ZAM ALDATMACASINA SON VERİN!

Sendika 14.07.2023 - 11:30, Güncelleme: 14.07.2023 - 11:30 7667+ kez okundu.
 

ZAM ALDATMACASINA SON VERİN!

ZAM ALDATMACASINA SON VERİN!
KAŞIKLA VERDİLER KEPÇEYLE ALDILAR ZAM ALDATMACASINA SON VERİN! Bugün maaşlarımızı aldık ve gördük ki kamu emekçisi daha fakir hale getirilmiştir! Kamu emekçileri enflasyona ezdirilmiş açlık ve sefalete mahkum edilmiştir. Milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi ve ailelerini sevindirecek yüzdelik ve seyyanen zamlar değil her dönem yaşadığımız kayıpların giderilmesi ve en düşük memur maaşının en az 32 bin TL’ye çıkarılmasıdır. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ücret ve maaş artışları gerçek enflasyona göre değil çarpıtılmış TÜİK enflasyonuna göre belirlenmiş ve ücretli emekçiler iki kez mağdur edilmiştir. Kamu emekçilerinin sorunlarının yüzdelik ve ek zamlarla çözülmesi mümkün değildir. Ülkemizde yaşam şartları ağırlaşmış pahalılık koşulları mutfakları kavurmuştur. Doğalgaza, elektriğe, suya, benzine, motorine, gıda maddelerine, ulaşıma fahiş oranlarda zam yapılmaktadır. Türk Lirası, dolar ve euro karşısında erimekte günden güne yurttaşların alım gücü düşmektedir. TÜİK, haziran ayı enflasyon verilerini aylık yüzde 3,92, altı aylık yüzde 19,77 ve yıllık olarak yüzde 38,21 olarak açıklamıştır. 6 aylık enflasyon rakamının belli olmasından sonra kanuni düzenleme ile yapılan seyyanen artış dışında memurlara, sözleşmeli personele ve emeklilere verilecek zam oranı % 17,55 olarak açıklanmıştır. Ancak TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Memur, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine de yüzde 25 zam verilmesi kabul edilmiştir. Birleşik Kamu-İş KAMU-AR’ın Haziran enflasyonu yılın ilk yarısında yüzde 33, son bir yılda ise yüzde 80,5 oranında artış yaşanmıştı. Haziran ayı araştırmamıza göre 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı 32 bin liraya, açlık sınırı ise 12 bin liraya dayanmıştır. İktidar ve TÜİK, enflasyonu gizlemekte ve sahte verilerle hareket etmektedir. 21 yıllık iktidar yurttaşları perişan hale getirmiştir. Hangi ekonomik veriye bakarsak bakalım dökülmektedir. Dalga dalga yayılan zamlar ve kat be kat artan vergiler TÜİK rakamlarına göre değil gerçekçi enflasyon oranında yapılmaktadır. Ülkedeki vergi kültürü ve vergi yükü boyut atlamıştır. Enflasyonun hızla artmasına paralel olarak yoksulluk artmıştır. Yoksulluğun büyüdüğü bir ortamda katma değer vergisi (KDV) değiştirilmiştir.  Mal ve hizmetlere uygulanan yüzde 18’lik KDV oranı yüzde 20’ye, yüzde 8’lik KDV oranı ise yüzde 10’a yükseltildi.  Ülkedeki ağır vergilere ek vergi yükü tamamen emekçilerin sırtına yıkılmıştır. İktidar bütçe açığını kapatmak için KDV artışına gitmiştir. Ücretli emekçiler zenginlikten en az payı alırken en çok vergiyi ödemektedirler. Yapılan KDV artışı verilen zamların daha cebe girmeden alınmasıdır. Emekçiler, ağır zamlar ve vergiler altında ezilirken patronlara vergi istisnaları yapılmaktadır. Enflasyon sarmalı maaşlara yapılan zamları erittiği için içinden çıkılamayacak noktaya getirmiştir. İnsanların satın alma gücü yükselmiyor tam tersine düşmesine neden olmaktadır. Yurttaşlar ekonomik çöküş yaşamaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimden önce “en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı” vaadinin üzerinden 2 ay geçmemiştir ancak en düşük memur maaşının 22 bin liraya çıkarılacağını açıkladığı günden bugüne çoktan erimiştir. Bilindiği gibi 2023’ün ilk 6 ayında yüzde 11,77’lik enflasyon farkı ve 2021 yılı toplu sözleşmeden gelen yüzde 6’lık artış (kümülafit %17,55) üzerine seyyanen yapılan 8 bin 77 TL’lik zammın emekçilerin beklentisini karşılamadığını bir kez daha belirtiyoruz. İktidar ekonomik krizin yükünü tamamen emekçilerin sırtına yıkan, gelir adaletsizliğini derinleştiren, açlığı ve yoksulluğu artıran politikalara yönelmiştir.  Maaşla çalışanlar ağır vergiler ve enflasyon altında ezilmekte sözde maaş artışları şimdiden yok olmuştur. Buradan hükümete seslenmek istiyoruz: Haklı ve meşru taleplerimizi duymazdan gelmeyin.  İktidarı sermayenin sesine değil, yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiş, emekçilerin sesine kulak vermeli ve her zaman yaptığı gibi kurnazca rakamlar üzerinde oynayarak, hayali bir yaşamın resmini çizmekten vazgeçmelidir! Emekliliğe yansımayan, adaletsizliği artıran, verilen sözleri tam olarak karşılamayan seyyanen ve yüzdelik oranlar kabul edilemez. Tüm emekçilerin ödediği vergilerin sınırı makul rakamlara çekilmelidir ve yaşamsal giderlere getirilen vergiler geri çekilmelidir. Ekonomik krizin bedelinin kamu emekçilerinin ve çalışanlarının sırtına yıkılmasından vazgeçilmelidir. İktidarın acı reçeteleri IMF politikalarının kötü kopyasıdır ve kaldırılmalıdır. 22 bin TL’lik en düşük dereceli memur maaşı içinde, 11 bin 128 TL’lik kısım emekli maaşı hesabına dahil edilmemektedir. Bundan sonra bu seyyanen rakam, maktu rakam olarak belirlenecek ve daha sonraki hiçbir artışa bu rakam baz teşkil etmeyecek olması iktidarın kurnazlığıdır. Enflasyon farkı, ortaya çıktığı ay itibarıyla ödenmelidir. Adeta bir soygun mekanizması gibi işleyen vergi diliminde maaş artışları sonrasında kesilen oranlar yeniden düzenlenmelidir.  Torba yasadaki seyyanen artıştan emekli kamu emekçilerinin yok sayılması eşitlik ilkesi gereği adaletsizliktir.    Hamza Kutay Eğitim-İş Rize Şube Başkanı  Birleşik Kamu-İş Rize Temsilcilik Başkanı  
ZAM ALDATMACASINA SON VERİN!

KAŞIKLA VERDİLER KEPÇEYLE ALDILAR ZAM ALDATMACASINA SON VERİN!

Bugün maaşlarımızı aldık ve gördük ki kamu emekçisi daha fakir hale getirilmiştir!

Kamu emekçileri enflasyona ezdirilmiş açlık ve sefalete mahkum edilmiştir.

Milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi ve ailelerini sevindirecek yüzdelik ve seyyanen zamlar değil her dönem yaşadığımız kayıpların giderilmesi ve en düşük memur maaşının en az 32 bin TL’ye çıkarılmasıdır.

Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ücret ve maaş artışları gerçek enflasyona göre değil çarpıtılmış TÜİK enflasyonuna göre belirlenmiş ve ücretli emekçiler iki kez mağdur edilmiştir.

Kamu emekçilerinin sorunlarının yüzdelik ve ek zamlarla çözülmesi mümkün değildir.

Ülkemizde yaşam şartları ağırlaşmış pahalılık koşulları mutfakları kavurmuştur. Doğalgaza, elektriğe, suya, benzine, motorine, gıda maddelerine, ulaşıma fahiş oranlarda zam yapılmaktadır. Türk Lirası, dolar ve euro karşısında erimekte günden güne yurttaşların alım gücü düşmektedir.

TÜİK, haziran ayı enflasyon verilerini aylık yüzde 3,92, altı aylık yüzde 19,77 ve yıllık olarak yüzde 38,21 olarak açıklamıştır. 6 aylık enflasyon rakamının belli olmasından sonra kanuni düzenleme ile yapılan seyyanen artış dışında memurlara, sözleşmeli personele ve emeklilere verilecek zam oranı % 17,55 olarak açıklanmıştır. Ancak TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Memur, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine de yüzde 25 zam verilmesi kabul edilmiştir.

Birleşik Kamu-İş KAMU-AR’ın Haziran enflasyonu yılın ilk yarısında yüzde 33, son bir yılda ise yüzde 80,5 oranında artış yaşanmıştı. Haziran ayı araştırmamıza göre 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı 32 bin liraya, açlık sınırı ise 12 bin liraya dayanmıştır.

İktidar ve TÜİK, enflasyonu gizlemekte ve sahte verilerle hareket etmektedir. 21 yıllık iktidar yurttaşları perişan hale getirmiştir. Hangi ekonomik veriye bakarsak bakalım dökülmektedir. Dalga dalga yayılan zamlar ve kat be kat artan vergiler TÜİK rakamlarına göre değil gerçekçi enflasyon oranında yapılmaktadır.

Ülkedeki vergi kültürü ve vergi yükü boyut atlamıştır.

Enflasyonun hızla artmasına paralel olarak yoksulluk artmıştır. Yoksulluğun büyüdüğü bir ortamda katma değer vergisi (KDV) değiştirilmiştir.  Mal ve hizmetlere uygulanan yüzde 18’lik KDV oranı yüzde 20’ye, yüzde 8’lik KDV oranı ise yüzde 10’a yükseltildi.  Ülkedeki ağır vergilere ek vergi yükü tamamen emekçilerin sırtına yıkılmıştır. İktidar bütçe açığını kapatmak için KDV artışına gitmiştir. Ücretli emekçiler zenginlikten en az payı alırken en çok vergiyi ödemektedirler. Yapılan KDV artışı verilen zamların daha cebe girmeden alınmasıdır. Emekçiler, ağır zamlar ve vergiler altında ezilirken patronlara vergi istisnaları yapılmaktadır.

Enflasyon sarmalı maaşlara yapılan zamları erittiği için içinden çıkılamayacak noktaya getirmiştir. İnsanların satın alma gücü yükselmiyor tam tersine düşmesine neden olmaktadır. Yurttaşlar ekonomik çöküş yaşamaktadır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimden önce “en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı” vaadinin üzerinden 2 ay geçmemiştir ancak en düşük memur maaşının 22 bin liraya çıkarılacağını açıkladığı günden bugüne çoktan erimiştir.

Bilindiği gibi 2023’ün ilk 6 ayında yüzde 11,77’lik enflasyon farkı ve 2021 yılı toplu sözleşmeden gelen yüzde 6’lık artış (kümülafit %17,55) üzerine seyyanen yapılan 8 bin 77 TL’lik zammın emekçilerin beklentisini karşılamadığını bir kez daha belirtiyoruz.

İktidar ekonomik krizin yükünü tamamen emekçilerin sırtına yıkan, gelir adaletsizliğini derinleştiren, açlığı ve yoksulluğu artıran politikalara yönelmiştir.  Maaşla çalışanlar ağır vergiler ve enflasyon altında ezilmekte sözde maaş artışları şimdiden yok olmuştur.

Buradan hükümete seslenmek istiyoruz:

Haklı ve meşru taleplerimizi duymazdan gelmeyin. 

İktidarı sermayenin sesine değil, yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiş, emekçilerin sesine kulak vermeli ve her zaman yaptığı gibi kurnazca rakamlar üzerinde oynayarak, hayali bir yaşamın resmini çizmekten vazgeçmelidir!

Emekliliğe yansımayan, adaletsizliği artıran, verilen sözleri tam olarak karşılamayan seyyanen ve yüzdelik oranlar kabul edilemez.

Tüm emekçilerin ödediği vergilerin sınırı makul rakamlara çekilmelidir ve yaşamsal giderlere getirilen vergiler geri çekilmelidir.

Ekonomik krizin bedelinin kamu emekçilerinin ve çalışanlarının sırtına yıkılmasından vazgeçilmelidir.

İktidarın acı reçeteleri IMF politikalarının kötü kopyasıdır ve kaldırılmalıdır.

22 bin TL’lik en düşük dereceli memur maaşı içinde, 11 bin 128 TL’lik kısım emekli maaşı hesabına dahil edilmemektedir. Bundan sonra bu seyyanen rakam, maktu rakam olarak belirlenecek ve daha sonraki hiçbir artışa bu rakam baz teşkil etmeyecek olması iktidarın kurnazlığıdır.

Enflasyon farkı, ortaya çıktığı ay itibarıyla ödenmelidir.

Adeta bir soygun mekanizması gibi işleyen vergi diliminde maaş artışları sonrasında kesilen oranlar yeniden düzenlenmelidir. 

Torba yasadaki seyyanen artıştan emekli kamu emekçilerinin yok sayılması eşitlik ilkesi gereği adaletsizliktir.

 

 Hamza Kutay

Eğitim-İş Rize Şube Başkanı 
Birleşik Kamu-İş Rize Temsilcilik Başkanı

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (2 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Tarafsız
(14.07.2023 14:52 - #6041)
Başkan yarın bordro yakalım eylem yapalım.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
rocero
(14.07.2023 23:10 - #6058)
Başkan uyanda baliğa gidelim.Bunlari yıllardır buralara yazıyorum. Siz bu kadar şikayet i iseniz bağkur ve SGK emeklisi ne yapsın.Tayyip erdoğan adeta emekliyi acliğa mahkum etti.Aslinda her şey 2008 yılında akp nin emekli maaş bağlama katsayilarinin ve refah payını dusurmekle basladi.ondan sonra da yukarıdaki yazıda anlattiğiniz hakkaniyetsiz uygulamalarla devam etti.Akp nin en çok ezdiği kesim emeklidir.Ozellikle SGK bağkur emeklisine rahatlık akp iktidarı boyunca reva görülmemiştir.İstediğin kadar yüksekten SGK pirimi ile calismiş olursan ol önemi hiç olmamistir.hakziz hakkaniyetsiz uygulamalarla gelir adaleti bu akp döneminde hiç edilmistir Zaten Sayın Erdoğan her zaman emekliyi bazı Eneklilerin çalışıp kendine göre bir iş bulup ikinci bir maaş almasını defalar dile getirmiş reva görmemiştir...En büyük kanıt bu son donemdir.Herkese yüzde 60-80 zam emekliye 25...Ama en çok yüzde 80 zam alanların sesi cikiyor...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi