katilin yargılama sürecinin sonuna geldiklerini söyledi. Külünk, "Şehit emniyet müdürümüze sahip çıkarak davanın bütün aşamalarına hem dualarıyla adaletin tecelli etmesi için hem de dava sürecini yakından takip ettiği için Rize halkına çok teşekkür ediyorum. Mahkeme kararını açıkladı, elbette ki yüce mahkemenin kararına saygılıyız. Altuğ Verdi’nin şehit edilmesi tüm Türkiye'yi sarsmış, hatta Tüm dünya kamuoyunda da karşılık bulmuş bir suikasttır. Biz katilin kirli bir aklın emrinde bu tetiği çektiği noktasında ısrarcıyız. Çünkü olay mahalli Rize, bu şehir Sayın Cumhurbaşkanımızın memleketi. Cumhurbaşkanımız yılda en az 3 ya da 4 kez bu şehre teşrif eder, kendisinin burada ikametgahı da vardı. Altuğ Verdi Cumhurbaşkanımızın İstanbul'daki ikametgahı Üsküdar'ın emniyet müdürüydü. Altuğ Verdi Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün ardından Rize Emniyet Müdürü oldu. Altuğ kardeşimizin şehadetinden kısa bir süre önce FETÖ terör örgütünün lideri, FETÖ ile mücadele sürecindeki kadroları tehdit etmiştir. Altuğ kardeşimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın FETÖ terör örgütü ile ilgili olarak ‘inlerine gireceğiz’ açıklamasının ardından kısa bir süre sonra makamında şehit edilmiştir” dedi.   'SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA MESAJ VERİLMEK İSTENMİŞTİR'   Altuğ Verdi’nin şehadetinin işgalci örgütün Türk devletine, doğrudan Cumhurbaşkanının liderliğine gerçekleştirilen mücadeleye karşı bir mesaj olduğunu söyleyen Külünk, “Katilin çektiği tetiğin bu örgütün emri ile çekildiği kanaatinden asla vazgeçmiş değiliz. Mahkeme bu konuda herhangi bir delil bulamadığı için kararını cinayetten, tasarlayarak adam öldürmekten vermiş bulunuyor. Ancak Altuğ kardeşimiz şehit edilerek Sayın Cumhurbaşkanımıza mesaj verilmek istenmiştir. FETÖ terör örgütü kılık değiştirmeyi, saklanmayı, renkten renge girmeyi çok iyi öğrenmiş, çok iyi öğretilmiş bir örgüttür. İnanıyorum ki bundan sonra Türk yargısı zihin kontrolü kavramını da konuşacaktır. Yüce mahkeme heyetinin verdiği karara saygı duyuyoruz. Davanın istinafta ve Yargıtay’da devam edeceğini gördüğümüz için inanıyorum ki dosyadaki tüm deliller bu anlamda üst mahkemeler tarafından bir kez daha değerlendirilecek ve tecelli edeceğinden endişemiz yok” diye konuştu.