İBADETHANELERİN GİDERLERİ GENEL BÜTÇEDEN KARŞILANSIN

Siyaset 15.04.2021 - 12:41, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 1556+ kez okundu.
 

İBADETHANELERİN GİDERLERİ GENEL BÜTÇEDEN KARŞILANSIN

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu; Cami, Cemevi, Kilise ve Havraların aydınlatma, ısıtma, soğutma, ses siteminden kaynaklı elektrik giderlerinin genel bütçeden karşılanmasını öngören kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu.    6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda değişiklik yapılmasına dair Kanun Teklifi hazırlayan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, halihazırda cami, kilise ve havraların aydınlatma giderlerinin genel bütçeden karşılandığını, su ve temizlik giderlerinin çoğunlukla belediyelerce karşılandığını ama ısıtma, soğutma, ses sistemi ve diğer elektrik giderlerinin ise vatandaşlardan toplanan paralarla ödendiğini, az sayıda cemaati bulunan özellikle kırsal kesimlerdeki ibadethanelerin ısıtma giderlerinin ise din görevlilerinin sırtında kaldığını belirterek, “Tüm kesimleri olumsuz etkileyen ekonomik kriz ortamında din görevlilerine bir de devletin üstlenmesi gereken giderleri yüklemek adil bir uygulama değildir” dedi.    CEM EVLERİNİN AYDINLATMA GİDERLERİ DAHİ KARŞILANMIYOR!    Bunun yanısıra Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmemesi nedeniyle aydınlatma giderlerinin dahi karşılanmadığını hatırlatan Bekaroğlu, Alevilik ve Alevilerle ilgili sorunların ülkemizde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde yargılama konusu olduğunu, AİHM’nin İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 9 ve 14. maddelerini ihlal ettiğine hükmeden emsal kararları bulunduğunu söyledi.   CEMEVLERİ DE İBADETHANE STATÜSÜNDEDİR.    Bekaroğlu, Cemevlerinin bir bölüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için ibadet ve kültür merkezi olduğunu ve statüsünün diğer ibadethaneler gibi kabul edilmesi gerektiğini ifade ederek, Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesine göre cemevlerinin aydınlatma, ısıtma ve soğutma vb. elektrik giderlerinin devlet tarafından karşılanması gerekmektedir dedi.    Cami, Cemevi, Kilise ve Havralar gibi ülkemizde bulunan bütün ibadethanelerin giderlerinin karşılanmasının, din ve vicdan hürriyetinin teminat altına alındığı Anayasal bir zorunluluk olduğunu kaydeden Bekaroğlu, “Bazı yörelerde elektrik faturası ödenmeyen camilerin elektriklerinin dağıtım şirketleri tarafından kesildiğine dair bilgiler tarafımıza ulaşmış bulunmaktadır. Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez bu dönemde faturası ödenemediği için camilerin elektriğinin kesildiğine tanık olmaktayız. Bu durum aynı zamanda çok kârlı durumda bulunan elektrik dağıtım faaliyetinin özelleştirilmesi işleminin tüm sonuçlar düşünülmeden gerçekleştirildiğini de göstermektedir.” dedi.   Anayasa’nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin amir hükümleri ile yerel ve uluslararası yargı mercilerinin kararları gereğince cemevlerinin de ibadethane statüsünde olduğunu ifade eden Bekaroğlu, ”Tüm ibadethanelerin aydınlatma, ısıtma-soğutma giderleri ile ses sistemi ve diğer tüm elektrik kullanımından kaynaklanan giderlerinin Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa konulacak ödenekten karşılanması gerekiyor” dedi.    Hiçbir kamu kurumunda ısıtma-soğutma giderleri vatandaşlara ya da o kurumda görevli memurlara yüklenmediğini; hastanelerin, okulların, vergi dairelerinin, karakolların, Diyanet İşleri Başkanlığının, il ve ilçelerde müftülüklerin ısıtma ve soğutma giderlerinin olması gerektiği şekilde genel bütçeden karşılandığını, aynı şekilde camilerin, kiliselerin havraların, cemevlerinin ısıtılmasına devletin ‘beni ilgilendirmez’ deme hakkı olmadığını kaydeden Bekaroğlu, “Din ve vicdan özgürlüğünün gereği olarak cami, kilise, havra ve cemevlerinin genel giderlerinin karşılanması devlet için yük değil bir görevdir.” dedi.    TÜRKİYE’DE NE KADAR İBADETHANE VAR?    Türkiye’de 84 bin 684 Cami, 948 Cemevi, 398 Kilise ve 41 Sinagog olmak üzere toplam 85 bin 260 adet ibadethane bulunduğunu belirten Bekaroğlu, “Türkiye’de halkın din ve vicdan hürriyetinin korunması, inançlarının gereği olan ibadetlerini kendi inançlarına ait ibadethanelerde huzur ve güven içerisinde sağlıklı bir şekilde yapabilmelerini sağlamak için toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen Cami, Kilise, Havra, Cemevi ve benzeri ibadethanelerin aydınlatma, ısıtma, soğutma, ses sistemi ve diğer tüm elektrik kullanımından kaynaklanan giderlerinin Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanmasının sağlanması için bu kanun teklifi verilmektedir.” dedi.    KANUN TEKLİFİ ŞÖYLE    ELEKTRİK PİYASASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR   KANUN TEKLİFİ              Madde-1: 14.03.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun ”Genel aydınlatma” başlıklı Geçici 6’ ncı maddesinin 3’üncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:  (3) Güvenlik amacıyla yapılan sınır aydınlatmalarına ait tüketim ve yatırım giderleri, İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten, toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen Cami, Kilise, Havra, Cemevi ve benzeri ibadethanelerin aydınlatma, ısıtma, soğutma, ses sistemi ve diğer tüm elektrik kullanımından kaynaklanan   giderleri Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.                                 Madde-2:   Bu kanun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.                                Madde-3:   Bu kanunu Cumhurbaşkanı yürütür.      Anayasa’nın 10. maddesine göre; Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.    Anayasanın “Din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24. maddesine göre; Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14. madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz."    Anayasanın 136. maddesine göre de; Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirecektir.    Ülkemizin de imzaladığı Uluslararası Sözleşmelere bakıldığında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşme'nin 14. maddesinde:"... Sözleşme'de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır." 

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu; Cami, Cemevi, Kilise ve Havraların aydınlatma, ısıtma, soğutma, ses siteminden kaynaklı elektrik giderlerinin genel bütçeden karşılanmasını öngören kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu. 

 

6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda değişiklik yapılmasına dair Kanun Teklifi hazırlayan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, halihazırda cami, kilise ve havraların aydınlatma giderlerinin genel bütçeden karşılandığını, su ve temizlik giderlerinin çoğunlukla belediyelerce karşılandığını ama ısıtma, soğutma, ses sistemi ve diğer elektrik giderlerinin ise vatandaşlardan toplanan paralarla ödendiğini, az sayıda cemaati bulunan özellikle kırsal kesimlerdeki ibadethanelerin ısıtma giderlerinin ise din görevlilerinin sırtında kaldığını belirterek, “Tüm kesimleri olumsuz etkileyen ekonomik kriz ortamında din görevlilerine bir de devletin üstlenmesi gereken giderleri yüklemek adil bir uygulama değildir” dedi. 

 

CEM EVLERİNİN AYDINLATMA GİDERLERİ DAHİ KARŞILANMIYOR! 

 

Bunun yanısıra Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmemesi nedeniyle aydınlatma giderlerinin dahi karşılanmadığını hatırlatan Bekaroğlu, Alevilik ve Alevilerle ilgili sorunların ülkemizde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde yargılama konusu olduğunu, AİHM’nin İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 9 ve 14. maddelerini ihlal ettiğine hükmeden emsal kararları bulunduğunu söyledi.

 

CEMEVLERİ DE İBADETHANE STATÜSÜNDEDİR. 

 

Bekaroğlu, Cemevlerinin bir bölüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için ibadet ve kültür merkezi olduğunu ve statüsünün diğer ibadethaneler gibi kabul edilmesi gerektiğini ifade ederek, Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesine göre cemevlerinin aydınlatma, ısıtma ve soğutma vb. elektrik giderlerinin devlet tarafından karşılanması gerekmektedir dedi. 

 

Cami, Cemevi, Kilise ve Havralar gibi ülkemizde bulunan bütün ibadethanelerin giderlerinin karşılanmasının, din ve vicdan hürriyetinin teminat altına alındığı Anayasal bir zorunluluk olduğunu kaydeden Bekaroğlu, “Bazı yörelerde elektrik faturası ödenmeyen camilerin elektriklerinin dağıtım şirketleri tarafından kesildiğine dair bilgiler tarafımıza ulaşmış bulunmaktadır. Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez bu dönemde faturası ödenemediği için camilerin elektriğinin kesildiğine tanık olmaktayız. Bu durum aynı zamanda çok kârlı durumda bulunan elektrik dağıtım faaliyetinin özelleştirilmesi işleminin tüm sonuçlar düşünülmeden gerçekleştirildiğini de göstermektedir.” dedi.

 

Anayasa’nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin amir hükümleri ile yerel ve uluslararası yargı mercilerinin kararları gereğince cemevlerinin de ibadethane statüsünde olduğunu ifade eden Bekaroğlu, ”Tüm ibadethanelerin aydınlatma, ısıtma-soğutma giderleri ile ses sistemi ve diğer tüm elektrik kullanımından kaynaklanan giderlerinin Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa konulacak ödenekten karşılanması gerekiyor” dedi. 

 

Hiçbir kamu kurumunda ısıtma-soğutma giderleri vatandaşlara ya da o kurumda görevli memurlara yüklenmediğini; hastanelerin, okulların, vergi dairelerinin, karakolların, Diyanet İşleri Başkanlığının, il ve ilçelerde müftülüklerin ısıtma ve soğutma giderlerinin olması gerektiği şekilde genel bütçeden karşılandığını, aynı şekilde camilerin, kiliselerin havraların, cemevlerinin ısıtılmasına devletin ‘beni ilgilendirmez’ deme hakkı olmadığını kaydeden Bekaroğlu, “Din ve vicdan özgürlüğünün gereği olarak cami, kilise, havra ve cemevlerinin genel giderlerinin karşılanması devlet için yük değil bir görevdir.” dedi. 

 

TÜRKİYE’DE NE KADAR İBADETHANE VAR? 

 

Türkiye’de 84 bin 684 Cami, 948 Cemevi, 398 Kilise ve 41 Sinagog olmak üzere toplam 85 bin 260 adet ibadethane bulunduğunu belirten Bekaroğlu, “Türkiye’de halkın din ve vicdan hürriyetinin korunması, inançlarının gereği olan ibadetlerini kendi inançlarına ait ibadethanelerde huzur ve güven içerisinde sağlıklı bir şekilde yapabilmelerini sağlamak için toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen Cami, Kilise, Havra, Cemevi ve benzeri ibadethanelerin aydınlatma, ısıtma, soğutma, ses sistemi ve diğer tüm elektrik kullanımından kaynaklanan giderlerinin Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanmasının sağlanması için bu kanun teklifi verilmektedir.” dedi. 

 

KANUN TEKLİFİ ŞÖYLE 

 

ELEKTRİK PİYASASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR  

KANUN TEKLİFİ 

 

          Madde-1: 14.03.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun ”Genel aydınlatma” başlıklı Geçici 6’ ncı maddesinin 3’üncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: 

(3) Güvenlik amacıyla yapılan sınır aydınlatmalarına ait tüketim ve yatırım giderleri, İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten, toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen Cami, Kilise, Havra, Cemevi ve benzeri ibadethanelerin aydınlatma, ısıtma, soğutma, ses sistemi ve diğer tüm elektrik kullanımından kaynaklanan   giderleri Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. 

                               Madde-2:   Bu kanun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

                               Madde-3:   Bu kanunu Cumhurbaşkanı yürütür. 

 

 

Anayasa’nın 10. maddesine göre; Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. 

 

Anayasanın “Din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24. maddesine göre; Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14. madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz." 

 

Anayasanın 136. maddesine göre de; Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirecektir. 

 

Ülkemizin de imzaladığı Uluslararası Sözleşmelere bakıldığında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşme'nin 14. maddesinde:"... Sözleşme'de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır." 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi