RİZELİ HASTANIN İSYANI. KOLUMU DOKTORUN İLGİSİZLİĞİ YÜZÜNDEN KAYBETTİM.

“RTEÜ DEN TRABZON’A SEVK EDİLDİ”

Geçirdiği kaza sonrası Kolunu Doktorun İlgisizliği Yüzünden Kaybettiğini Öne Süren Avnı Kuru ve ailesi hukuksuzluğa isyan etti. KTÜ’nün tedavi sürecinde doktorun kusuru olmadığı yönünde aldığı karara Kuru ailesi isyan etti. KTÜ’nün  kararını Danıştay’a taşıyarak itiraz etti. Rize’de 14 ay önce geçirdiği trafik kazasında kolundan yaralanan ve tedavi için gittiği Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi’ne doktorun ilgisizliği yüzünden kolunu kaybettiğini öne süren Avni Kuru (67), ANKA haber ve Kuzeyteve Rize bölge temsilcisi Gençağa Karafazlı ’ya  11.12.2022 tarihinde doktor ve hastane çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve kendisinin karşılaştığı insanlık dişi muameleyle başka insanların karşılaşmaması için başlattığı hukuk mücadelesinden vaz geçmeyeceğini açıklamıştı. Kuru Ailesi’nin avukatı Av. Seyyid Hasan Öztürk, savcılığa verdiği suç duyurusu dilekçesinde, Avni Kuru’nun hastanenin acil servisinde 4 saat sedye üzerinde bekletildiğini ihmal sonucu kolunu kaybettiğini öne sürmüştü. Yaşanan bu gelişmelerin ardından 2021 yılında Rize’de yaptığı kaza sonrası Trabzon KTÜ Farabi Hastanesi’ne getirilen ve burada doktorların ihmali nedeniyle kolunu kaybettiğini ileri süren Avni Kuru’nun davasında KTÜ soruşturma kurulu “men-i muhakeme” kararı verdi. Davanın müştekisi ve Kuru’nun damadı Hüseyin Erdoğan ise Danıştaya baş vurarak karara itiraz ettiklerini açıkladı. “RTEÜ DEN TRABZON’A SEVK EDİLDİ” Rize’nin Pazar İlçesinde 26 Ekim 2021 tarihinde yaşadığı trafik kazasının ardından, tedavi için Trabzon’a sevk edilen Avni Kuru’nun (68) hayatı kabusa döndü. Geçirdiği kazada kolu ağır şekilde yaralanan ve Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastanede Plastik Cerrahi uzmanı bulunmadığı için Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi’ne sevk edilen Avni Kuru, burada doktorların ilgisizliği nedeniyle kolunu kaybettiğini iddia etmişti. DAMAT HÜSEYİN KURU DOKTOR VE ÇALIŞANLAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU KTÜ Farabi Hastanesi’nin Avni Kuru’nun tedavi sürecinde ihmali olduğu iddiasıyla müşteki sıfatıyla Kuru’nun damadı Hüseyin Erdoğan, hastane doktorları hakkında Görevi Kötüye Kullanma, Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma suçları hakkında şikâyette bulundu. Yapılan şikâyetin ardından, KTÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı kararıyla, şüpheliler hakkında ceza soruşturması başlatıldı. “TAKSİRLE BİR KİŞİNİN YARALANMASINA NEDEN OLMA SUÇU OLUŞMAMIŞTIR” Soruşturma kapsamında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından görevlendirilen 3 kişilik bilirkişi komisyonu tarafından inceleme yapılarak bilirkişi raporu hazırlandı. Hazırlanan bilirkişi raporunda, “Hastanın acil servise geldiği dönemde yarasının iyileştirilerek taburcu edildiği döneme kadarki yapılan tedavilerin usulüne uygun olduğu, hasta ile ilgili hekim veya uygulama hatası olmadığı, ihmal ve kusurun tespit edilemediğini, dikkatsizlik veya acemilik saptanmadığı; yaralanmanın şiddeti ve niteliği dikkate alındığında tedaviye rağmen hastanın kolunda fonksiyon kaybının olmasının beklenen bir durum olduğu” belirtildi. “KTÜ KARARI DAVACILARA BİLDİRDİ” Bilirkişi raporunu inceleyen KTÜ Ceza Soruşturma Kurulu, bilirkişi raporu ile birlikte yapılan incelemenin ardından; “Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma” suçunun oluşmadığına hükmederek, KTÜ Farabi hastanesi doktoru olan 14 şüpheli hakkında “men-i muhakeme” kararı verdi. Kurulun son soruşturma açılmama (men-i muhakeme) kararı davacılara bildirildi. “BU KARAR HUKUKİ DEĞİL DANIŞTAYA İTİRAZ ETTİK” Mağdur Avni Kuru’nun damadı Hüseyin Erdoğan, KTÜ Ceza Soruşturma Kurulu, bilirkişi raporu ile birlikte yapılan incelemenin ardından alınan kararın hukuki bir karar olmadığını öne sürerek karara itiraz ettiklerini açıkladı. Damat Hüseyin Kuru yaşananlarla ilgili yaptığı açıklamada: “Yasal süreci başlatıp tüm sorumlular hakkında dava açmıştık. 20 gün önce KTÜ’den bir yazı geldi. Üniversite hocaları bir kurul oluşturmuş ve yapılan incelemede “Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma” suçunun oluşmadığına hükmederek, KTÜ Farabi hastanesi doktoru olan 14 şüphelinin hiçbir kusuru olmadığına karar verilmiş. Kurul KTÜ’yü açık bir şekilde akladı. Karara itiraz ettik. Kararda Avni Beyin ciddi bir kaza geçirdiği, ilk müdahalenin yapıldığı. Böyle büyük kazalarda sakat kalmaların doğal olduğu ifade edilmiş bu nasıl bir anlayış” “DOKTOR N.K MESLEK İLKELERİNE UYMADI BEN TEPKİ GÖSTERİNCE HASATAMIZLA İLGİLENMEYE BAŞLADI” Damat Hüseyin Erdoğan, Avni Kuru’nun hastaneye yatışı yapıldığında alerjisi olduğunu söylemelerine rağmen hiçbir test yapılmayarak vakit kaybedildi. Kayın pederim ciddi bir kaza geçirdi ama tıp ilerledi, insanlara yeni yüz yapıyorlar. Bu kol ilk müdahale yapıldığında canlıydı. KTÜ Plastik Cerrahi Uzmanı N.K.’nın ‘Biz gereken müdahaleyi yaptık, hasta taburcu edilebilir’ demesiyle bütün problemler başladı. Ortopedi doktorunun bu hasta bu halde gidemez demesinin ardından iki bölüm arasında çekişme oldu. Ortopedi doktoru K.Ö. bu sürede elinden geleni yaptı. Bu yaşananlar sadece N.K.’nın ihmali ve inadıdır. Doktorluk ilkelerine ve yeminine uymadığı için bunlar yaşandı. Ben kayınpederimin kolunun halini görünce hemen Trabzon’a geldim ve yetkililerle görüştüm. N.K. bizim hastamıza bakamayacağını söyledi. Bunun üzerine ben tepki gösterip şikayetçi olunca kayınpederimle ilgilenmeye başladı. 10 sene okuyor doktorlar tamam ama bir tarafta da kolu parçalanan bir adam var. Adamın kolu paramparça oldu. Bu işin peşini bırakmayacağız. Başka insanlarımız aynı mağduriyeti yaşamasın bu hukuksuzluğun hesabını sormak için KTÜ’nün aldığı karara danıştaya baş vurarak itiraz ettik” dedi. “PSİKOLOJİM VE AİLE DÜZENİM BOZULDU” Yaşananları gazeteci Gençağa karafazlı’ya anlatan ve yaşadığı olayın ardından psikolojisinin bozulduğunu söyleyen mağdur Avni Kuru, “Rize Araştırma Hastanesi’ne gittim. Orada Plastik Cerrah olmadığı için beni buraya gönderdiler. Trabzon’a geldiğimde müdahale ettikten sonra beni taburcu ettiler. Ortopedi doktoru ben görünce bu hasta böyle taburcu edilmez diyerek beni kendi bölümüne aldı. 15 gün orada kaldım. 17 defa ameliyat oldum Trabzon’da.  ‘Yüzde 20 kayıp ile kolun kurtulur’ dedi oradaki asistan doktorlar. Sonra gelip ‘kolunuz kesilmez ama aksesuar olarak duracak’ dediler. Doku nakli yaptılar ama kolum iyileşmedi. Ortopedi doktoru başka bir hastaneye gitmemi önerdi. Bunun üzerine 8 Haziran’da İstanbul’a gittim, Temmuz’da ameliyat oldum. İstanbul’da da 4 kere ameliyat ettiler kolumdaki yaralar kapandı ama kolumu artık kullanamıyorum. Trabzon’da taburcu edilip geri gelerek toplam 5-6 aydan fazla kaldım. Onun ardından İstanbul’a gittim. Şu an kolumu kullanamıyorum. Ailemin de benim de psikolojim çok kötü. Geceleri doğru düzgün uyuyamıyorum, hala ağrılarım oluyor. Bütün dengemiz ve aile düzenimiz bozuldu” “GİTTİĞİ YERE KADAR GÖTÜRECEĞİZ” Burada ilgisizlik vardı ve başka hastane var mı diye araştırmaya koyulduk. Başka hastaneye gittik, bize ‘Bu kolu o hastaneden başkası (KTÜ) iyileştiremez, oradan dışarı çıkmayın’ dediler. Biz de bunaldık, nereye gidelim diye. Bir yakınımı Trabzon’a, Ü.N.K.’ya gönderdik. N. Bey ‘Gel görüşelim’ dedi, gitti. Yakınım ‘Hastanede hasta yatıyor Avni Kuru’ deyince doktor K., ‘Ben onu birinci gün taburcu ettim, git beni meşgul etme, işim var benim’ diyor. Tamamen başından savdı. O zaman, bizim başımıza gelen başkasının başına gelmesin diye şikâyette bulunduk. Şu anda mahkemelik olduk. Gittiği yere kadar götüreceğiz. Benim ayağımda pıhtılar oluştu. Daha önce doktor yüzü gördüğüm yoktu, şeker hastası oldum, şimdi ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. “PSİKOLOJİMİZ BOZULDU, PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRÜYORUZ” Yaşanan ihmal süreci yüzünden eşinin sağlık sorunlarının giderek arttığını ve 14 aydır hayatlarının altüst olduğunu, bu süreçte başkalarının da mağduriyet yaşamaması için hukuken sonuna kadar gideceklerini ifade eden Avni Kuru’nun eşi Dursune Kuru ise şunları söyledi: “Trabzon Farabi Hastanesi plastik cerrahi doktoru Ü.N.K.’dan dolayı biz Trabzon’a gittiğimizde bize ‘Yüzde 20-30 his kaybı olacak’ dendi ama birkaç gün sonra gelip dediler ki ‘Kolu aksesuar olarak kalacak’. Biz, ne yapacağımızı şaşırdık. Eşim psikolojik olarak yıkıldı. Biz aynı şekilde, psikolojimiz bozuldu, psikolojik tedavi görüyoruz. Şu 14 ayda hayatımız altüst oldu, tamamen mahvolduk. Benim eşimin hiçbir şeyi yoktu, gemilere giden bir adamdı, sağlık durumu çok iyiydi. Ama bu olaydan sonra N.K. bizi mahvetti. Tamamen mahvetti, öyle böyle değil.” Hakkında suç duyurusunda bulunulan Prof. Dr.Umit Naci Karacal “ÇOK AYIP HALA BENİ SUÇLUYORLAR” Avni Kuru ile röportaj yapan Gençağa Karafazlı, Prof. Dr.Umit Naci Karacal ‘ya hakkındaki suçlamaları sordu. Atatürk tablosu önünde poz veren doktor  Karaçal , Olayın bir yıl önce yaşandığını ve suçlamaları kabul etmediğini ifade eden Ü.N.K., şunları söylemişti. “Konuyla ilgili üniversiteye cevap geldi hem CİMER’den hem idari mahkemeden, beni suçsuz buldular zaten. Bir buçuk yıl önceki mesele, hala aynı şekilde bunu tekrar yazdırmaya çalışıyor olmaları çok ilginç, anlamak mümkün değil. Bununla ilgili hala bir şey yazıyor olmaları çok terbiyesizce, çok ayıp. Elinin halini nerelerden nereye getirmiş olduğumuz bir pozisyonda hala beni suçluyorlar. Hasta yakınının iddia ettiği gibi bir görevi kötüye kullanma, ihmal ve hastanın hayati riski söz konusu değildir. Sizlere belgeler sunacağım, bakar değerlendirirsiniz.” Diye açıklamalarda bulunmuştu. GENÇAĞA KARAFAZLI