TRABZON SİYASETİ KENDİNİ KARADENİZ'İN MERKEZİ GÖRÜYOR

Rize 04.03.2021 - 12:32, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 2129+ kez okundu.
 

TRABZON SİYASETİ KENDİNİ KARADENİZ'İN MERKEZİ GÖRÜYOR

OVİT TÜNELİ ÖLÜ YATIRIM (MI) Trabzon köklü tarihi olan Büyükşehirlerden. Rize ise tarihi süreç içinde önce Lazistan Sancağı, sonrasında Çoruh vilayetinin merkezi olmuş, en sonunda ise daha da küçültülerek küçücük bir coğrafyaya hapsedilmiş bir şehir. Tarihin bir asra yaklaşan seyri bizi Trabzon’un yanında küçük bir şehir haline sokmuş. O nedenle; Trabzon siyaseti, kendini hep Doğu Karadeniz’in merkezi görmüş, etrafındaki illere hep o gözle bakmış. İbn-i Haldun’un dillerden düşmeyen “coğrafya kaderdir” sözü  bizim makus talihimiz olmuş. Oysa, Rize dahil, Karadeniz Coğrafyası insanı birbirine çok yakın özelliklere sahip. O nedenle Karadeniz’in her ilinden yetişmiş nice önemli insanımız var. Bizler bölge insanının tümünü “aynı tavanın balığı” görürüz. Ancak, nedense Trabzon siyaseti kendini bölgeden ayırmaktan, kendini merkez görmekten bir türlü vazgeçmez. Hal böyle olunca da bu siyasi anlayış; Trabzon’a yapılan her yatırımı bölge için son derece önemli, diğer illerde olan yatırımları ise değersiz, ölü yatırım olarak görürler.  Bu tip siyasetçilerin gözünde Rize Trabzon’un köşede kalmış bir ilçesi gibidir adeta.. Geçtiğimiz günlerde İYİ Partinin Çaykaralı Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu bir televizyon programında Ovit Tüneli’nin kendini elli yılda amorti edebilecek türden ölü bir yatırım olduğunu belirtince ilimizden haklı tepkiler yükseldi. Günümüz dünyasında kalkınma planlamaları bölgesel olarak yapılırken, Trabzon siyaseti bu anlayıştan uzaktır. Oysa yapılması gereken Artvin, Rize ve Trabzon’un birlikte planlama yapmasıdır. Eğer, planlamalar böyle yapılsaydı Ovit değil, (muhtemeldir ki) çok daha maliyetli Zigana yolu gereksiz görülürdü. Ancak, yatırımlara bir başka açıdan bakıldığında hiçbir yol gereksiz görülemez. Yol demek medeniyet demektir. Şehirler, bölgeler yollarla, demirağlarla birbirine bağlanmalı ki bölgeler arasındaki kalkınmışlık düzeyi makası açılmasın.  Yolların ülke ekonomisine sağlayacağı yarar bir yana bu yatırımlarda sosyal gelişmeleri de dikkate almak gerekir. Bu yönden Ovit yolu fevkalede önemli bir işlev üstlenecektir. Bu yol sayesinde başta Erzurum olmak üzere arka şehirlerimizle bağlantımız sağlanmış olacaktır. Ovitin, iktisadi gelişmemize, kalkınmamıza katkısına gelince; elbette sadece Ovit’in değil tüm karayolu taşımacılığının önemi azalmıştır. Eğer Ovit tünelleri 50 yıl önce yapılmış olsaydı, hayati önem taşırdı. Bugün aynı görevi yüklenmesi mümkün değil. Bu yönden önemi azalmış olabilir ancak bu önemsiz olduğu anlamına gelmez. Eğer, bu yol limanla entegrasyona dönüştürülürse daha yararlı hale gelecektir. İleride bu yönde taşımacılık artarsa o zaman yararı katlanmış olacaktır. Bu durumlara dikkat etmeden bu gibi yatırımları insanımıza reva görmeyenlerin bir süre sonra İyidere’de yapılacak olan liman için de aynı şeyleri söylememesi için İpek Demiryolu’nun bu limana bağlanması gereklidir. Ayrıca devletimiz açısından da de en uygun, en az maliyetli ve en az tünelli olanı Erzincan-Gümüşhane-Trabzon değil, Aşkale veya Erbaş istasyonun’dan İyidere limanına iniştir. Gördüğümüz kadarıyla, Trabzon siyaseti İpek Demiryolunu kendi limanlarına bağlayarak İyidere limanını şimdiden etkisiz hale getirme amacındadır. Bizlerin sessizliği nedeniyle de bu konuda epeyce yol almış durumdalar. Bu yanlışa dur demek bölge insanı üzerine, hepimize düşen bir görevdir..

OVİT TÜNELİ ÖLÜ YATIRIM (MI)


Trabzon köklü tarihi olan Büyükşehirlerden. Rize ise tarihi süreç içinde önce Lazistan Sancağı, sonrasında Çoruh vilayetinin merkezi olmuş, en sonunda ise daha da küçültülerek küçücük bir coğrafyaya hapsedilmiş bir şehir.

Tarihin bir asra yaklaşan seyri bizi Trabzon’un yanında küçük bir şehir haline sokmuş.


O nedenle; Trabzon siyaseti, kendini hep Doğu Karadeniz’in merkezi görmüş, etrafındaki illere hep o gözle bakmış. İbn-i Haldun’un dillerden düşmeyen “coğrafya kaderdir” sözü  bizim makus talihimiz olmuş.


Oysa, Rize dahil, Karadeniz Coğrafyası insanı birbirine çok yakın özelliklere sahip. O nedenle Karadeniz’in her ilinden yetişmiş nice önemli insanımız var. Bizler bölge insanının tümünü “aynı tavanın balığı” görürüz. Ancak, nedense Trabzon siyaseti kendini bölgeden ayırmaktan, kendini merkez görmekten bir türlü vazgeçmez. Hal böyle olunca da bu siyasi anlayış; Trabzon’a yapılan her yatırımı bölge için son derece önemli, diğer illerde olan yatırımları ise değersiz, ölü yatırım olarak görürler. 

Bu tip siyasetçilerin gözünde Rize Trabzon’un köşede kalmış bir ilçesi gibidir adeta..


Geçtiğimiz günlerde İYİ Partinin Çaykaralı Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu bir televizyon programında Ovit Tüneli’nin kendini elli yılda amorti edebilecek türden ölü bir yatırım olduğunu belirtince ilimizden haklı tepkiler yükseldi.


Günümüz dünyasında kalkınma planlamaları bölgesel olarak yapılırken, Trabzon siyaseti bu anlayıştan uzaktır. Oysa yapılması gereken Artvin, Rize ve Trabzon’un birlikte planlama yapmasıdır. Eğer, planlamalar böyle yapılsaydı Ovit değil, (muhtemeldir ki) çok daha maliyetli Zigana yolu gereksiz görülürdü.

Ancak, yatırımlara bir başka açıdan bakıldığında hiçbir yol gereksiz görülemez. Yol demek medeniyet demektir. Şehirler, bölgeler yollarla, demirağlarla birbirine bağlanmalı ki bölgeler arasındaki kalkınmışlık düzeyi makası açılmasın. 


Yolların ülke ekonomisine sağlayacağı yarar bir yana bu yatırımlarda sosyal gelişmeleri de dikkate almak gerekir.

Bu yönden Ovit yolu fevkalede önemli bir işlev üstlenecektir. Bu yol sayesinde başta Erzurum olmak üzere arka şehirlerimizle bağlantımız sağlanmış olacaktır.


Ovitin, iktisadi gelişmemize, kalkınmamıza katkısına gelince; elbette sadece Ovit’in değil tüm karayolu taşımacılığının önemi azalmıştır. Eğer Ovit tünelleri 50 yıl önce yapılmış olsaydı, hayati önem taşırdı. Bugün aynı görevi yüklenmesi mümkün değil. Bu yönden önemi azalmış olabilir ancak bu önemsiz olduğu anlamına gelmez. Eğer, bu yol limanla entegrasyona dönüştürülürse daha yararlı hale gelecektir. İleride bu yönde taşımacılık artarsa o zaman yararı katlanmış olacaktır.


Bu durumlara dikkat etmeden bu gibi yatırımları insanımıza reva görmeyenlerin bir süre sonra İyidere’de yapılacak olan liman için de aynı şeyleri söylememesi için İpek Demiryolu’nun bu limana bağlanması gereklidir. Ayrıca devletimiz açısından da de en uygun, en az maliyetli ve en az tünelli olanı Erzincan-Gümüşhane-Trabzon değil, Aşkale veya Erbaş istasyonun’dan İyidere limanına iniştir.


Gördüğümüz kadarıyla, Trabzon siyaseti İpek Demiryolunu kendi limanlarına bağlayarak İyidere limanını şimdiden etkisiz hale getirme amacındadır. Bizlerin sessizliği nedeniyle de bu konuda epeyce yol almış durumdalar.


Bu yanlışa dur demek bölge insanı üzerine, hepimize düşen bir görevdir..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi