Prof.Dr.Ahmet Berhan YILMAZ
Köşe Yazarı
Prof.Dr.Ahmet Berhan YILMAZ
 

CAMİ, İÇKİ ve GENÇLERİMİZ…

Camide içki içen genç bağlamında ülkemizde dini, ahlaki, milli, manevi değerlerin çöküşünü ele alınca söylemeliyim ki bu genci kınadım, üzüldüm, kahroldum, böyle bir durumu yaşıyor, şahit oluyor olmaktan dolayı geleceğimiz ve ahiretimiz için korktum. Hepimiz bu genci veya gençlerimizi Allah ve İslâm düşmanı yapan, deizme, ateizme, agnostisizme iten sebeplerin ne olduğunu anlayamadığımız, çaresini aramadığımız müddetçe bu gencin gidip milyonlarcasının geleceği gerçeğini kabullenerek işe başlamak zorundayız. Sormak gerekir; tanısı konulmayan, altında yatan sebeplerin ne olduğu bilinmeyen bir hastalık nasıl tedavi edilebilir? Öncelikle hastalığın sebeplerini tespit edip oluşmasını önlemek, yine de çok az sayıda oluşursa acilen tedavi ederek yayılmasının önüne geçmek gerekirken her hasta olanı öldürerek hastalığın yayılmasına, zamanla bütün toplumu etkilemesine sebep olacağınızı asla unutmayın. Hastalığın oluşmasını, yayılmasını engellemek, kökünü kazımak istiyorsak toplumsal olarak yaşadığımız sosyoekonomik sıkıntıların, ahlaki, milli ve manevi sorunların altında yatan, toplumun ve özellikle gençliğin dinden, imandan, Allah korkusundan, Allah sevgisinden, milli ve manevi duygulardan uzaklaşmalarına sebep olan etmenleri tek tek tespit etmeli ve hepsi için tek tek tedbir almalıyız. Aksi takdirde hastalık zuhur ettikten sonra reaksiyon olarak kişilere karşı alınan her tedbir, verilen her ceza düşmanlığı, kini, nefreti derinleştirmekten kısaca hastalığı kronikleştirmekten başka hiçbir işe yaramayacaktır. Bu sebeple hepimiz ve özellikle erki elinde bulunduranlar kendimize dönmeli, neler yaptığımıza, insanlara nasıl davrandığımıza, nasıl örnek olduğumuza, ülkeyi nasıl yönettiğimize, insanları nasıl yönlendirdiğimize, bizlerden güç alan insanların neler yaptığına ve karşılığında aldığımız tepkilere bakmalıyız. Ne yaptık da bunlar oldu, ne yaptık da insanlar, özellikle gençler bu hale geldi araştırmalı, hatalarımızı görmeli, kendimize çeki düzen vermeliyiz. Özellikle gücü elinde bulunduranlar yaptıkları hataları bile Hikmet-i Hüda tarzından yaptılarsa vardır bir hikmeti diyerek kendileri kutsayan, sorgusuz alkışlayan zararlıları bir kenara iterek gerçekleri görmeli, insanlarına olan bakış açılarını yeniden değerlendirmelidir. Aksi takdirde sorunlar derinleşecek, hastalık yayılacak, karşılıklı düşmanlıklar artacak ve özellikle gençler deizme, ateizme, agnostisizme çok daha hızla kayacaktır. İnsanım diyorsak bu toplumsal sorunun çözümü, hastalığın tedavisi nefsimizi Peygamber Sünnetinde terbiye ederek, Kur’an Ahlâkını yaşayarak insanların kalplerinin nasıl fethedileceği bilgisine erişerek öncelikle kendimizi tedavi ederek mümkün olabilir. Kendimizi tedavi ederek eriştiğimiz insan olma erdemi, fıtrat üzere yaşam şerefi sayesinde de ötekileştirmeden, bölmeden, parçalamadan, ayrım yapmadan, kul hakkı yemeden yaşamak ve ülkeyi hak, hukuk, adalet çerçevesinde yöneterek insanları mutlu, mesut, vatan, millet aşkıyla bir araya getirmek mümkün olur. Doğru, insani, ahlaki, İslâmi ve milli örnekler ortadadır, kimse yeni bir din aramasın, yeni kurallar koymaya kalkmasın, kendini doğru ve örnek insan olarak görmesin. İnsan ve Müslüman olduğumuzu iddia ediyor, Allah’ın dinini yaşamaya çalışıyor, Allah’a inanıyor, Allah’tan başka ilah olmadığını düşünüyorsak emin olunuz ki bu gencin ve milyonlarca gencin vebali üzerimizdedir. Ve dikkat ederseniz yazımda hepimiz için geçerli olan; cami de içki içmek haram da yalan söylemek, dedikodu yapmak, fitneye, fesada sebep olmak, insanları taciz etmek, siyaset yapmak, insanları aldatmak, hakaret etmek, küfretmek, camiyi kişisel çıkarlar doğrultusunda kullanmak helal mi gibi konunun basitleşmesine sebep olacak iddialarda bulunmadım.  
Ekleme Tarihi: 18 Eylül 2023 - Pazartesi

CAMİ, İÇKİ ve GENÇLERİMİZ…

Camide içki içen genç bağlamında ülkemizde dini, ahlaki, milli, manevi değerlerin çöküşünü ele alınca söylemeliyim ki bu genci kınadım, üzüldüm, kahroldum, böyle bir durumu yaşıyor, şahit oluyor olmaktan dolayı geleceğimiz ve ahiretimiz için korktum.

Hepimiz bu genci veya gençlerimizi Allah ve İslâm düşmanı yapan, deizme, ateizme, agnostisizme iten sebeplerin ne olduğunu anlayamadığımız, çaresini aramadığımız müddetçe bu gencin gidip milyonlarcasının geleceği gerçeğini kabullenerek işe başlamak zorundayız.

Sormak gerekir; tanısı konulmayan, altında yatan sebeplerin ne olduğu bilinmeyen bir hastalık nasıl tedavi edilebilir?

Öncelikle hastalığın sebeplerini tespit edip oluşmasını önlemek, yine de çok az sayıda oluşursa acilen tedavi ederek yayılmasının önüne geçmek gerekirken her hasta olanı öldürerek hastalığın yayılmasına, zamanla bütün toplumu etkilemesine sebep olacağınızı asla unutmayın.

Hastalığın oluşmasını, yayılmasını engellemek, kökünü kazımak istiyorsak toplumsal olarak yaşadığımız sosyoekonomik sıkıntıların, ahlaki, milli ve manevi sorunların altında yatan, toplumun ve özellikle gençliğin dinden, imandan, Allah korkusundan, Allah sevgisinden, milli ve manevi duygulardan uzaklaşmalarına sebep olan etmenleri tek tek tespit etmeli ve hepsi için tek tek tedbir almalıyız.

Aksi takdirde hastalık zuhur ettikten sonra reaksiyon olarak kişilere karşı alınan her tedbir, verilen her ceza düşmanlığı, kini, nefreti derinleştirmekten kısaca hastalığı kronikleştirmekten başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Bu sebeple hepimiz ve özellikle erki elinde bulunduranlar kendimize dönmeli, neler yaptığımıza, insanlara nasıl davrandığımıza, nasıl örnek olduğumuza, ülkeyi nasıl yönettiğimize, insanları nasıl yönlendirdiğimize, bizlerden güç alan insanların neler yaptığına ve karşılığında aldığımız tepkilere bakmalıyız.

Ne yaptık da bunlar oldu, ne yaptık da insanlar, özellikle gençler bu hale geldi araştırmalı, hatalarımızı görmeli, kendimize çeki düzen vermeliyiz.

Özellikle gücü elinde bulunduranlar yaptıkları hataları bile Hikmet-i Hüda tarzından yaptılarsa vardır bir hikmeti diyerek kendileri kutsayan, sorgusuz alkışlayan zararlıları bir kenara iterek gerçekleri görmeli, insanlarına olan bakış açılarını yeniden değerlendirmelidir.

Aksi takdirde sorunlar derinleşecek, hastalık yayılacak, karşılıklı düşmanlıklar artacak ve özellikle gençler deizme, ateizme, agnostisizme çok daha hızla kayacaktır.

İnsanım diyorsak bu toplumsal sorunun çözümü, hastalığın tedavisi nefsimizi Peygamber Sünnetinde terbiye ederek, Kur’an Ahlâkını yaşayarak insanların kalplerinin nasıl fethedileceği bilgisine erişerek öncelikle kendimizi tedavi ederek mümkün olabilir.

Kendimizi tedavi ederek eriştiğimiz insan olma erdemi, fıtrat üzere yaşam şerefi sayesinde de ötekileştirmeden, bölmeden, parçalamadan, ayrım yapmadan, kul hakkı yemeden yaşamak ve ülkeyi hak, hukuk, adalet çerçevesinde yöneterek insanları mutlu, mesut, vatan, millet aşkıyla bir araya getirmek mümkün olur.

Doğru, insani, ahlaki, İslâmi ve milli örnekler ortadadır, kimse yeni bir din aramasın, yeni kurallar koymaya kalkmasın, kendini doğru ve örnek insan olarak görmesin.

İnsan ve Müslüman olduğumuzu iddia ediyor, Allah’ın dinini yaşamaya çalışıyor, Allah’a inanıyor, Allah’tan başka ilah olmadığını düşünüyorsak emin olunuz ki bu gencin ve milyonlarca gencin vebali üzerimizdedir.

Ve dikkat ederseniz yazımda hepimiz için geçerli olan; cami de içki içmek haram da yalan söylemek, dedikodu yapmak, fitneye, fesada sebep olmak, insanları taciz etmek, siyaset yapmak, insanları aldatmak, hakaret etmek, küfretmek, camiyi kişisel çıkarlar doğrultusunda kullanmak helal mi gibi konunun basitleşmesine sebep olacak iddialarda bulunmadım.


 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (4)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Meryem deniz
(19.09.2023 15:29 - #1110)
Karadeniz bölgesinden Avrupa'da çalışan işçiler,üniversite gençleri var...Avrupa'da Türk iş ilerinin yaptığı camilere bakınız..Avrupa'da para kazanmayıp boş kalan insanlar ceza evlerinde...Camide olkol kullanan gençleri fabrikalarda çalışmasına kolaylık sağlayınız.O gençler zamanın evliyası olur...Gençlerin dertlerinden anlamak için, Hz.Omer 40 yaşında müslüman oldu...Üniversite mezunlari boşta. Ve aç...Bütün kotulukler açlıktan doğar...Gençlere elinizi. Uzatiniz.Yardimci olunuz.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
H.c muh. İSG uzmanı
(21.09.2023 11:20 - #1114)
Camilerde alkol içen çocuklar ....Dünyaya gelen bütün çocuklar müslüman doğar. Sonra anne ve babanın kültürüne bağlı olarak hiristiyan,ateist,müslüman ve bölgesel kültürlerine devam ederler.Alkol insan sağlığına zararlı...Alkolün gençlere ve bağımlı olanlara büyük zararlari vardır . Bir genci kurtarmak bütün dünyayı kurtarmış gibidir.Once kurumlar,bireyler ve bu gençlerin derdi nedir? Araştırmalı yardımcı olmalıdır . Ekonomik dertleri olanlara nasıl yardımcı olunur bunları araştırmak gerekir.Gorevli kurumlar.vakiflar,insanı yardım severler,dünyaya başta Afrika'ya yardım ederken,kendi genclerinin halini görmeli...Onlara yardım eli uzatmalidir.Bugun Türkiye'de 85 milyon nüfusun 25 milyonu Avrupa'dan daha zengindir.Bugun 30 milyon maaş alan öğretmenler,ihtiyaç sahibi bir ogrenciye yardımcı olsa okullarda sorun kalmaz.Mal canım yongasidir. Marka otomobillere binen öğretmenler,marka meskenlenlerde ki malikhanelerinde,elini öğrencilere uzatmalidir.Calidanlara 3 kat ücret verilirken iş bulayan on yildir atama bekleyen öğretmenleri insanlık gereği düşünmeliyiz .Bir evin bir cocugu on yıl ogretmen atamasında bekler mi? Öncelik,insanlikta olmalıdır.On yıldır bekleyen öğretmenlere öncelik vermek,erdem,fazilet degilmi? Bütün kurumlara ( Rönesans - Yeniden doğuş) başlamalıdır. Peygamberimiz ilklerle başladı dünya insanliginin ihtiyacı pinarlara...Değer insanliktadir...İnsanlığın pinarlarida ruhlara bağlıdır..Ölmeyecek olan ruhlardir.İnsan sevgisidir...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemal derya
(24.09.2023 10:58 - #1118)
Zaman ve Gençlik...Gül çiçeği üzerine sinek,arı ve bulbulde konar..Bülbül güle aşık olmuş öter Allah deyu deyu...Arının derdini anliyoruz.Bal yapmak.Sineklerin derdi ne? Dünyanın en güzel âsk serenatlarindan biri olan " Romeo ve Julyet " de ,Sekspir ,bu sualin cevabını ,vaziyetine göre kahramanına şöyle verdiriyor: Julyet ,sabaha kadar pencetesinin dibinde kendine dalan Romeo ya : - Artık git ,der; vakit çok geç ! Divane aşık cevap verir: - O kadar geç ki, erken kabul edebiliriz !... Tarihimizde atın üzerine atlayan gençlerimiz vardır...Yavuz ve Fatih...Bugünlerde atın uzerindeki Sn.Erdogan ve çalışma arkadaşları var...Yer yüzü durdukca,şairi,edibi ,fikircisi bu söze tirmanamiyacsktir. " - İşte zaman done done , seyrini ikmal ede ede ,çıktığı noktaya vardı. ". Yani İslâm binası tamamlandı. Zamanında sırrı burada , tekamulunde sırtı bura,herşeyin sırrı bura da...Zaman dairesi üzerinde olanlar, Amerika ve Rusya...Atın üzerine atlayan Rusya da Wagner....Amerika da yok...Avrupa'dan yeni Wagnerler atın üzerine atlamak üzere yoldadır...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Leyla Kahraman Turkoglu
(07.10.2023 00:19 - #1133)
Kırk yıldır gençlerimizi,kadınları,çocukları ,yaşlıları öldüren terör örgütlerine karşı,Irak,Suriye bölgesinde Türk Ordusunun yanında yerin altindaki şehitlerimiz kesik ayağını,kolunu eline almış kosarke, muhalefet,cezaevlerini ziyaret etmekte..Milletvekilliği ücreti alıp,Türk Ordusuna,milletine ve vatanına soylenmedik söz birakmayanlar...Türk Gencligi bu insanları tanımalı,yerel seçimlerde bunların kökünden tras etmeli...Bugün Ordumuz Suriye,Irak bölgesinde Vur Türlü gönderen yed- i takdir aşkına...Son savletinle vur ki, yok olsun terör örgütleri...Selam olsun yerin altındaki ve üstündeki şehitlerimize....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi