MEB'DEN AYRIŞTIRICI YENİ ADIMLAR MI GELİYOR?

Öğretmeni Ayrıştıracak ve Çalışma Barışını Bozacak Yeni Adımlar Mı Geliyor?

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Rize İl Başkanı Feyyaz ŞENTÜRK ‘Milli Eğitim Bakanlığı yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağını meclis Akp grubuna göndermiş. Önümüzdeki günlerde meclis gündemine girmesi bekleniyor lakin taslağın hazırlık aşamasında öğretmenlerin ve onları temsil eden sendikaların görüşleri ne kadar göz önünde bulunduruldu o muamma. Akp grubuna gönderilen metinin içeriğine tam anlamıyla kimse hakim değil fakat yapılan açıklamalar ve bakanlık kaynaklarından alınan bilgiler ışığında söylenebilir ki, denenmiş ve tepkiler sonrasında geri adım atılmış rotasyon yeniden öğretmenlerin karşısına çıkarılıyor. Rotasyon öğretmenlerin hemfikir olmadığı ve ayrıştıkları bir konu. İl veya ilçe merkezlerinden uzakta zorlu şartlarda çalışan öğretmenler rotasyonu merkez bölgelere gelebilme şansı olarak görmekte, rotasyona tabi tutulacak öğretmenler ise bunun bir zorlama olacağını düzeni bozulan öğretmenin çalışma barışını da bozacağını düşünmektedirler. Bakanlığın plansız ve programsız hareket etmesi, yanlış istihdam ve atama politikaları, sistematiği olmayan il ve ilçe emirleri, zorunlu hizmet afları, sıra tayinlerin işletilmemesi, keyfi görevlendirmeler nedeniyle öğretmenlerin isteğe bağlı yer değişikliği süreçleri sınırlanmıştır. Bana göre rotasyon, kanunun içerisine yerleştirilerek öğretmenlerin kanunun getireceği olumsuzluklara karşı birleşerek hareket edebilmelerinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Rotasyon çok su kaldıracak bir konu olarak önümüzdeki günlerde eğitim çalışanlarının gündemini belirleyecek bir konu olacağa benziyor. Meslek kanununda çözüme ulaşması beklenen konulardan biri de uzman ve başöğretmenlik süreleri. Aldığımız duyumlara göre sürelerde az da olsa bir azaltmaya gidilecek. Fakat eğitim yönetiminin en önemli ayaklarından olan şube müdürlerine uzman ve başöğretmenlik unvanlarının yine verilmeyeceği konuşulmakta. Öğretmenler eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı tek yumruk olabilmiş ve ses getirebilmişlerdi. Yeni ÖMK ve atılacak diğer adımlar eğitim çalışanlarının birlikteliğini tekrar sınava tabi tutacak gibi görünüyor. Fakat öğretmen atamalarına getirilen mülakata karşı sendikaların farklı tavırları, görev başındaki öğretmenlerin farklı görüşleri bile meslek kanunun da bizi ayrıştıracağının bir göstergesi. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı eğitimci anlayışı olamaz olmamalı. Eğitim fakültesine yerleşmiş her gencimizi geleceğin öğretmeni olarak görmek onun hakları için de mücadele etmek, özel sektörde açlık sınırının altında güvencesiz çalışmaya mahkum bırakılan öğretmenler için ses olmak, sistem içerisinde mobbinge maruz kalan eğitim çalışanlarına omuz vermek, memleket evlatlarının nitelikli eğitim alabilmeleri için öncü olmak her eğitim çalışanından beklenilen bir davranış olmalıdır.'