Recep Ali AKSOYLU
Köşe Yazarı
Recep Ali AKSOYLU
 

DEPREM VE DEPREMZEDELERE DUYARLILIĞIMIZI SÜRMELİ

Maruz kaldığımız asrın deprem felaketi için dün akşam yurt içi ve yurt dışından 213 televizyon kanalı ile 562 radyoda canlı olarak “Türkiye Tek Yürek” adıyla yayımlanan ortak kampanyada kabaca 115 milyar TL nakdi yardım (taahhüt) toplanmış ve 9 milyonu aşkın 50’şer liralık SMS bağışı sağlanmış. Deprem bölgesinin, depremzedelerimizin maddi kayıplarının bir kısmını sarmalayacak denli hacimli bir meblağ. Dün gece televizyon üzerinden, öncesinde farklı kurumlara, mağdurlara bağışta bulunan ya da bizzat deprem bölgesine giderek malzeme, ekipman, ekipman, lojistik, iaşe, kurtarma desteği verenlerden, her türlü hizmeti sunanlardan ve de evini açanlardan en küçüğünden en okkalısına Allah hepsinden razı olsun.   Dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşlarımız ve hatta başka uluslar da bu asrın felaketinde milletimizin yanında oldular, destek verdiler. Bir kere daha tek yürek olma hassasiyetini dünyaya gösteren insanımızda daha ilk günden hatta görevlilerinden önce depremzedelerimizin yanında oldu. Gördük ki milletimiz yönetim erkini elinde bulunduranı da muhalefeti de umursamadan tek yürek olmanın gereklilik ve bilincine sahip.  Dün akşam televizyonlardan canlı yapılan bağış taahhüdü programı bugün ağırlıklı iki açıdan; bağışın çok önemli bir kısmını kamu teşekküllerinin yapmış olması ve bazı büyük grupların tabloda gözükmemesinden hareketle sosyal medyanın konusu oldu.  En yüksek bağış taahhüdünde bulunan 10 kurumu vererek konuyu biraz detaylandırayım:  * Merkez Bankası 30 Milyar TL  * Ziraat Bankası 20 milyar TL * Vakıfbank 12 milyar TL * Halkbank 7 milyar TL * Turkcell 3,5 milyar TL * TMSF 2 Milyar TL  * Emlak Katılım 2 milyar TL * Türk Telekom 2 milyar TL * Borsa İstanbul 2 milyar TL * THY 2 Milyar TL Görüleceği üzere ilk onun beşi kamu bankası ve bağışları toplamı 71 milyar TL. Diğer kamu teşekküllerini de eklediğimizde taahhüt edilen 115 milyarın kaba hesapla 80 milyarı kamu kaynaklı. Kalan 35 milyar TL de azımsanmayacak bir rakam ama kamunun yapacağı ödeme biraz da bir cepten öbür cebe gibi olduğundan haklı olarak üzerinde duruluyor.  Özellikle de MB’nin 30 milyarı… “Kamuya ait kurumlar kamuya bağış yapar mı?” sorusuna değinmeden, söz konusu meblağın 85 milyona ait olduğundan hareketle, MB’nın her bir vatandaşımız adına 350’şer TL bağış gerçekleştirdiğini belirtmiş olmakla yetineyim. Gönül elbette çoğu yabancı sermayeli ve de çok iyi kazanan özel bankaları da, yukardaki tablodaki bankaların jestiyonları yüksek Sayın Genel Müdürlerini de bu listede görmek isterdi. Ancak bu listede olmayan kişi veya kurumlar için eleştiride bulunmak doğru değil. Zira özel bankalar veya bazı holdingler, şirketler hatta kişiler yardımlarını bu özel televizyon platformunu kullanmadan yapıyor olabilir. Üstelik çok ortaklı ve kurumsal yapıda, bütçe disipliniyle çalışan teşekküller anlık ve hamasi karar veremezler. Diğer taraftan insanımızın duyarlılığını depremin ilk gününden itibaren çok net gördük. Milletimiz gurur duyulacak boyutta bizzat yerinde veya muhatap kurumlara desteklerini yaptı, birçoğu da sürdürülebilir içerikli devam ediyor.  Örneğin Ekşioğlu Vakfı…  Dün geceki televizyon programda yayına bağlanan Vakıf Başkanı Sayın Süleyman Ekşi 5 milyon TL bağış yaptıklarını açıkladı. Ancak vakıf olarak bölgede fiilen yaptıkları, bu miktarın fersah fersah üstünde. Aklımda kaldığı kadarıyla kendisi dahil vakıftan yüzlerce birey bölgede, farklı illerde yardım programlarını sürdürüyorlar. Bölgeye 50 tırlık malzeme getirmişler, 100 kadar makine ile enkazda çalışıyorlar, binlerce insanın kalacağı konteyner kentler kuruyorlar vs… Bu sadece bir örnek dolayısıyla sadece dün akşam ki TV programına bakıp özel müteşebbisi, aileleri, vakıfları değerlendirmek, algı yaratmaya çalışmak doğru olmaz! Herkes gücünce yaraya merhem olmaya çalışmıştır, çalışmaya devam etmektedir. Kimisinin gücü deprem mağdurlarına su dağıtabilmek, kimisinin çorba kaynatmak, sağlık hizmeti vermek, enkazda arama kurtarmaya katılmak olmuştur. Memleketim olduğu için daha yakından takip ettiğim Rize Belediyesi ekipleri, iş makineleri ile günlerdir bölgede. Rize’de tüm atölyeleri 24 saat esasıyla deprem bölgesi için üretim yapıyor. Çayeli Belediyesi keza… Kadıköy ve Beykoz Belediyelerini, ilk günden bölgeye ulaşan ve çok kısa sürede binlerce insanın konaklayabileceği duruma getirdiği iki gemiyi bölgeye gönderen İBB’yi, mazot parasını dahi almadan toplanan yardımları taşıyan kamyoncuları, enkaz altının kahramanları madencileri görmemezlikten gelmek mümkün mü? Aynı şekilde fotoğrafa girmek için değil depremzedeye dokunmak için orada olan yüzlerce derneği. Mesela Beykoz’dan Gaye İnsan Derneğini. Aynı şekilde bölgeye gitmeden depremin ilk günlerinde gençlerimizin yardımları toplama ve tasnifleyip kamyonlara yükleme performansını, köydeki evini, yazlığını, dağ evini – villasını mağdur vatandaşlarımıza tahsis eden insanımızı atlayabilir miyiz? Ateş düştüğünde yanan kardeşlerimizin yanında olduk ama bundan sonrası da önemli. Onların hayata tutunabilmeleri için psikolojik desteğe, işe ihtiyaçları var. Oltayı verip balık tutmalarını sağlamak için kamunun yanında şirketlerimizde deprem bölgesine ve depremzedelerimize dönük sosyal projeler geliştirebilir. Örneğin İcra Kurulunda olduğum Beykoz bölgesinde etkin Avrasya İnşaat ve Yapı Marketleri Grubu depremzedelerden 15 kişiyi istihdam etme kararı aldı.  Bir başka yazıda yazdım, yeri gelmişken burada da kısaca tekrarlayıp bitireyim. Evet, bağış ve yardımlar vergiden düşülmektedir ancak ödenecek vergiden değil, vergi matrahtan. Kısaca bağışın % 20 kadarı ödenecek vergiden direk düşebilmektedir.
Ekleme Tarihi: 16 Şubat 2023 - Perşembe

DEPREM VE DEPREMZEDELERE DUYARLILIĞIMIZI SÜRMELİ

Maruz kaldığımız asrın deprem felaketi için dün akşam yurt içi ve yurt dışından 213 televizyon kanalı ile 562 radyoda canlı olarak “Türkiye Tek Yürek” adıyla yayımlanan ortak kampanyada kabaca 115 milyar TL nakdi yardım (taahhüt) toplanmış ve 9 milyonu aşkın 50’şer liralık SMS bağışı sağlanmış.

Deprem bölgesinin, depremzedelerimizin maddi kayıplarının bir kısmını sarmalayacak denli hacimli bir meblağ. Dün gece televizyon üzerinden, öncesinde farklı kurumlara, mağdurlara bağışta bulunan ya da bizzat deprem bölgesine giderek malzeme, ekipman, ekipman, lojistik, iaşe, kurtarma desteği verenlerden, her türlü hizmeti sunanlardan ve de evini açanlardan en küçüğünden en okkalısına Allah hepsinden razı olsun.  

Dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşlarımız ve hatta başka uluslar da bu asrın felaketinde milletimizin yanında oldular, destek verdiler. Bir kere daha tek yürek olma hassasiyetini dünyaya gösteren insanımızda daha ilk günden hatta görevlilerinden önce depremzedelerimizin yanında oldu. Gördük ki milletimiz yönetim erkini elinde bulunduranı da muhalefeti de umursamadan tek yürek olmanın gereklilik ve bilincine sahip. 

Dün akşam televizyonlardan canlı yapılan bağış taahhüdü programı bugün ağırlıklı iki açıdan; bağışın çok önemli bir kısmını kamu teşekküllerinin yapmış olması ve bazı büyük grupların tabloda gözükmemesinden hareketle sosyal medyanın konusu oldu. 
En yüksek bağış taahhüdünde bulunan 10 kurumu vererek konuyu biraz detaylandırayım: 

* Merkez Bankası 30 Milyar TL 
* Ziraat Bankası 20 milyar TL
* Vakıfbank 12 milyar TL
* Halkbank 7 milyar TL
* Turkcell 3,5 milyar TL
* TMSF 2 Milyar TL 
* Emlak Katılım 2 milyar TL
* Türk Telekom 2 milyar TL
* Borsa İstanbul 2 milyar TL
* THY 2 Milyar TL

Görüleceği üzere ilk onun beşi kamu bankası ve bağışları toplamı 71 milyar TL. Diğer kamu teşekküllerini de eklediğimizde taahhüt edilen 115 milyarın kaba hesapla 80 milyarı kamu kaynaklı. Kalan 35 milyar TL de azımsanmayacak bir rakam ama kamunun yapacağı ödeme biraz da bir cepten öbür cebe gibi olduğundan haklı olarak üzerinde duruluyor. 

Özellikle de MB’nin 30 milyarı… “Kamuya ait kurumlar kamuya bağış yapar mı?” sorusuna değinmeden, söz konusu meblağın 85 milyona ait olduğundan hareketle, MB’nın her bir vatandaşımız adına 350’şer TL bağış gerçekleştirdiğini belirtmiş olmakla yetineyim.

Gönül elbette çoğu yabancı sermayeli ve de çok iyi kazanan özel bankaları da, yukardaki tablodaki bankaların jestiyonları yüksek Sayın Genel Müdürlerini de bu listede görmek isterdi. Ancak bu listede olmayan kişi veya kurumlar için eleştiride bulunmak doğru değil. Zira özel bankalar veya bazı holdingler, şirketler hatta kişiler yardımlarını bu özel televizyon platformunu kullanmadan yapıyor olabilir. Üstelik çok ortaklı ve kurumsal yapıda, bütçe disipliniyle çalışan teşekküller anlık ve hamasi karar veremezler. Diğer taraftan insanımızın duyarlılığını depremin ilk gününden itibaren çok net gördük. Milletimiz gurur duyulacak boyutta bizzat yerinde veya muhatap kurumlara desteklerini yaptı, birçoğu da sürdürülebilir içerikli devam ediyor. 
Örneğin Ekşioğlu Vakfı… 

Dün geceki televizyon programda yayına bağlanan Vakıf Başkanı Sayın Süleyman Ekşi 5 milyon TL bağış yaptıklarını açıkladı. Ancak vakıf olarak bölgede fiilen yaptıkları, bu miktarın fersah fersah üstünde. Aklımda kaldığı kadarıyla kendisi dahil vakıftan yüzlerce birey bölgede, farklı illerde yardım programlarını sürdürüyorlar. Bölgeye 50 tırlık malzeme getirmişler, 100 kadar makine ile enkazda çalışıyorlar, binlerce insanın kalacağı konteyner kentler kuruyorlar vs… Bu sadece bir örnek dolayısıyla sadece dün akşam ki TV programına bakıp özel müteşebbisi, aileleri, vakıfları değerlendirmek, algı yaratmaya çalışmak doğru olmaz!

Herkes gücünce yaraya merhem olmaya çalışmıştır, çalışmaya devam etmektedir. Kimisinin gücü deprem mağdurlarına su dağıtabilmek, kimisinin çorba kaynatmak, sağlık hizmeti vermek, enkazda arama kurtarmaya katılmak olmuştur. Memleketim olduğu için daha yakından takip ettiğim Rize Belediyesi ekipleri, iş makineleri ile günlerdir bölgede. Rize’de tüm atölyeleri 24 saat esasıyla deprem bölgesi için üretim yapıyor. Çayeli Belediyesi keza… Kadıköy ve Beykoz Belediyelerini, ilk günden bölgeye ulaşan ve çok kısa sürede binlerce insanın konaklayabileceği duruma getirdiği iki gemiyi bölgeye gönderen İBB’yi, mazot parasını dahi almadan toplanan yardımları taşıyan kamyoncuları, enkaz altının kahramanları madencileri görmemezlikten gelmek mümkün mü? Aynı şekilde fotoğrafa girmek için değil depremzedeye dokunmak için orada olan yüzlerce derneği. Mesela Beykoz’dan Gaye İnsan Derneğini. Aynı şekilde bölgeye gitmeden depremin ilk günlerinde gençlerimizin yardımları toplama ve tasnifleyip kamyonlara yükleme performansını, köydeki evini, yazlığını, dağ evini – villasını mağdur vatandaşlarımıza tahsis eden insanımızı atlayabilir miyiz?

Ateş düştüğünde yanan kardeşlerimizin yanında olduk ama bundan sonrası da önemli. Onların hayata tutunabilmeleri için psikolojik desteğe, işe ihtiyaçları var. Oltayı verip balık tutmalarını sağlamak için kamunun yanında şirketlerimizde deprem bölgesine ve depremzedelerimize dönük sosyal projeler geliştirebilir. Örneğin İcra Kurulunda olduğum Beykoz bölgesinde etkin Avrasya İnşaat ve Yapı Marketleri Grubu depremzedelerden 15 kişiyi istihdam etme kararı aldı. 

Bir başka yazıda yazdım, yeri gelmişken burada da kısaca tekrarlayıp bitireyim. Evet, bağış ve yardımlar vergiden düşülmektedir ancak ödenecek vergiden değil, vergi matrahtan. Kısaca bağışın % 20 kadarı ödenecek vergiden direk düşebilmektedir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi