RİZE HAVALİMANI ÇEVRESİ ONLARA SATILIYOR

Rize 28.07.2022 - 09:42, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 2822+ kez okundu.
 

RİZE HAVALİMANI ÇEVRESİ ONLARA SATILIYOR

Karadeniz’de neler oluyor? Önce köylüye ait ormanları devlete tescil ettiler, Şimdi bu ormanlardaki sağlam ağaçlar kesilip, satılıyor. 324   hektar orman içindeki gürgen ve kestane ağaçlar kesiliyor.. *** Karadeniz köylüsünün, Yıllardan beri kullandığı arazilerine el konulmuş, işgalci duruma düşürülmüş. Bu yüzden yargılanıyor. Atasından kalma yaylalara, mezralara giremiyor; evlerini onaramıyor. Gözü gibi koruduğu ormanlar kesiliyor. Araplara satılıyor. *** Karadeniz’de her hizmet Araplar için. Toprak vatandır, vatan satılmaz. Asiller ağlıyor, vekiller duymuyor. Nedir sizden çektiği bu ormanların..?   Köylü, kendine ait ormanda zorunlu bir iki ağaç kesti diye yargılanıyor. Buna rağmen, başta bölgede yapılan HES’ler ve dolgular nedeniyle ormanlar katlediliyor, binlerce ağaç kesiliyor. Araplara villalık yerler açılıyor ama ses çıkaran, işlem yapan olmuyor. Anlayacağınız Karadeniz köylüsü çaresiz ve yalnız. Sahip çıkanı, hakkını arayanı yok. Trabzon Orman Bölge müdürlüğü, Rize-Pazar’ın köylerinde ”Ormanları gençleştiriyoruz” gerekçesi ile tarihi gürgen ve kestane ağaçlarını kesmeye başladı. Muhtarların ve köylülerin tepkilerine aldırış eden yok.   Sevgili okurlarım; yazılarımı takip edenler biliyor, hatırlıyorlardır. ‘Bir Köy daha mahkûm oldu’, ‘Köyler boşaltılacak mı?’, ’Karadeniz köylüsü mahkûm edildi’ başlıklı yazılarımla; Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan acı gerçeklerini 20 yıldan beri dile getiriyorum. Bu gerçekler hala güncelliğini koruyor. Mülkiyet hakkını tanımayan; Tapu Kadastrosu çalışmaları adı altında vatandaşlarımıza ait ormanların yüzde 60’ı devlete tescil edildi. Şimdi Trabzon Orman Bölge müdürlüğü, köylüye ait olan bu ormanları ”gençleştiriyoruz” bahanesiyle tarihi kestane ve gürgen ağaçlarını kesip satıyor. Kesilen ağaçlar ise öyle müddetini doldurmuş falan da değil. Köylünün “Ormanlarımıza dokunmayın!” İsyanına rağmen ormanlar kesiliyor ve özellikle havaalanına yakın bölgelerde Araplara villa alanları  açılmak istendiği belirtiliyor. İstanbul Orman Bölge Müdürü Faruk Çebi” Eleştirecek konu, devletin gerçeklerle bağdaşmayan orman yasasıyla sahipli ormanlara el koyması ve vatandaşı mağdur etmesidir. Bu kesimler bölgedeki sel ve su baskınlarını artıracaktır” dedi. Tapu Kadastro çalışmaları adı altında, Karadeniz köylüsünün yıllardan beri koruyup kolladığı, atalarından kalma tarım arazilerine el konulmuş, işgalci durumuna düşürülmüş, bu yüzden de köylüler mahkemeye verilmiş, mahkûm edilmişler. Birçok Karadenizli, ata yadigârı yaylalara, mezralara gidemiyor, evlerini onaramıyor, gidenlere ceza yağıyor. 1946 yılındaki tapu ve haritalara göre, tarım arazilerinin yüzde 60’ının orman vasfına alındığını belirten Karadeniz köylüsü, “Atalarımızdan, dedemizden kalan, yıllarca koruduğumuz, kolladığımız arsalarımız, ormana devredildi” diye konuştular. ‘‘Kendi  ormanlarımızda işgalci olduk” diyorlar. Köylüler çaresiz ve sahipsiz Atalarından kalma yayla evleri için mahkûm edilenler, kendi arazisi için mahkemeye verilenler arttıkça, bu satışlar devam edecek. Köyler, mezralar boşaltılacak, yabancılara peşkeş çekilecek. Karadeniz Bölgesi’nde 2 bin 500 yabancı ajan cirit atıyor. Arsa, ev satın alıyorlar. AB Fonlarıyla, çeşitli faaliyetlerde bulunup, bölgeyi patlamaya hazır bomba haline getiriyorlar. Bölge siyasetçilerimizin haberleri yok mu? Peki bu köylere, yaylalara, mezralara kimler talip? Kendi memleketimizde yabancı olduk. Hayır. Yatırımlara karşı değiliz. Tesisler kaliteyi bozdu, organik ve orijinal yemekler, arz-talep meselesi gereği kaliteyi bozdu. Gelişi güzel yapılaşmalar aldı başını gidiyor. Araplar varken, yerlilerin yüzüne kimse bakmaz oldu. Bölgedeki en iyi konutlar ve arsalar, Araplar tarafından satın alınıyor. Yeni hizmete açılan Rize  Havaalanı çevresi özellikle Araplara satılıyor. Her şey ticaret değildir. Karadeniz’in kendisine has özellikleri vardır. Korunması gereken güzel değerler… Toprak vatandır, vatan satılmaz. Yaşlılar satmıyor, fakat gençler affetmiyor.  Tapu Kadastro çalışmaları adı altında; yüzlerce yıldır kullandıkları ve atalarından miras kalan yaylalarında bulunan tarihi ahşap evleri nedeniyle İşgalci konumuna düşürülen Karadeniz köylüleri 6’şar aya mahkûm edildiler. Ayrıca 5 yıl süreyle denetime tabii tutulacaklar. Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı Sal ve Pokut yaylalarında yaşayan 239 yaylacının; dedelerinden kalan evlerine ‘‘Kaçak yapı yapmak ve kullanmak’’ suçundan ceza kesilmesi, Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan tüm yaylacıları tedirgin ediyor. Yetmedi, kendi arazisinde yakacak için bir iki ağaç kesen yüzlerce köylü Orman İşletme Şefleri tarafından mahkemeye veriliyor, köylü cezalandırılıyor. Kendi memleketimizde yabancı olduk. Hayır. Yatırımlara karşı değiliz. Tesisler kaliteyi bozdu, organik ve orijinal yemekler, arz-talep meselesi gereği kaliteyi bozdu. Gelişi güzel yapılaşmalar aldı başını gidiyor. Uzungöl ve Ayder gibi turistlik bölgeler, Araplar ve İsraillilerin istilasına uğradı. Yer bulmak mümkün değil. Bu tesisler,10 yıl süreyle yerlilere kapalı. Araplar varken, yerlilerin yüzüne kim bakar? Bölgedeki en iyi konutlar ve arsalar, Araplar tarafından satın alınıyor. Her şey ticaret değildir. Karadeniz’in kendisine has özellikleri vardır. Korunması gereken güzel değerler… Toprak vatandır, vatan satılmaz. Yaşlılar satmıyor, fakat gençler affetmiyor. Rahat bırakın ormanları. Özgür kalsın ağaçlarımız. Ağaç kesmek ,ormanları yok etmek ne demek..? **** Köy muhtarlarından ortak bildiri..… “Ormanlarımıza dokunmayın!..” Pazar ilçesine bağlı Aktepe, Akmescit, Darılı, Yavuz, Dağdibi, Tektaş, Hısarlı, Subaşı, Balıkçı köy muhtarları ortaklaşa verdikleri ortak dilekçeleri ile: “Muhtarlıklarımıza verilen ilgili cevap yazıda, belli bölümlerde müddetini doldurmuş ağaçların kesileceği ve tensil çalışmalarına konu edileceği vurgulanmaktadır. Halbuki bu havzada müddeti doldurmuş, tek bir kestane ve gürgen ağacı bulunmadığı gibi, bu köylerin ve Hava Radar komutanlığının su ihtiyaçları bu bölgeden karşılanmaktadır. Aynı bölgede yüzlerce kovanla bal üretimi yapılmakta, özellikle hafta sonları herkese açık piknik ve mesire yeri olarak, yaz kış kullanılmaktadır. Burada bulunan bu ormanların bu köylerin ayrı bir güzelliği havzanın su ve toprak dengesini muhafaza etmektedir. Dikenlik ve böğürtlenlik alanların temizlenip yerli türlerle ağaçlandırılmasına tarafız. Yıllarca muhafaza ettiğimiz ve koruduğumuz bu ağaçların kesilmesi sadece bizleri mağdur etmediği gibi bölgedeki sel ve su baskınlarına neden olacaktır. Ağaç kesimlerini derhal durdurunuz” 

Karadeniz’de neler oluyor?

Önce köylüye ait ormanları devlete tescil ettiler,

Şimdi bu ormanlardaki sağlam ağaçlar kesilip, satılıyor.

324   hektar orman içindeki gürgen ve kestane ağaçlar kesiliyor..

***

Karadeniz köylüsünün,

Yıllardan beri kullandığı arazilerine el konulmuş, işgalci duruma düşürülmüş. Bu yüzden yargılanıyor.

Atasından kalma yaylalara, mezralara giremiyor; evlerini onaramıyor. Gözü gibi koruduğu ormanlar kesiliyor. Araplara satılıyor.

***

Karadeniz’de her hizmet Araplar için. Toprak vatandır, vatan satılmaz.

Asiller ağlıyor, vekiller duymuyor.

Nedir sizden çektiği bu ormanların..?
 
Köylü, kendine ait ormanda zorunlu bir iki ağaç kesti diye yargılanıyor. Buna rağmen, başta bölgede yapılan HES’ler ve dolgular nedeniyle ormanlar katlediliyor, binlerce ağaç kesiliyor. Araplara villalık yerler açılıyor ama ses çıkaran, işlem yapan olmuyor. Anlayacağınız Karadeniz köylüsü çaresiz ve yalnız. Sahip çıkanı, hakkını arayanı yok.

Trabzon Orman Bölge müdürlüğü, Rize-Pazar’ın köylerinde ”Ormanları gençleştiriyoruz” gerekçesi ile tarihi gürgen ve kestane ağaçlarını kesmeye başladı. Muhtarların ve köylülerin tepkilerine aldırış eden yok.

 

Sevgili okurlarım; yazılarımı takip edenler biliyor, hatırlıyorlardır.

‘Bir Köy daha mahkûm oldu’, ‘Köyler boşaltılacak mı?’, ’Karadeniz köylüsü mahkûm edildi’ başlıklı yazılarımla; Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan acı gerçeklerini 20 yıldan beri dile getiriyorum. Bu gerçekler hala güncelliğini koruyor.

Mülkiyet hakkını tanımayan; Tapu Kadastrosu çalışmaları adı altında vatandaşlarımıza ait ormanların yüzde 60’ı devlete tescil edildi. Şimdi Trabzon Orman Bölge müdürlüğü, köylüye ait olan bu ormanları ”gençleştiriyoruz” bahanesiyle tarihi kestane ve gürgen ağaçlarını kesip satıyor. Kesilen ağaçlar ise öyle müddetini doldurmuş falan da değil.

Köylünün “Ormanlarımıza dokunmayın!” İsyanına rağmen ormanlar kesiliyor ve özellikle havaalanına yakın bölgelerde Araplara villa alanları  açılmak istendiği belirtiliyor.

İstanbul Orman Bölge Müdürü Faruk Çebi” Eleştirecek konu, devletin gerçeklerle bağdaşmayan orman yasasıyla sahipli ormanlara el koyması ve vatandaşı mağdur etmesidir. Bu kesimler bölgedeki sel ve su baskınlarını artıracaktır” dedi.

Tapu Kadastro çalışmaları adı altında, Karadeniz köylüsünün yıllardan beri koruyup kolladığı, atalarından kalma tarım arazilerine el konulmuş, işgalci durumuna düşürülmüş, bu yüzden de köylüler mahkemeye verilmiş, mahkûm edilmişler. Birçok Karadenizli, ata yadigârı yaylalara, mezralara gidemiyor, evlerini onaramıyor, gidenlere ceza yağıyor.

1946 yılındaki tapu ve haritalara göre, tarım arazilerinin yüzde 60’ının orman vasfına alındığını belirten Karadeniz köylüsü, “Atalarımızdan, dedemizden kalan, yıllarca koruduğumuz, kolladığımız arsalarımız, ormana devredildi” diye konuştular. ‘‘Kendi  ormanlarımızda işgalci olduk” diyorlar.

Köylüler çaresiz ve sahipsiz

Atalarından kalma yayla evleri için mahkûm edilenler, kendi arazisi için mahkemeye verilenler arttıkça, bu satışlar devam edecek. Köyler, mezralar boşaltılacak, yabancılara peşkeş çekilecek. Karadeniz Bölgesi’nde 2 bin 500 yabancı ajan cirit atıyor. Arsa, ev satın alıyorlar. AB Fonlarıyla, çeşitli faaliyetlerde bulunup, bölgeyi patlamaya hazır bomba haline getiriyorlar.
Bölge siyasetçilerimizin haberleri yok mu? Peki bu köylere, yaylalara, mezralara kimler talip?

Kendi memleketimizde yabancı olduk. Hayır. Yatırımlara karşı değiliz. Tesisler kaliteyi bozdu, organik ve orijinal yemekler, arz-talep meselesi gereği kaliteyi bozdu. Gelişi güzel yapılaşmalar aldı başını gidiyor.

Araplar varken, yerlilerin yüzüne kimse bakmaz oldu. Bölgedeki en iyi konutlar ve arsalar, Araplar tarafından satın alınıyor. Yeni hizmete açılan Rize  Havaalanı çevresi özellikle Araplara satılıyor.

Her şey ticaret değildir. Karadeniz’in kendisine has özellikleri vardır. Korunması gereken güzel değerler… Toprak vatandır, vatan satılmaz. Yaşlılar satmıyor, fakat gençler affetmiyor.

 Tapu Kadastro çalışmaları adı altında; yüzlerce yıldır kullandıkları ve atalarından miras kalan yaylalarında bulunan tarihi ahşap evleri nedeniyle İşgalci konumuna düşürülen Karadeniz köylüleri 6’şar aya mahkûm edildiler. Ayrıca 5 yıl süreyle denetime tabii tutulacaklar.

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı Sal ve Pokut yaylalarında yaşayan 239 yaylacının; dedelerinden kalan evlerine ‘‘Kaçak yapı yapmak ve kullanmak’’ suçundan ceza kesilmesi, Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan tüm yaylacıları tedirgin ediyor.


Yetmedi, kendi arazisinde yakacak için bir iki ağaç kesen yüzlerce köylü Orman İşletme Şefleri tarafından mahkemeye veriliyor, köylü cezalandırılıyor.

Kendi memleketimizde yabancı olduk. Hayır. Yatırımlara karşı değiliz. Tesisler kaliteyi bozdu, organik ve orijinal yemekler, arz-talep meselesi gereği kaliteyi bozdu.

Gelişi güzel yapılaşmalar aldı başını gidiyor. Uzungöl ve Ayder gibi turistlik bölgeler, Araplar ve İsraillilerin istilasına uğradı. Yer bulmak mümkün değil. Bu tesisler,10 yıl süreyle yerlilere kapalı.

Araplar varken, yerlilerin yüzüne kim bakar? Bölgedeki en iyi konutlar ve arsalar, Araplar tarafından satın alınıyor. Her şey ticaret değildir. Karadeniz’in kendisine has özellikleri vardır.

Korunması gereken güzel değerler… Toprak vatandır, vatan satılmaz. Yaşlılar satmıyor, fakat gençler affetmiyor.


Rahat bırakın ormanları. Özgür kalsın ağaçlarımız. Ağaç kesmek ,ormanları yok etmek ne demek..?

****

Köy muhtarlarından ortak bildiri..…


“Ormanlarımıza dokunmayın!..”

Pazar ilçesine bağlı Aktepe, Akmescit, Darılı, Yavuz, Dağdibi, Tektaş, Hısarlı, Subaşı, Balıkçı köy muhtarları ortaklaşa verdikleri ortak dilekçeleri ile:

“Muhtarlıklarımıza verilen ilgili cevap yazıda, belli bölümlerde müddetini doldurmuş ağaçların kesileceği ve tensil çalışmalarına konu edileceği vurgulanmaktadır. Halbuki bu havzada müddeti doldurmuş, tek bir kestane ve gürgen ağacı bulunmadığı gibi, bu köylerin ve Hava Radar komutanlığının su ihtiyaçları bu bölgeden karşılanmaktadır.

Aynı bölgede yüzlerce kovanla bal üretimi yapılmakta, özellikle hafta sonları herkese açık piknik ve mesire yeri olarak, yaz kış kullanılmaktadır.

Burada bulunan bu ormanların bu köylerin ayrı bir güzelliği havzanın su ve toprak dengesini muhafaza etmektedir.

Dikenlik ve böğürtlenlik alanların temizlenip yerli türlerle ağaçlandırılmasına tarafız. Yıllarca muhafaza ettiğimiz ve koruduğumuz bu ağaçların kesilmesi sadece bizleri mağdur etmediği gibi bölgedeki sel ve su baskınlarına neden olacaktır. Ağaç kesimlerini derhal durdurunuz” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi