İMAMOĞLU: KÖTÜLÜKTE SINIR TANIMAYAN BİRİSİN

Siyaset 28.12.2022 - 11:37, Güncelleme: 28.12.2022 - 11:47 3762+ kez okundu.
 

İMAMOĞLU: KÖTÜLÜKTE SINIR TANIMAYAN BİRİSİN

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye yönelik başlattığı terör soruşturmasına ilişkin olarak Saraçhane’de açıklama yaptı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye yönelik başlattığı terör soruşturmasıyla ilgili basın toplantısı düzenliyor. Basın toplantısına CHP'den Muharrem Erkek, İyi Parti'den Bahadır Erdem, DP'den Mustafa Serhan Yücel, Gelecek Partisi'nden Serap Yazıcı, Saadet Partisi'nden Bülent Kaya da basın toplantısına katıldı. İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sert sözlerle yükleniyor... Açıklamayı canlı olarak izleyebilirsiniz... İşte İmamoğlu'nun açıklamasından satır başları... İstanbul iradesinin aksine gayri meşru, gayri ahlaki ve anti demokratik müdahaleler bir takvim ve bir disiplin dahilinde devam ediyor. Bunları belgeleri ile size açıklayacağım. Önce siyasi yasak ve hapis kararı aldığım dava, ardından belediyeye yönelik sözde terör soruşturmasının tamamlanıp sürecin adli makamlara teslimi bugün sizlere İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye yönelik iddiaları ile ilgili ayrıntılı ve yeni bilgiler vermek üzere bir araya geldik. Hukukun elbette ki vazgeçilmez, evrensel ilkeleri vardır. Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu tüm demokratik ülkelerde her ne olursa olsun geçerli normlar vardır. Mesela masumiyet karinesi, mesela suçun şahsiliği, mesela sürecin sağlıklı işlemesi için tabi hakim ilkesi gibi. Tüm bu yalın gerçeğe rağmen kamu oyunun tanık olduğu üzere bir yıldan fazladır Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı devlet adamı kavramı ile bağdaşmayacak iddialar üzerinden İBB'ye 86 bin çalışanımıza ve hatta ailelerine, bana terör ile ilişkili suçlamalarda bulunmaktadır. İlk olarak 9 Aralık 2021 günü TBMM'de İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken hezeyana kapılan bakan sayı ve örgüt listesi vererek, '557 teröristin çalıştığını' iddia etmiştir. Aradan geçen zamanda terörist olduğunu iddia ettiği kişilere karşı herhangi bir yasal girişimde de bulunmamıştır. Oysa biz görevimizin gereği söylenen bu sözü kıymetli bularak girişimde bulunmak istedik. 'Bu 557 teröristin isimlerini bize verin işlem başlatalım' dedik. Aldığımız yanıt 'Siz bizim muhatabımız değilsiniz' oldu. Tam 8 ay boyunca kullanmadığı bir yetki var. OHAL kapsamında çıkarılan 667 sayılı KHK'nın 6749 ve 7333 sayılı kanunları belediyelerde sakıncalı personelin işten çıkarılma yetkisini 31 Temmuz 2022 tarihine kadar İçişleri Bakanı'na veriyor. Bakan Soylu, 8 ay boyunca terörist dediği kişileri işten çıkartmamıştır. Burada Bakan Soylu, işten çıkarmayacak görev suçu işlemiş midir? Bu süreçte devletimizin istediği her türlü bilgi ve belge anında yetkili makamlarla paylaşıldı. İBB, talep edilen her bilgiyi soruşturma makamlarına sundu. Bu süreçte de bilgilendirme tek taraflı yürüdü. Tarafımıza herhangi bir bilgi sunulmadı. 8 kişilik ekibin başkanı görevden alındı Soruşturmanın önemli bir ayrıntısı daha var. Mülkiye müfettişleri İBB'ye geldiğinde 8 kişilik ekibin başında ismini vermeyeceğim, bir başka baş müfettiş vardı. Heyet, bir süre incelemeyi bu baş müfettiş başkanlığında yaptı. Her nedense yaza doğru müfettiş heyet başkanlığından alındı ve Ankara'ya çekildi. 'Militan bir AK Partili müfettiş atandı' Heyetin yeni başkanı kim oldu biliyor musunuz? Görevden alınan baş müfettiş yerine kim getirildi biliyor musunuz? Bir dönem AKP'den milletvekili adayı olan bir kişi. Ben İBB adayı olduktan sonra, Beylikdüzü'ndeki dönemimle ilgili 28 ayrı soruşturmayı açan kişi. Arif Yıldırım adlı militan AKP'li bir zat-ı muhterem, heyet başkanı oldu. Bu müfettiş beni aklından çıkaramıyor Beni aklından hiç çıkaramıyor. Bu kişi adil ve tarafsız bir müfettiş değildir. Görüyorsunuz, ahmak davasında bu davadan ceza çıkmaz diyen hakim, tabi hakim ilkesine rağmen başka bir kente sürülüyor biliyorsunuz. Terör soruşturmasında da müfettiş grubun lideri merkeze çekiliyor. Bu Bakan kendisini çok akıllı, herkesi çok aptal sanıyor Bize dönük saldırıların belirli bir takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü net olarak söylüyoruz. Bu süreçlere karşı çıkan da ister hakim, ister baş müfettiş olsun... Bu insanlar ortadan teker teker yok ediliyor. Geçtiğimiz yılki iddiaların ardından Bakan Bey, 26 Kasım'da medyanın karşısına çıktı ve aralarında İBB'nin de bulunduğu bazı belediyelerle ilgili bir kısım iddiaları gerçekmiş gibi kamuoyuna sundu. Bu Bakan kendisini çok akıllı, herkesi çok aptal sanıyor. Kendini akıllı sanan bakan... Kendini akıllı sanan bakanın, AK Partili belediyelerle ilgili incelemelerine baktığımızda imar yolsuzluğu, imar planlarındaki ranta yönelik değişimler gibi konular olduğunu görüyoruz. Sen terör örgütü suçlamalarıyla sadece CHP'li belediyelere soruşturma açtın. İstanbul, Mersin, Seyhan ve Ataşehir gibi, üstelik yasal olarak belediyelerin hiçbir güvenlik soruşturması açamayacağı bir dönemle ilgili soruşturma açıyorsun. Kötülükte sınır tanımayan birisin Eğer adaletli olduğunu iddia ediyorsan Ataşehir, Seyhan gibi CHP'li belediyelere gösterdiğin sertliği yüzlerce AKP'li ve MHP'li ilçe belediyelerine göster. Bir de çıkmış, grafikler göstererek "Ben adil biriyim" demeye çalışıyor. Ne adalet, ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor. Yüce Allah, insanı insan yapan bu melekeleri ne yazık ki senden almış. Sen kalbi de aklı da sadece kötülüğe çalışan bir zatsın. Ne yazık ki bu kötülükte sınır tanımayan birisin. Terörist sayısını enflasyon oranında artırmış  Gördük ki bakan geçen yıl 557 adet dediği terörist sayısını ülkedeki enflasyon oranında artırmış ve sayıyı alelacele 1668’e çıkarmış. İBB olarak terörle mücadelenin neresinde olacaksak orada olduğumuz için yine dosyalarda göreceğiniz üzere 1668 kişiyle ilgili de bakanlığımıza bilgi sorduk ama ne yazık ki cevap alamadık. Bir yıldır var olduğu iddia edilen teröristlere ulaşamadık  Bir yıldır İBB’de var olduğu iddia edilen teröristlere ulaşmak ve hakkında yapabileceğimiz yasal işlemleri yapmak için mücadele ediyoruz ama bakan beyin engeline takılıyoruz.  İBB’de olduğu iddia edilen teröristleri birisi saklıyor ama işlem yapmıyor. O birisi Ekrem İmamoğlu ya da İBB değil. Bakanlık bize hiçbir bilgi vermediği gibi bizim verilerimizle bakanlık verileri arasında da ciddi farklar olduğunu görüyoruz.  Soruşturulan 6 ayda biz görevde değildik  Soruşturma tarihlerinde 1 Ocak 2019-27 Haziran 2019 tarihleri arasında biz görevde değildik. Öncesinde eski başkan Mevlüt Uysal ve kayyum döneminde de İstanbul Valimiz sayın Ali Yerlikaya görevdeydi. İçişleri Bakanı olan kişi yaptığı basın toplantısında iddia ettiği 1668 teröristi isim isim, reklamını da yaparak 8 terör örgütüne böldü. 51 kişiyi diğer terör örgütleri klasmanına soktu. 'Diğer' teröristler TAMİL mi İRA mı? ’Diğer’ terör örgütleri acaba hangileridir? İBB TAMİM gerillası mı var? İrlanda’nın bağımsızlığı için çalışan IRA örgütünden adam mı aldım işe? ‘Diğer’ demek ne demek? Bu tam bir aymazlıktır. Gelinen süreçte madde madde elimizdeki veriler ve Bakan’ın iddiaları odaklı bir sunum gerçekleştireceğim sizlere.  İçişleri Bakanı, 23 Aralık’ta attığı tweeti başından sonuna inceleyin. Böyle bir İçişleri Bakanı ne usulü, ne tarzı, ne anlayışı var. Anayasa Mahkemesi yasakladı  Bu tweeti ile belediyemizle terör arasındaki iltisaklı madde madde yazarak yine iddia etti. Konu yargıya taşınmışken yargıyı etkilemeye, hatta tehdit etmeye yönelik faaliyetlerini sürdürdü. Bu iddialara sessiz kalmamız beklenemezdi.  Bakan ‘Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmadan belediyeye personel aldılar’ diyorlar. Biz 27 Haziran 2019 günü mazbatamızı aldık. Bakan Bey’in bilerek istismar ettiği şu: Anayasa Mahkemesi biz göreve geldikten 5 ay sonra 28 Kasım 2019 tarihinde bir karar aldı. Buna göre kamu kurumlarında işe alınacak personel için güvenlik soruşturması, arşiv araştırması talebini yasal bulmadı ve kaldırdı.  Yasağı bizzat İçişleri Bakanı imzasıyla duyurdu Yeni yasa çıkana kadar işe alınan personel için bu evrakı talep etmek en yüksek yargı makamınca yasaklanmıştır. Bu yasak kararı 81 il valiliğine bizzat İçişleri Bakanı Soylu tarafından resmi yazıyla ve imzasıyla iletilmiştir. Bir örnek vereyim. Mesela İBB olarak İstanbul Valiliği’ne Kasım 2019’da bünyemize alacağımız bir memur için arşiv araştırması talep etmişiz. Valilik de 30 Aralık 2019’da verdiği yanıtta Anayasa Mahkemesi kararına göre bu evrakı isteyemezsiniz demiş. Yazıyı işlemsiz olarak bize iade etmiş. Arkadaşlar size bunun gibi birkaç yazışmayı daha kitlerinize koyduk. Anayasa Mahkemesi zaten yasaklamış AYM, 28 Kasım 2019’dan, yani yasa çıkan 18 Nisan 2021’e kadar Bakan’ın “Yapmamışlar” dediği araştırmanın yapılmasını zaten yasaklamıştı. AYM’nin yasak kararı olan 17 ayda, İBB’nin iştirak şirketlerine 11 bin kişi işe alındı.  İBB, İSKİ ve İETT’de alınanları da sayarsınız 13 bin civarında çalışanın işe girdiğini görüyorsunuz. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yasaktı. Ocak 2021 tarihli sizin elinizde. Bizzat kendisi, bu evrakları istemeyin diye resmi yazı yazmıştı. Biz bir yıldır cevap beklerken... Buradan Bakan'a söylüyorum. Biz kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağına inanan ve bunun mücadelesini kararlılıkla veren insanlarız. Peki yeni yasa çıkınca İBB, arşiv ve güvenlik araştırmaları konusunda üzerine düşeni yapmış mıdır? Evet yapmıştır. Yasak kararı öncesi beş aylık ve yeni yasa sonrası 8 aylık, toplam 13 ayda işe giren 7 bin 500 kişi için arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması talep ettik. Eski İBB yönetiminde işe alınan 4 bin 116 çalışandan eksik olduğunu gördüklerimizi de arşiv ve güvenlik soruşturmalarını talep ettik. Bu talebimizin 9 bin 617'sine cevap aldık. 660 kişinin arşiv araştırması içinse bir yıldır cevap bekliyoruz. 30 günde cevaplaması gereken 660 kişi için, müfettiş 25 bin 365 kişinin sorgusuna 5-6 ayda ulaşabiliyor. Demek ki isteyince olabiliyormuş. Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınanlar Eski başkan Mevlüt Uysal ve Sayın Vali Ali Yerlikaya'nın sorumluğu olduğu dönemde. 4 bin 116 kişiden 1800'ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmemiş. Hem de o dönemde AYM'nin yasak kararı yokken. Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi de bizim gibi hileci mi oluyor? 'İşe alınacak personelin adli sicil kaydı...' Yani bildiğimiz adıyla sabıka kaydı 'e-devletten alınırken kamu seçeneceği seçilmeliydi. Bakan böyle söylüyor. Ama çoğu özel sektör olarak kayıt aldı, hülle yöntemini kullandılar'. Mevlüt Uysal ve Vali de mi hülle yaptı Bakan Bey yine saçmalamaya devam ediyor. Bizim hülle yöntemi kullandığımızı, işe alımla ilgili kamuyu seçmediğimizi, özel sektör seçeniğinden işe alım yaptığımızı iddia ediyor. Eğer dediği gibi hülle yöntemi kullanılmışsa, bizden önceki altı ayda, yani Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınan 1400 kişinin de adli sicil kaydının özel sektör seçeneğinden alınmış olmasını nasıl yorumluyorsunuz? Yani siz partinizin eski belediye başkanına da mı hülleci diyorsunuz? 46 kişi terörle iltisak, 53 kişi başka suçlardan işten çıkarıldı Belediyemiz İSKİ ve İETT’de değerlendirme komisyonları başından beri görevlerini yapmaktadır. Bakan beyin geçen günkü hezeyanlarının ardından iştirak şirketlerimizde de değerlendirme komisyonlarını kurduk. Arşiv araştırmaları da bu komisyonlarda  Bu zamana kadar çeşitli kayıtlardan 1105 dosya ele alındı. 974 dosyaya işlem yapılma gereği görülmedi. 46 terör ilişiği ve iltisakı içeren kişi işten çıkarıldı. 53 kişi de farklı suç ilgileri ve arşiv araştırmalarıyla nedeniyle iş akdi feshedildi. Bombacılar AK Parti döneminde işe alındı Bakan Bey, siz değil arşiv araştırması, adli sicil kaydında silahlı terör örgütü üyeliği, bombalı terör eylemi gibi suçları olanları istihdam etmişsiniz. 2017'de işe aldığınız A.T., Temmuz 2018'de işe aldığınız R.A. bunlardan birkaçı. 2018 kasım ve aralık ayında işe alınan IBDA-C üyesi çalışanların iş akitlerini de biz feshettik. Bize yaptığı suçlamaların bir mantığı var ise, aynı suçu eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da işlemiştir. Aslında pandoranın kutusu açılmıştır. Sabıka kaydına rağmen nasıl işe alındılar? Uysal döneminde işe alınan Y.Y. ve ikinci kez işe aldığınız O.Ç. nasıl oldu da hassas gözlerinizden kaçtı? Bakın arşiv araştırması demiyorum, sabıka kaydı diyorum. Ne yazıyor? Silahlı terör örgütüne üyelik, silahlı terör örgütü yöneticiliği yazıyor sabıka kaydında. Bu iki kişinin de işten çıkarılışı bizim dönemimizde yapılmıştır. 6 Mayıs ve 29 Mayıs 2019'da işe alınan ve biz işe başlayınca fark ettiğimiz 6 çalışanın FETÖ iltisaklı çıkmasını nasıl değerlendireceklerdir? Gök kubbeyi başınıza yıkarız Medyaya yansıyan 500 küsur sayfalık rapor henüz bizde yok. Duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ve sadece ben ve benim dönemimde eski / yeni yönetici arkadaşlarım. Eğer savcılığa sunulan raporda eski başkan Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi ve onların yöneticileri hakkında da işlem talep edilmişse bir lafım yok. Unutmayın, altını tekrar çiziyorum. O raporda sadece İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa gök kubbeyi başınıza yıkarız. Soylu kendi arkadaşlarını da yaktı Bakan Bey, kendi arkadaşlarını da yaktın haberin olsun. Bakanın belediyemizle ilgili bir diğer iddiası terör örgütlerine katılanların ailelerine iş verdiğimiz iddiası. Böylece onlara sahip çıkıyoruz diye bir tarif yapmış. Güvenlikten sorumlu bir bakan terör örgütlerinin promosyonunu, reklamını niçin yapar? Cumhuriyet tarihinin yüz karası... Sayın Bakan tekrar anlatalım. Bakanlığın zaten zayıf. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yüz karası da belediyecilikle yakından uzaktan alakan yok. Bir kere belediyeler güvenlik kuruluşları değildir, terör örgütlerine kim katılmış, onların akrabaları kimdir belediye bunu bilmez, bilemez. Ne böyle bir yetkisi ne böyle bir kuruluşu var. Bunu bilmesi gereken kurumlar sizin başında olduğunuz kurumlardır. Yardımcınız İsmail Çataklının kardeşi... Bilmemizin mümkün olmadığı konularda nasıl oluyor da kendinizi suçlamanız gerekirken bize çamur atıyorsunuz bunu anlamak mümkün değil. Bakan Bey terör örgütlerinin yakınlarına jest yaptığımızı iddia ediyor. Sayın Bakan, emniyet ve istihbarat gibi hayati önemdeki güvenlik konularına bağladığınız bakan yardımcınızın kardeşi FETÖ üyesi ve yurt dışında kaçak bir firari. Çataklı'yı atayarak FETÖ'ye jest mi yaptınız! Altı yıldır yaz tatilinde bile gelemez olduğunu biliyoruz Türkiye'ye. Sayın Bakan, kardeşi yani birinci dereceden yakını FETÖ firarisi olan bakan yardımcısını atayınca bir terör örgütü iltisaklısına jest mi yapmış oluyorsunuz? Çataklı’nın firari kardeşi nedeniyle FETÖ iltisaklısı olmasından yola çıkarak bu göreve getirilmesi, sizin de terör örgütüne yaptığınız jest midir? Koltuğu yüzünüzü kızartmayacak birini oturtun Bu kişiyi göreve getiren Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Konuşmam boyunca anlattığım görev ihmalleri zincirinin sorumlusu da odur. Sayın Cumhurbaşkanı ya kaosa razı geleceksiniz ya da İçişleri Bakanlığı koltuğuna yüzünüzü kızartmayacak birini oturtacaktır. Sayın Soylu olmamıştır, olamamıştır. Olmamıştır bu adam, net. Siyasi körlüğe gerek yok. İçişleri Bakanlığı kapasitesi yok. Onlarca kez hem AKP’yi hem iktidarı rezil etti. Üstelik bizim bildiklerimizin sizin bildiklerinizin yanında esamesi okunmaz. Burnunun ucunu göremeyen İçişleri Bakanı 2020 yılında bizzat ağzınızdan bir tek FETÖ’cü göreve getirmişsem bu ülkeye ihanet etmişimdir demiştiniz. Hemen ardından atadığınız iki kaymakam FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındı. Devletin güvenliği emanet edilen kişi burnunun ucundakileri göremiyorsa devletimizin güvenlik zafiyeti var mıdır? Aklını ve kalbini günaha teslim etmiş Aklını ve kalbini günaha teslim etmiş, hırsı ve öfkesi tarafından kontrol edilen ve bu tümüyle yüzü davranışlarına yansımış bu bakan Türkiye Cumhuriyeti'nin çok kıymetli kurumlarını istismar etmektedir. Umarım bir bakanın yarattığı dezenformasyon ve doğmasına sebep olduğu bu kaotik durum devletimizin akli selim, sorumluluk sahibi yetkilileri tarafından bir an evvel ele alınır. Çünkü bu devlet bu hepimizin, milletimizindir. Türkiye'nin bu akli selimliğe acilen ihtiyacı vardır. Bir bakanın karanlıklar içerisindeki ruh hali ne İBB'nin ne valilerimizi ne de seçilmiş ya da atanmış yöneticilerimizi de bu yoluna feda etmeyelim. Her önümüze gelene terörist ve vatan haini diyemeyiz. Güvenlik ne kadar önemliyse hukuk ve adalet de o kadar önemlidir. Bu bir hukuk davası değil, siyasi davadır Devletimizin terörle mücadelesinde nefer olmaya devam edeceğiz. Tıpkı hak, hukuk ve adaletin yanında durmaya devam edeceğimiz gibi. Bu bir hukuk davası değil, siyasi davadır. Bu bir kişisel dava değil, ulusal davadır. Bu bir mağduriyet davası değil, haysiyet davasıdır. Kimse bizden susmamızı bekleyemez. Kimse bu milletten teslim olmamızı beklemesin. Bizler kolay kolay hakkını yedirecek insanlar değiliz. Kimsenin hakkını yemedik, hakkımızı da yedirmeyiz. Mücadeleden vazgeçmemiz mümkün değildir.  Karar günü Beştepe'de toplantıya hangi bakan katıldı Siyasi yasak ve hapis cezası çıkan davadan bir gün önce Beştepe'de cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında bir toplantı yapıldığı ve davadan çıkacak kararının değerlendirildiği iddiasıyla ilgili İmamoğlu, "Ben de bir bakan olduğunu duydum. Eğer varsa böyle bir bakan o masada, bu bakan kimdir? Aklınıza kim gelir?" cevabını verdi. Neden Erdoğan'a çağrı yaptı? Erdoğan'a Süleyman Soylu'yu görevden alma çağrısı yapmasıyla ilgili bir soru üzerine Ekrem İmamoğlu şunları söyledi: Bazıları İBB Başkanı niçin Cumhurbaşkanı'na ithafken konuştu diye ses çıkarabilir. Tabii ki diyeceğim, ben kendilerinin 25 yıl önce oturduğu belediyenin makamında oturuyorum. Kendisine yapılan hukuksuzlukla görevden alındığı sürecin misli misli fazlasını yaşıyorum. Kendisine görevdeyken yapıldığını iddia ettikleri engellemenin bin mislini yaşatıyorlar bana. Ben bunları ifade etmek zorundayım. Aynı zamanda 40 haneli köyde doğmuş, cumhuriyetin okullarında okumuş, dünyanın en önemli kentlerinden birine belediye başkanı olmuş kişiye siz terör soruşturması açarsanız ben kıyameti koparırım."  Rant kaynaklarını söküp ettiğim için...  Soylu'nun iş tutuşuyla ilgili, MOBESE kamerasından, daha önce açtığı soruşturmalara, ifade biçiminden, diline, seçimlerde evet 700 terörist tespit ettik deyip açıklama yapıp yargılamadan sonra sıfır ceza alan kişinin olduğu bir sürece baktığımızda muhatabımızla ilgili söylenecek sözlerin çok azını söylediğimizi anlayabilirsiniz. Kendisini şikayet edeceğim tek merci sayın Cumhurbaşkanı'dır. Ben de onu yapıyorum. Ekrem İmamoğlu hedeftir. Ekrem İmamoğlu onların iktidar anlayışlarının, rant kaynaklarının merkezini söküp almıştır.
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye yönelik başlattığı terör soruşturmasına ilişkin olarak Saraçhane’de açıklama yaptı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye yönelik başlattığı terör soruşturmasıyla ilgili basın toplantısı düzenliyor. Basın toplantısına CHP'den Muharrem Erkek, İyi Parti'den Bahadır Erdem, DP'den Mustafa Serhan Yücel, Gelecek Partisi'nden Serap Yazıcı, Saadet Partisi'nden Bülent Kaya da basın toplantısına katıldı. İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sert sözlerle yükleniyor... Açıklamayı canlı olarak izleyebilirsiniz... İşte İmamoğlu'nun açıklamasından satır başları...

İstanbul iradesinin aksine gayri meşru, gayri ahlaki ve anti demokratik müdahaleler bir takvim ve bir disiplin dahilinde devam ediyor. Bunları belgeleri ile size açıklayacağım. Önce siyasi yasak ve hapis kararı aldığım dava, ardından belediyeye yönelik sözde terör soruşturmasının tamamlanıp sürecin adli makamlara teslimi bugün sizlere İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye yönelik iddiaları ile ilgili ayrıntılı ve yeni bilgiler vermek üzere bir araya geldik.

Hukukun elbette ki vazgeçilmez, evrensel ilkeleri vardır. Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu tüm demokratik ülkelerde her ne olursa olsun geçerli normlar vardır. Mesela masumiyet karinesi, mesela suçun şahsiliği, mesela sürecin sağlıklı işlemesi için tabi hakim ilkesi gibi.

Tüm bu yalın gerçeğe rağmen kamu oyunun tanık olduğu üzere bir yıldan fazladır Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı devlet adamı kavramı ile bağdaşmayacak iddialar üzerinden İBB'ye 86 bin çalışanımıza ve hatta ailelerine, bana terör ile ilişkili suçlamalarda bulunmaktadır.

İlk olarak 9 Aralık 2021 günü TBMM'de İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken hezeyana kapılan bakan sayı ve örgüt listesi vererek, '557 teröristin çalıştığını' iddia etmiştir.

Aradan geçen zamanda terörist olduğunu iddia ettiği kişilere karşı herhangi bir yasal girişimde de bulunmamıştır.

Oysa biz görevimizin gereği söylenen bu sözü kıymetli bularak girişimde bulunmak istedik. 'Bu 557 teröristin isimlerini bize verin işlem başlatalım' dedik. Aldığımız yanıt 'Siz bizim muhatabımız değilsiniz' oldu.

Tam 8 ay boyunca kullanmadığı bir yetki var. OHAL kapsamında çıkarılan 667 sayılı KHK'nın 6749 ve 7333 sayılı kanunları belediyelerde sakıncalı personelin işten çıkarılma yetkisini 31 Temmuz 2022 tarihine kadar İçişleri Bakanı'na veriyor.

Bakan Soylu, 8 ay boyunca terörist dediği kişileri işten çıkartmamıştır. Burada Bakan Soylu, işten çıkarmayacak görev suçu işlemiş midir?

Bu süreçte devletimizin istediği her türlü bilgi ve belge anında yetkili makamlarla paylaşıldı. İBB, talep edilen her bilgiyi soruşturma makamlarına sundu. Bu süreçte de bilgilendirme tek taraflı yürüdü. Tarafımıza herhangi bir bilgi sunulmadı.

8 kişilik ekibin başkanı görevden alındı

Soruşturmanın önemli bir ayrıntısı daha var. Mülkiye müfettişleri İBB'ye geldiğinde 8 kişilik ekibin başında ismini vermeyeceğim, bir başka baş müfettiş vardı. Heyet, bir süre incelemeyi bu baş müfettiş başkanlığında yaptı. Her nedense yaza doğru müfettiş heyet başkanlığından alındı ve Ankara'ya çekildi.

'Militan bir AK Partili müfettiş atandı'

Heyetin yeni başkanı kim oldu biliyor musunuz? Görevden alınan baş müfettiş yerine kim getirildi biliyor musunuz? Bir dönem AKP'den milletvekili adayı olan bir kişi. Ben İBB adayı olduktan sonra, Beylikdüzü'ndeki dönemimle ilgili 28 ayrı soruşturmayı açan kişi. Arif Yıldırım adlı militan AKP'li bir zat-ı muhterem, heyet başkanı oldu.

Bu müfettiş beni aklından çıkaramıyor

Beni aklından hiç çıkaramıyor. Bu kişi adil ve tarafsız bir müfettiş değildir. Görüyorsunuz, ahmak davasında bu davadan ceza çıkmaz diyen hakim, tabi hakim ilkesine rağmen başka bir kente sürülüyor biliyorsunuz. Terör soruşturmasında da müfettiş grubun lideri merkeze çekiliyor.

Bu Bakan kendisini çok akıllı, herkesi çok aptal sanıyor

Bize dönük saldırıların belirli bir takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü net olarak söylüyoruz. Bu süreçlere karşı çıkan da ister hakim, ister baş müfettiş olsun... Bu insanlar ortadan teker teker yok ediliyor. Geçtiğimiz yılki iddiaların ardından Bakan Bey, 26 Kasım'da medyanın karşısına çıktı ve aralarında İBB'nin de bulunduğu bazı belediyelerle ilgili bir kısım iddiaları gerçekmiş gibi kamuoyuna sundu. Bu Bakan kendisini çok akıllı, herkesi çok aptal sanıyor.

Kendini akıllı sanan bakan...

Kendini akıllı sanan bakanın, AK Partili belediyelerle ilgili incelemelerine baktığımızda imar yolsuzluğu, imar planlarındaki ranta yönelik değişimler gibi konular olduğunu görüyoruz. Sen terör örgütü suçlamalarıyla sadece CHP'li belediyelere soruşturma açtın. İstanbul, Mersin, Seyhan ve Ataşehir gibi, üstelik yasal olarak belediyelerin hiçbir güvenlik soruşturması açamayacağı bir dönemle ilgili soruşturma açıyorsun.

Kötülükte sınır tanımayan birisin

Eğer adaletli olduğunu iddia ediyorsan Ataşehir, Seyhan gibi CHP'li belediyelere gösterdiğin sertliği yüzlerce AKP'li ve MHP'li ilçe belediyelerine göster. Bir de çıkmış, grafikler göstererek "Ben adil biriyim" demeye çalışıyor. Ne adalet, ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor. Yüce Allah, insanı insan yapan bu melekeleri ne yazık ki senden almış. Sen kalbi de aklı da sadece kötülüğe çalışan bir zatsın. Ne yazık ki bu kötülükte sınır tanımayan birisin.

Terörist sayısını enflasyon oranında artırmış

 Gördük ki bakan geçen yıl 557 adet dediği terörist sayısını ülkedeki enflasyon oranında artırmış ve sayıyı alelacele 1668’e çıkarmış. İBB olarak terörle mücadelenin neresinde olacaksak orada olduğumuz için yine dosyalarda göreceğiniz üzere 1668 kişiyle ilgili de bakanlığımıza bilgi sorduk ama ne yazık ki cevap alamadık.

Bir yıldır var olduğu iddia edilen teröristlere ulaşamadık

 Bir yıldır İBB’de var olduğu iddia edilen teröristlere ulaşmak ve hakkında yapabileceğimiz yasal işlemleri yapmak için mücadele ediyoruz ama bakan beyin engeline takılıyoruz.

 İBB’de olduğu iddia edilen teröristleri birisi saklıyor ama işlem yapmıyor. O birisi Ekrem İmamoğlu ya da İBB değil. Bakanlık bize hiçbir bilgi vermediği gibi bizim verilerimizle bakanlık verileri arasında da ciddi farklar olduğunu görüyoruz.

 Soruşturulan 6 ayda biz görevde değildik

 Soruşturma tarihlerinde 1 Ocak 2019-27 Haziran 2019 tarihleri arasında biz görevde değildik. Öncesinde eski başkan Mevlüt Uysal ve kayyum döneminde de İstanbul Valimiz sayın Ali Yerlikaya görevdeydi. İçişleri Bakanı olan kişi yaptığı basın toplantısında iddia ettiği 1668 teröristi isim isim, reklamını da yaparak 8 terör örgütüne böldü. 51 kişiyi diğer terör örgütleri klasmanına soktu.

'Diğer' teröristler TAMİL mi İRA mı?

’Diğer’ terör örgütleri acaba hangileridir? İBB TAMİM gerillası mı var? İrlanda’nın bağımsızlığı için çalışan IRA örgütünden adam mı aldım işe? ‘Diğer’ demek ne demek? Bu tam bir aymazlıktır. Gelinen süreçte madde madde elimizdeki veriler ve Bakan’ın iddiaları odaklı bir sunum gerçekleştireceğim sizlere.

 İçişleri Bakanı, 23 Aralık’ta attığı tweeti başından sonuna inceleyin. Böyle bir İçişleri Bakanı ne usulü, ne tarzı, ne anlayışı var.

Anayasa Mahkemesi yasakladı

 Bu tweeti ile belediyemizle terör arasındaki iltisaklı madde madde yazarak yine iddia etti. Konu yargıya taşınmışken yargıyı etkilemeye, hatta tehdit etmeye yönelik faaliyetlerini sürdürdü. Bu iddialara sessiz kalmamız beklenemezdi.

 Bakan ‘Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmadan belediyeye personel aldılar’ diyorlar. Biz 27 Haziran 2019 günü mazbatamızı aldık. Bakan Bey’in bilerek istismar ettiği şu: Anayasa Mahkemesi biz göreve geldikten 5 ay sonra 28 Kasım 2019 tarihinde bir karar aldı. Buna göre kamu kurumlarında işe alınacak personel için güvenlik soruşturması, arşiv araştırması talebini yasal bulmadı ve kaldırdı. 

Yasağı bizzat İçişleri Bakanı imzasıyla duyurdu

Yeni yasa çıkana kadar işe alınan personel için bu evrakı talep etmek en yüksek yargı makamınca yasaklanmıştır. Bu yasak kararı 81 il valiliğine bizzat İçişleri Bakanı Soylu tarafından resmi yazıyla ve imzasıyla iletilmiştir.

Bir örnek vereyim. Mesela İBB olarak İstanbul Valiliği’ne Kasım 2019’da bünyemize alacağımız bir memur için arşiv araştırması talep etmişiz.

Valilik de 30 Aralık 2019’da verdiği yanıtta Anayasa Mahkemesi kararına göre bu evrakı isteyemezsiniz demiş. Yazıyı işlemsiz olarak bize iade etmiş. Arkadaşlar size bunun gibi birkaç yazışmayı daha kitlerinize koyduk.

Anayasa Mahkemesi zaten yasaklamış

AYM, 28 Kasım 2019’dan, yani yasa çıkan 18 Nisan 2021’e kadar Bakan’ın “Yapmamışlar” dediği araştırmanın yapılmasını zaten yasaklamıştı. AYM’nin yasak kararı olan 17 ayda, İBB’nin iştirak şirketlerine 11 bin kişi işe alındı.

 İBB, İSKİ ve İETT’de alınanları da sayarsınız 13 bin civarında çalışanın işe girdiğini görüyorsunuz.

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yasaktı. Ocak 2021 tarihli sizin elinizde. Bizzat kendisi, bu evrakları istemeyin diye resmi yazı yazmıştı.

Biz bir yıldır cevap beklerken...

Buradan Bakan'a söylüyorum. Biz kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağına inanan ve bunun mücadelesini kararlılıkla veren insanlarız. Peki yeni yasa çıkınca İBB, arşiv ve güvenlik araştırmaları konusunda üzerine düşeni yapmış mıdır? Evet yapmıştır. Yasak kararı öncesi beş aylık ve yeni yasa sonrası 8 aylık, toplam 13 ayda işe giren 7 bin 500 kişi için arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması talep ettik.

Eski İBB yönetiminde işe alınan 4 bin 116 çalışandan eksik olduğunu gördüklerimizi de arşiv ve güvenlik soruşturmalarını talep ettik. Bu talebimizin 9 bin 617'sine cevap aldık. 660 kişinin arşiv araştırması içinse bir yıldır cevap bekliyoruz. 30 günde cevaplaması gereken 660 kişi için, müfettiş 25 bin 365 kişinin sorgusuna 5-6 ayda ulaşabiliyor. Demek ki isteyince olabiliyormuş.

Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınanlar

Eski başkan Mevlüt Uysal ve Sayın Vali Ali Yerlikaya'nın sorumluğu olduğu dönemde. 4 bin 116 kişiden 1800'ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmemiş. Hem de o dönemde AYM'nin yasak kararı yokken. Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi de bizim gibi hileci mi oluyor? 'İşe alınacak personelin adli sicil kaydı...' Yani bildiğimiz adıyla sabıka kaydı 'e-devletten alınırken kamu seçeneceği seçilmeliydi. Bakan böyle söylüyor. Ama çoğu özel sektör olarak kayıt aldı, hülle yöntemini kullandılar'.

Mevlüt Uysal ve Vali de mi hülle yaptı

Bakan Bey yine saçmalamaya devam ediyor. Bizim hülle yöntemi kullandığımızı, işe alımla ilgili kamuyu seçmediğimizi, özel sektör seçeniğinden işe alım yaptığımızı iddia ediyor. Eğer dediği gibi hülle yöntemi kullanılmışsa, bizden önceki altı ayda, yani Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınan 1400 kişinin de adli sicil kaydının özel sektör seçeneğinden alınmış olmasını nasıl yorumluyorsunuz? Yani siz partinizin eski belediye başkanına da mı hülleci diyorsunuz?

46 kişi terörle iltisak, 53 kişi başka suçlardan işten çıkarıldı

Belediyemiz İSKİ ve İETT’de değerlendirme komisyonları başından beri görevlerini yapmaktadır. Bakan beyin geçen günkü hezeyanlarının ardından iştirak şirketlerimizde de değerlendirme komisyonlarını kurduk. Arşiv araştırmaları da bu komisyonlarda 

Bu zamana kadar çeşitli kayıtlardan 1105 dosya ele alındı. 974 dosyaya işlem yapılma gereği görülmedi.

46 terör ilişiği ve iltisakı içeren kişi işten çıkarıldı. 53 kişi de farklı suç ilgileri ve arşiv araştırmalarıyla nedeniyle iş akdi feshedildi.

Bombacılar AK Parti döneminde işe alındı

Bakan Bey, siz değil arşiv araştırması, adli sicil kaydında silahlı terör örgütü üyeliği, bombalı terör eylemi gibi suçları olanları istihdam etmişsiniz. 2017'de işe aldığınız A.T., Temmuz 2018'de işe aldığınız R.A. bunlardan birkaçı. 2018 kasım ve aralık ayında işe alınan IBDA-C üyesi çalışanların iş akitlerini de biz feshettik. Bize yaptığı suçlamaların bir mantığı var ise, aynı suçu eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da işlemiştir. Aslında pandoranın kutusu açılmıştır.

Sabıka kaydına rağmen nasıl işe alındılar?

Uysal döneminde işe alınan Y.Y. ve ikinci kez işe aldığınız O.Ç. nasıl oldu da hassas gözlerinizden kaçtı? Bakın arşiv araştırması demiyorum, sabıka kaydı diyorum. Ne yazıyor? Silahlı terör örgütüne üyelik, silahlı terör örgütü yöneticiliği yazıyor sabıka kaydında. Bu iki kişinin de işten çıkarılışı bizim dönemimizde yapılmıştır. 6 Mayıs ve 29 Mayıs 2019'da işe alınan ve biz işe başlayınca fark ettiğimiz 6 çalışanın FETÖ iltisaklı çıkmasını nasıl değerlendireceklerdir?

Gök kubbeyi başınıza yıkarız

Medyaya yansıyan 500 küsur sayfalık rapor henüz bizde yok. Duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ve sadece ben ve benim dönemimde eski / yeni yönetici arkadaşlarım. Eğer savcılığa sunulan raporda eski başkan Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi ve onların yöneticileri hakkında da işlem talep edilmişse bir lafım yok. Unutmayın, altını tekrar çiziyorum. O raporda sadece İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa gök kubbeyi başınıza yıkarız.

Soylu kendi arkadaşlarını da yaktı

Bakan Bey, kendi arkadaşlarını da yaktın haberin olsun. Bakanın belediyemizle ilgili bir diğer iddiası terör örgütlerine katılanların ailelerine iş verdiğimiz iddiası. Böylece onlara sahip çıkıyoruz diye bir tarif yapmış. Güvenlikten sorumlu bir bakan terör örgütlerinin promosyonunu, reklamını niçin yapar?

Cumhuriyet tarihinin yüz karası...

Sayın Bakan tekrar anlatalım. Bakanlığın zaten zayıf. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yüz karası da belediyecilikle yakından uzaktan alakan yok. Bir kere belediyeler güvenlik kuruluşları değildir, terör örgütlerine kim katılmış, onların akrabaları kimdir belediye bunu bilmez, bilemez. Ne böyle bir yetkisi ne böyle bir kuruluşu var. Bunu bilmesi gereken kurumlar sizin başında olduğunuz kurumlardır.

Yardımcınız İsmail Çataklının kardeşi...

Bilmemizin mümkün olmadığı konularda nasıl oluyor da kendinizi suçlamanız gerekirken bize çamur atıyorsunuz bunu anlamak mümkün değil. Bakan Bey terör örgütlerinin yakınlarına jest yaptığımızı iddia ediyor. Sayın Bakan, emniyet ve istihbarat gibi hayati önemdeki güvenlik konularına bağladığınız bakan yardımcınızın kardeşi FETÖ üyesi ve yurt dışında kaçak bir firari.

Çataklı'yı atayarak FETÖ'ye jest mi yaptınız!

Altı yıldır yaz tatilinde bile gelemez olduğunu biliyoruz Türkiye'ye. Sayın Bakan, kardeşi yani birinci dereceden yakını FETÖ firarisi olan bakan yardımcısını atayınca bir terör örgütü iltisaklısına jest mi yapmış oluyorsunuz?

Çataklı’nın firari kardeşi nedeniyle FETÖ iltisaklısı olmasından yola çıkarak bu göreve getirilmesi, sizin de terör örgütüne yaptığınız jest midir?
Koltuğu yüzünüzü kızartmayacak birini oturtun

Bu kişiyi göreve getiren Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Konuşmam boyunca anlattığım görev ihmalleri zincirinin sorumlusu da odur.

Sayın Cumhurbaşkanı ya kaosa razı geleceksiniz ya da İçişleri Bakanlığı koltuğuna yüzünüzü kızartmayacak birini oturtacaktır. Sayın Soylu olmamıştır, olamamıştır.

Olmamıştır bu adam, net. Siyasi körlüğe gerek yok. İçişleri Bakanlığı kapasitesi yok. Onlarca kez hem AKP’yi hem iktidarı rezil etti. Üstelik bizim bildiklerimizin sizin bildiklerinizin yanında esamesi okunmaz.

Burnunun ucunu göremeyen İçişleri Bakanı

2020 yılında bizzat ağzınızdan bir tek FETÖ’cü göreve getirmişsem bu ülkeye ihanet etmişimdir demiştiniz. Hemen ardından atadığınız iki kaymakam FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındı. Devletin güvenliği emanet edilen kişi burnunun ucundakileri göremiyorsa devletimizin güvenlik zafiyeti var mıdır?

Aklını ve kalbini günaha teslim etmiş

Aklını ve kalbini günaha teslim etmiş, hırsı ve öfkesi tarafından kontrol edilen ve bu tümüyle yüzü davranışlarına yansımış bu bakan Türkiye Cumhuriyeti'nin çok kıymetli kurumlarını istismar etmektedir.

Umarım bir bakanın yarattığı dezenformasyon ve doğmasına sebep olduğu bu kaotik durum devletimizin akli selim, sorumluluk sahibi yetkilileri tarafından bir an evvel ele alınır.

Çünkü bu devlet bu hepimizin, milletimizindir. Türkiye'nin bu akli selimliğe acilen ihtiyacı vardır. Bir bakanın karanlıklar içerisindeki ruh hali ne İBB'nin ne valilerimizi ne de seçilmiş ya da atanmış yöneticilerimizi de bu yoluna feda etmeyelim. Her önümüze gelene terörist ve vatan haini diyemeyiz. Güvenlik ne kadar önemliyse hukuk ve adalet de o kadar önemlidir.

Bu bir hukuk davası değil, siyasi davadır

Devletimizin terörle mücadelesinde nefer olmaya devam edeceğiz. Tıpkı hak, hukuk ve adaletin yanında durmaya devam edeceğimiz gibi. Bu bir hukuk davası değil, siyasi davadır. Bu bir kişisel dava değil, ulusal davadır. Bu bir mağduriyet davası değil, haysiyet davasıdır. Kimse bizden susmamızı bekleyemez. Kimse bu milletten teslim olmamızı beklemesin. Bizler kolay kolay hakkını yedirecek insanlar değiliz. Kimsenin hakkını yemedik, hakkımızı da yedirmeyiz. Mücadeleden vazgeçmemiz mümkün değildir. 

Karar günü Beştepe'de toplantıya hangi bakan katıldı

Siyasi yasak ve hapis cezası çıkan davadan bir gün önce Beştepe'de cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında bir toplantı yapıldığı ve davadan çıkacak kararının değerlendirildiği iddiasıyla ilgili İmamoğlu, "Ben de bir bakan olduğunu duydum. Eğer varsa böyle bir bakan o masada, bu bakan kimdir? Aklınıza kim gelir?" cevabını verdi.

Neden Erdoğan'a çağrı yaptı?

Erdoğan'a Süleyman Soylu'yu görevden alma çağrısı yapmasıyla ilgili bir soru üzerine Ekrem İmamoğlu şunları söyledi:

Bazıları İBB Başkanı niçin Cumhurbaşkanı'na ithafken konuştu diye ses çıkarabilir. Tabii ki diyeceğim, ben kendilerinin 25 yıl önce oturduğu belediyenin makamında oturuyorum. Kendisine yapılan hukuksuzlukla görevden alındığı sürecin misli misli fazlasını yaşıyorum. Kendisine görevdeyken yapıldığını iddia ettikleri engellemenin bin mislini yaşatıyorlar bana.

Ben bunları ifade etmek zorundayım. Aynı zamanda 40 haneli köyde doğmuş, cumhuriyetin okullarında okumuş, dünyanın en önemli kentlerinden birine belediye başkanı olmuş kişiye siz terör soruşturması açarsanız ben kıyameti koparırım." 

Rant kaynaklarını söküp ettiğim için... 

Soylu'nun iş tutuşuyla ilgili, MOBESE kamerasından, daha önce açtığı soruşturmalara, ifade biçiminden, diline, seçimlerde evet 700 terörist tespit ettik deyip açıklama yapıp yargılamadan sonra sıfır ceza alan kişinin olduğu bir sürece baktığımızda muhatabımızla ilgili söylenecek sözlerin çok azını söylediğimizi anlayabilirsiniz.

Kendisini şikayet edeceğim tek merci sayın Cumhurbaşkanı'dır. Ben de onu yapıyorum. Ekrem İmamoğlu hedeftir. Ekrem İmamoğlu onların iktidar anlayışlarının, rant kaynaklarının merkezini söküp almıştır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (3 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Çeti̇n Zor
(28.12.2022 12:16 - #493)
kötülükten faydaaa gelmez kardeş olalım peyg.oyle emretti inanmayan mi varşüpe ediyoruz müs.yoktur.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ne diyelum
(29.12.2022 08:03 - #496)
Bu mi ülkeyi yönetecek?
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
M.Cenap
(29.12.2022 21:04 - #502)
Sayın imamoğluna yapılan tam bir zülümdür. İstanbulu ellerinden almasını bir türlü sindiremiyorlar. Her türlü hile ve desise ile üzerine geliyorlar. Bu amaçla binlerce çalışana da terörist iftirası atmaktan çekinmiyorlar. Hatta belli bazı kişileri bu amaçla truva atı olarak işe soktuklarından şüphe edilebilir. Yani tek İmamoğlu ordan insin de ondan sonra tufan! Ancak zülüm ile abad olan sonunda olur mutlaka berbad..Bunu bilmiyorlar...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi