Sevgi TOPRAK
Köşe Yazarı
Sevgi TOPRAK
 

Sözüm Meclisten İçeri

Bir kişiye veya bazı kişilere söylemek istediklerimizi söyleyemediğimiz zaman kolay bir yöntem geliştirmişiz ülkece. Bu elzem durumda değerli atasözlerimiz koşmuş yine yardımımıza. İçimizi döküp muhatabımızın bizi anlamasını ve mecazi süslemelerle önüne serdiğimiz iğnelemelerden alınmasını beklerken şu sözcükler çıkar iki dudağımızın arasından "Sözüm meclisten dışarı!"...                 Bu günlerde bu atasözüyle sık sık karşılaşır oldum. Herkes konuşmak istiyor, herkes dertlerini anlatmak, sıkıntılarını paylaşmak, rahatsız olduğu durumları ortaya koymak istiyor, bir çare bir çözüm yolu bulmak adına konuşuyor, konuşuyor fakat başına bir şey gelir korkusuyla hemen bu atasözüne sığınıyor "Sözüm meclisten dışarı!" Hayır efendim "Sözüm meclisten içeri!". Toplumumuzdan istediğim cesaretli olmaları, içimizden geçenlerle eylemlerimiz arasında dağlar kadar fark var, aman başım ağarmasın, aman düzenim bozulmasın, aman ayağıma taş batmasın diye diye adım atacak alanımız kalmadı. Hani nerede uğruna savaşlar verdiğimiz, yolunda bir ecdadı yitirdiğimiz özgürlüğümüz? Şikayetçi olduğumuz noktaları açık yüreklilikle söylemezsek, kendiliğinden fark edilmesini ve düzelmesini beklersek ben size söyleyeyim daha çok bekleriz.                   "Sözüm meclisten dışarı!" atasözünün asıl anlamı “Kullanacağım sözlerden burada olanlar alınmasın, gücenmesin. Sözüm burada olanlarla ilgili değil. Kullanacağım kaba sözcükler için şimdiden özür dilerim.” Sizce biz bu atasözünü doğru anlamıyla mı kullanıyoruz. Kimse söylediklerimizden alınmasın mı gücenmesin mi biz haklarımızı teker teker kaybederken üstüne bir de özür mü dileyelim?  Bize dayatılan herkesin rahatsız olduğu ama nedense kimsenin sesini çıkarmadığı bu düzene kayıtsız kalmaya devam mı edelim, hep susalım hep susalım konuşanlara da destek olmayıp yalnız mı bırakalım? Sürekli yargılanmayı kabullenip yaşadığımız ortamda ki genelin isteklerine göre mi şekil alalım? Dışlanmamak uğruna özümüzden mi kaçalım?                    Hadi ayağa kalkalım oturmaktan başka hiç bir şey yapmayanların yerine de ayağa kalkalım. Konuşalım konuşalım sesimiz duyulana kadar hiç susmayalım ve konuşurken de "Sözüm meclisten içeri!" demeyi unutmayalım.
Ekleme Tarihi: 02 Ağustos 2023 - Çarşamba

Sözüm Meclisten İçeri

Bir kişiye veya bazı kişilere söylemek istediklerimizi söyleyemediğimiz zaman kolay bir yöntem geliştirmişiz ülkece. Bu elzem durumda değerli atasözlerimiz koşmuş yine yardımımıza. İçimizi döküp muhatabımızın bizi anlamasını ve mecazi süslemelerle önüne serdiğimiz iğnelemelerden alınmasını beklerken şu sözcükler çıkar iki dudağımızın arasından "Sözüm meclisten dışarı!"...
               
Bu günlerde bu atasözüyle sık sık karşılaşır oldum. Herkes konuşmak istiyor, herkes dertlerini anlatmak, sıkıntılarını paylaşmak, rahatsız olduğu durumları ortaya koymak istiyor, bir çare bir çözüm yolu bulmak adına konuşuyor, konuşuyor fakat başına bir şey gelir korkusuyla hemen bu atasözüne sığınıyor "Sözüm meclisten dışarı!" Hayır efendim "Sözüm meclisten içeri!". Toplumumuzdan istediğim cesaretli olmaları, içimizden geçenlerle eylemlerimiz arasında dağlar kadar fark var, aman başım ağarmasın, aman düzenim bozulmasın, aman ayağıma taş batmasın diye diye adım atacak alanımız kalmadı. Hani nerede uğruna savaşlar verdiğimiz, yolunda bir ecdadı yitirdiğimiz özgürlüğümüz? Şikayetçi olduğumuz noktaları açık yüreklilikle söylemezsek, kendiliğinden fark edilmesini ve düzelmesini beklersek ben size söyleyeyim daha çok bekleriz.  
               
"Sözüm meclisten dışarı!" atasözünün asıl anlamı “Kullanacağım sözlerden burada olanlar alınmasın, gücenmesin. Sözüm burada olanlarla ilgili değil. Kullanacağım kaba sözcükler için şimdiden özür dilerim.” Sizce biz bu atasözünü doğru anlamıyla mı kullanıyoruz. Kimse söylediklerimizden alınmasın mı gücenmesin mi biz haklarımızı teker teker kaybederken üstüne bir de özür mü dileyelim?  Bize dayatılan herkesin rahatsız olduğu ama nedense kimsenin sesini çıkarmadığı bu düzene kayıtsız kalmaya devam mı edelim, hep susalım hep susalım konuşanlara da destek olmayıp yalnız mı bırakalım? Sürekli yargılanmayı kabullenip yaşadığımız ortamda ki genelin isteklerine göre mi şekil alalım? Dışlanmamak uğruna özümüzden mi kaçalım? 
                 
Hadi ayağa kalkalım oturmaktan başka hiç bir şey yapmayanların yerine de ayağa kalkalım. Konuşalım konuşalım sesimiz duyulana kadar hiç susmayalım ve konuşurken de "Sözüm meclisten içeri!" demeyi unutmayalım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi