Allah’ım şahittir ki, ne yaptıysam seçimleri kazanmak için yaptım.

Siyaset 26.08.2023 - 18:00, Güncelleme: 26.08.2023 - 18:00 10981+ kez okundu.
 

Allah’ım şahittir ki, ne yaptıysam seçimleri kazanmak için yaptım.

Allah’ım şahittir ki, ne yaptıysam seçimleri kazanmak için yaptım.
Akşener: Türk Milletine Dayatılan Vesayetin Karşısında Durduk İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Büyük Taarruz’un  101. yıldönümü  Afyon’da açıklamalarda bulundu. Büyük Taarruz’un 101. yıldönümü sebebiyle Afyon Kocatepe’de miting düzenleyen Akşener “Bugün hep birlikte buradayız, inanıyorum ki her yıl artarak burada olacağız. Yeni bir yola çıkmak için buradayız. Seçimlerin üzerinden tam 90 gün geçti. Seçim teamüllerine göre bu 90 gün önemlidir. Bu sürede biz de muhasebemizi yaptık. Buradan çıkan sonuçları sizle paylaşacağım ama öncelikle iktidarın ilk 90 günlük performansını değerlendirmek istiyorum.” ifadeleri ile konuşmasına başladı. Akşener konuşmasına seçimden sonraki ilk 90 günü değerlendirerek devam etti. Akşener değerlendirmesinde “İktidarın ilk 90 günlük performansına dair bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. AK Parti, seçimlerden hemen önce milletimize birçok vaatte bulunmuştu. İlk 90 güne bakıldığında bu vaatlere bırakın yaklaşmayı, her geçen gün uzaklaştıklarını görüyoruz. Biz bu vaatleri hiçbir zaman gerçekleştirme niyetinde olmadıklarını biliyorduk ama seçim biter bitmez milletimizin elinde avucunda olanı hoyratça çekip koparmalarını da beklemiyorduk. Yapılan son maaş zamları erimeye başladı. Asgari ücret zammı daha hesaba yatmadan açlık sınırının altında kaldı. Enflasyonla mücadele edeceğiz diye başladıkları her cümle dönüp dolaşıp ‘faturayı millete keseceğiz’ diye bitiyor. Yıllarca faiz sebep, enflasyon sonuç diye ekonomiyi bu hale getirdiler. Kaç bakan, başkan, bürokrat harcadılar beceremediler. Milletimizi oyalamak için bahane üretip durdular oysa siyaset sadece seçim kazanmaktan ya da kaybetmekten ibaret değildir.” ifadelerini kullandı. “Sığınmacı Sorunu, Milli Güvenlik Sorunudur” Akşener ardından sığınmacı ve milli güvenlik konularına değindi. Konuşmasının devamında “Türkiye’nin her şehri Suriyelilerle, Afganlarla doldu. Sokaklar, parklar, sayıları bilinmeyen sığınmacılarla kaynarken bunu İslami ve insani bir görev zanneden aymazlık, ne kadar konuksever olduğumuzu izahla meşgul oldu. Sığınmacı sorunu, milli güvenlik sorunudur. Türk milletinin milli kültürünü tahrip eden, beka meselesidir. Sığınmacılar gettolar oluşturup etnik yaşam adacıkları, minyatür Suriyeler kuruyorlar. Geri kalmış ülkelerde yaygın olan çocuk işçiliği, emek sömürüsü, çok eşlilik, çocuk evliliği gibi toplumsal sorunlar yeniden ortaya çıkıyor. IŞİD ve PKK gibi terör örgütleri, tehditlerini sığınmacılar üzerinden de ülkemize yönelttiklerinden, büyük bir iç güvenlik sorununa dönüştü. Önce hiçbir sorun yok gibi davrandılar. Baktılar ki olmuyor, şimdi de geri adım atıyormuş gibi yapıyorlar. Suriye’de kentler yaparak bir kısım sığınmacıyı gönüllü olarak ülkelerine döndürdüklerini söylüyorlar. Artık kimseyi kandırmayın. Bizim Türk milli kimliğinin hayati tehdit altında kalmasına tahammülümüz yok. Kültürümüzün dejenere edilmesine, sınırların kevgire dönmesine tahammülümüz yok. İYİ Parti olarak hazırladığımız doktrin ortada. Madem çözüm bulamıyorsunuz, buyurun kullanın. Sığınmacı ve kaçakların ülkelerine dönüşünü hızlandırın.” ifadelerini kullandı. “Türk Milletine Dayatılmak İstenen Her Vesayetin Karşısında Durduk” Akşener konuşmasının son kısmında seçim sürecini değerlendirdi ve vatandaştan özür diledi. Seçim sürecine dair konuşmasında “2010’da yapılan referandumda “yapmayın” diye yalvardığım adam sayısını söylesem yüzlerine tükürürsünüz! Kimse uyarılarımı ciddiye almadı. 2016’da bu yüzden milletin canına kast edenlerin de karşısında durduk. 2017’de Türk milletinin kaderini bir kişinin iki dudağı arasına bırakmak isteyenlerin karşısında durduk. İyi Parti olarak ilk günden beri Türk milletine dayatılmak istenen her vesayetin karşısında durduk. Bizim siyasetimizin pusulası her daim aziz Türk milletinin talep, istek ve hayalleri oldu. “Bu Yolda Fedakarlıktan Kaçınmadık” Geldik 2023’e… 2023’te milletin verdiği helal oyu babadan miras bilerek seçmen iradesine ipotek konulamayacağını anlatmaya çalıştık. Siyaset elitlerin, sözde kanaat önderlerinin güdümünde milletin olmadığı bir yerden üretilen siyasetin başarılı olamayacağını söyledik. Tepki gösterdik, uyardık, memleketimizin gerçeklerinden bi’haber oturdukları yerden ahkam kesenlere karşı irade koyduk. Sadece iktidar mensuplarıyla değil, biz bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla da mücadele ettik. Memlekete en küçük fayda getiremeyen partili cumhurbaşkanlığı sisteminden kurtulmak istedik. Türkiye’yi zengin, mutlu bir geleceğe taşımak için çalıştık. Bu yolda fedakarlıktan kaçınmadık. Meselemiz Türkiye olduğu için nefislerimiz kör odalara hapsettik. Nefsinin esiri olanlarla uğraştık. Biz önce millet, önce memleket dedik. Ama önce şahsım, önce ben diyenlerle uğraştık. Biz milletimizin geleceği için şahsi çıkarlarımızdan vazgeçtik ama koltuğundan başka hiçbir şeyi düşünmeyenlerle uğraştık. En nihayetinde maalesef olmadı, olduramadık! 2023 seçimlerindeki yenilgiye maalesef engel olamadık. Türk siyaseti, belli başlı yankı odalarına hapsedildi. Biz milletin çağrısını dile getirdik diye o yankı odalarda hainlikle suçlandık. İşbirlikçilikle suçlandık. İktidara yanlamakla suçlandık. Peki, tüm bunların sonunda ne oldu? Tüm bu sürecin içinden en küçük pazarlık yapmadan çıkan kim oldu? Gizli kapaklı tek işbirliğine girişmeyen, en ufak kâr sağlamayan kim oldu? Şükürler olsun ki İyi Parti oldu.  Ben ve arkadaşlarım makam, mevki peşine düşecek olsaydık bize saraylar vadedilirken, elektriği kesilen salonlarda hayır diye haykırmazdık.  Biz pazarlık yapacak olsaydık, herkesin suspus kesildiği dönemde İyi Parti’yi kurmazdık. “Ben Sustum, Yüzde 60 İle Kazanırız Diyenler Susmadı” Ben sustum, yüzde 60 ile kazanırız diyenler susmadı. Bilimsel verileri masaya koyan ben sustum, onları yırtıp atanlar susmadı. TV’lere çıkıp yüzsüz yüzsüz bize yüklemeye kalkıştılar. Yeni bir umuda tutunmak isteyen milyonlar öfkeyle doldu. Yapmamız gereken, hatalarından ders alan muhalefet olarak milletimizin önüne çıkmaktı. İyi Parti’yi ve beni günah keçisi yapmaya kalktılar. Hakikati bilenler tek kelime etmedi. Bunların hepsi midemi bulandırdı. Bu sessizliği sürdürmek mümkün değil artık. “Herkesten Özür Diliyorum” 2023 seçimlerine girerken, Sayın Erdoğan karşısında açık farkla seçimi kazanacak 2 aday çıkardık 20 yılda ilk kez. Yaptığımız tüm araştırmalarda bu 2 arkadaşımızın rahatlıkla CB seçileceğini gördük. Bunun da ötesinde 3 sene boyunca il il, ilçe ilçe yaptığımız ziyaretlerde milletimizin bize söyledikleri de bu sonucu doğruladı. Ben de milletimize bir söz verdim, 13. cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın adayı olacak dedim. Kendi adaylığımdan feragat ettim. Ben seçimleri kazanmak, Türkiye’yi düze çıkarmak için iktidarı sandıkta yenmenin yeterli olacağını düşündüm. Asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim. Yüce Türk milletinden ve sizlerden özür diliyorum. Ben bu 2 arkadaşımızın yolunu açmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Hiçbir kişisel beklentim olmadan onları destekledim. Onların yolunu kapatanlara engel olamadım. Türk milletinden, sizlerden özür diliyorum. Önleri kesilmek istendiğinde yardımlarına koştum, yanlarında durdum, her türlü hakareti, iftirayı göğüsledim. Ama onları paçalarından tutup aşağı çekenlere engel olamadım. Onlara bu ateşten gömleği giydiremediğim için herkesten özür diliyorum. Allah’ım şahittir ki, ne yaptıysam seçimleri kazanmak için yaptım. Keşke herkes bizler kadar fedakar, yürekli olabilseydi. Maalesef olamadılar.” ifadelerini kullandı.
Allah’ım şahittir ki, ne yaptıysam seçimleri kazanmak için yaptım.

Akşener: Türk Milletine Dayatılan Vesayetin Karşısında Durduk

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Büyük Taarruz’un  101. yıldönümü  Afyon’da açıklamalarda bulundu.

Büyük Taarruz’un 101. yıldönümü sebebiyle Afyon Kocatepe’de miting düzenleyen Akşener “Bugün hep birlikte buradayız, inanıyorum ki her yıl artarak burada olacağız. Yeni bir yola çıkmak için buradayız. Seçimlerin üzerinden tam 90 gün geçti. Seçim teamüllerine göre bu 90 gün önemlidir. Bu sürede biz de muhasebemizi yaptık. Buradan çıkan sonuçları sizle paylaşacağım ama öncelikle iktidarın ilk 90 günlük performansını değerlendirmek istiyorum.” ifadeleri ile konuşmasına başladı.

Akşener konuşmasına seçimden sonraki ilk 90 günü değerlendirerek devam etti.

Akşener değerlendirmesinde “İktidarın ilk 90 günlük performansına dair bazı değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. AK Parti, seçimlerden hemen önce milletimize birçok vaatte bulunmuştu. İlk 90 güne bakıldığında bu vaatlere bırakın yaklaşmayı, her geçen gün uzaklaştıklarını görüyoruz. Biz bu vaatleri hiçbir zaman gerçekleştirme niyetinde olmadıklarını biliyorduk ama seçim biter bitmez milletimizin elinde avucunda olanı hoyratça çekip koparmalarını da beklemiyorduk. Yapılan son maaş zamları erimeye başladı. Asgari ücret zammı daha hesaba yatmadan açlık sınırının altında kaldı. Enflasyonla mücadele edeceğiz diye başladıkları her cümle dönüp dolaşıp ‘faturayı millete keseceğiz’ diye bitiyor. Yıllarca faiz sebep, enflasyon sonuç diye ekonomiyi bu hale getirdiler. Kaç bakan, başkan, bürokrat harcadılar beceremediler. Milletimizi oyalamak için bahane üretip durdular oysa siyaset sadece seçim kazanmaktan ya da kaybetmekten ibaret değildir.” ifadelerini kullandı.

“Sığınmacı Sorunu, Milli Güvenlik Sorunudur”

Akşener ardından sığınmacı ve milli güvenlik konularına değindi.

Konuşmasının devamında “Türkiye’nin her şehri Suriyelilerle, Afganlarla doldu. Sokaklar, parklar, sayıları bilinmeyen sığınmacılarla kaynarken bunu İslami ve insani bir görev zanneden aymazlık, ne kadar konuksever olduğumuzu izahla meşgul oldu. Sığınmacı sorunu, milli güvenlik sorunudur. Türk milletinin milli kültürünü tahrip eden, beka meselesidir. Sığınmacılar gettolar oluşturup etnik yaşam adacıkları, minyatür Suriyeler kuruyorlar. Geri kalmış ülkelerde yaygın olan çocuk işçiliği, emek sömürüsü, çok eşlilik, çocuk evliliği gibi toplumsal sorunlar yeniden ortaya çıkıyor. IŞİD ve PKK gibi terör örgütleri, tehditlerini sığınmacılar üzerinden de ülkemize yönelttiklerinden, büyük bir iç güvenlik sorununa dönüştü.

Önce hiçbir sorun yok gibi davrandılar. Baktılar ki olmuyor, şimdi de geri adım atıyormuş gibi yapıyorlar. Suriye’de kentler yaparak bir kısım sığınmacıyı gönüllü olarak ülkelerine döndürdüklerini söylüyorlar. Artık kimseyi kandırmayın. Bizim Türk milli kimliğinin hayati tehdit altında kalmasına tahammülümüz yok. Kültürümüzün dejenere edilmesine, sınırların kevgire dönmesine tahammülümüz yok. İYİ Parti olarak hazırladığımız doktrin ortada. Madem çözüm bulamıyorsunuz, buyurun kullanın. Sığınmacı ve kaçakların ülkelerine dönüşünü hızlandırın.” ifadelerini kullandı.

“Türk Milletine Dayatılmak İstenen Her Vesayetin Karşısında Durduk”
Akşener konuşmasının son kısmında seçim sürecini değerlendirdi ve vatandaştan özür diledi.

Seçim sürecine dair konuşmasında “2010’da yapılan referandumda “yapmayın” diye yalvardığım adam sayısını söylesem yüzlerine tükürürsünüz! Kimse uyarılarımı ciddiye almadı. 2016’da bu yüzden milletin canına kast edenlerin de karşısında durduk. 2017’de Türk milletinin kaderini bir kişinin iki dudağı arasına bırakmak isteyenlerin karşısında durduk. İyi Parti olarak ilk günden beri Türk milletine dayatılmak istenen her vesayetin karşısında durduk. Bizim siyasetimizin pusulası her daim aziz Türk milletinin talep, istek ve hayalleri oldu.

“Bu Yolda Fedakarlıktan Kaçınmadık”

Geldik 2023’e… 2023’te milletin verdiği helal oyu babadan miras bilerek seçmen iradesine ipotek konulamayacağını anlatmaya çalıştık. Siyaset elitlerin, sözde kanaat önderlerinin güdümünde milletin olmadığı bir yerden üretilen siyasetin başarılı olamayacağını söyledik. Tepki gösterdik, uyardık, memleketimizin gerçeklerinden bi’haber oturdukları yerden ahkam kesenlere karşı irade koyduk. Sadece iktidar mensuplarıyla değil, biz bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla da mücadele ettik. Memlekete en küçük fayda getiremeyen partili cumhurbaşkanlığı sisteminden kurtulmak istedik. Türkiye’yi zengin, mutlu bir geleceğe taşımak için çalıştık. Bu yolda fedakarlıktan kaçınmadık. Meselemiz Türkiye olduğu için nefislerimiz kör odalara hapsettik. Nefsinin esiri olanlarla uğraştık. Biz önce millet, önce memleket dedik. Ama önce şahsım, önce ben diyenlerle uğraştık. Biz milletimizin geleceği için şahsi çıkarlarımızdan vazgeçtik ama koltuğundan başka hiçbir şeyi düşünmeyenlerle uğraştık. En nihayetinde maalesef olmadı, olduramadık! 2023 seçimlerindeki yenilgiye maalesef engel olamadık.

Türk siyaseti, belli başlı yankı odalarına hapsedildi. Biz milletin çağrısını dile getirdik diye o yankı odalarda hainlikle suçlandık. İşbirlikçilikle suçlandık. İktidara yanlamakla suçlandık. Peki, tüm bunların sonunda ne oldu? Tüm bu sürecin içinden en küçük pazarlık yapmadan çıkan kim oldu? Gizli kapaklı tek işbirliğine girişmeyen, en ufak kâr sağlamayan kim oldu? Şükürler olsun ki İyi Parti oldu.  Ben ve arkadaşlarım makam, mevki peşine düşecek olsaydık bize saraylar vadedilirken, elektriği kesilen salonlarda hayır diye haykırmazdık.  Biz pazarlık yapacak olsaydık, herkesin suspus kesildiği dönemde İyi Parti’yi kurmazdık.

“Ben Sustum, Yüzde 60 İle Kazanırız Diyenler Susmadı”

Ben sustum, yüzde 60 ile kazanırız diyenler susmadı. Bilimsel verileri masaya koyan ben sustum, onları yırtıp atanlar susmadı. TV’lere çıkıp yüzsüz yüzsüz bize yüklemeye kalkıştılar. Yeni bir umuda tutunmak isteyen milyonlar öfkeyle doldu. Yapmamız gereken, hatalarından ders alan muhalefet olarak milletimizin önüne çıkmaktı. İyi Parti’yi ve beni günah keçisi yapmaya kalktılar. Hakikati bilenler tek kelime etmedi. Bunların hepsi midemi bulandırdı. Bu sessizliği sürdürmek mümkün değil artık.

“Herkesten Özür Diliyorum”

2023 seçimlerine girerken, Sayın Erdoğan karşısında açık farkla seçimi kazanacak 2 aday çıkardık 20 yılda ilk kez. Yaptığımız tüm araştırmalarda bu 2 arkadaşımızın rahatlıkla CB seçileceğini gördük. Bunun da ötesinde 3 sene boyunca il il, ilçe ilçe yaptığımız ziyaretlerde milletimizin bize söyledikleri de bu sonucu doğruladı. Ben de milletimize bir söz verdim, 13. cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın adayı olacak dedim. Kendi adaylığımdan feragat ettim. Ben seçimleri kazanmak, Türkiye’yi düze çıkarmak için iktidarı sandıkta yenmenin yeterli olacağını düşündüm. Asıl sorunun kendi saflarımızda olduğunu göremedim. Yüce Türk milletinden ve sizlerden özür diliyorum. Ben bu 2 arkadaşımızın yolunu açmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Hiçbir kişisel beklentim olmadan onları destekledim. Onların yolunu kapatanlara engel olamadım. Türk milletinden, sizlerden özür diliyorum. Önleri kesilmek istendiğinde yardımlarına koştum, yanlarında durdum, her türlü hakareti, iftirayı göğüsledim. Ama onları paçalarından tutup aşağı çekenlere engel olamadım. Onlara bu ateşten gömleği giydiremediğim için herkesten özür diliyorum. Allah’ım şahittir ki, ne yaptıysam seçimleri kazanmak için yaptım. Keşke herkes bizler kadar fedakar, yürekli olabilseydi. Maalesef olamadılar.” ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi