EĞİTİM İŞ'TEN RİZE'DE 1 MAYIS COŞKUSU

Sendika 01.05.2023 - 16:12, Güncelleme: 01.05.2023 - 16:12 22688+ kez okundu.
 

EĞİTİM İŞ'TEN RİZE'DE 1 MAYIS COŞKUSU

DAHA YAŞANABİLİR YARINLAR İÇİN 1 MAYIS’TA OMUZ OMUZA!
DAHA YAŞANABİLİR YARINLAR İÇİN 1 MAYIS’TA OMUZ OMUZA! Dostlar Merhaba! Sömürenlerin saldırılarına boyun eğmeyen ve işçi sınıfının uluslararası mücadele günü olan 1 Mayıs’ta vatan, laik, demokratik cumhuriyet ve emek diyerek alanlara çıkan tüm işçi-emekçi kardeşlerimize selam olsun!.  Selam olsun birlik içinde bu mücadeleye omuz verenlere! Selam olsun dik yamaçları çaylığa, filizi içilesi çaya dönüştüren, eli nasırlı, onurlu işçilere! Selam olsun kamusal eğitim, sağlık ve hizmet üreten kamu emekçilerine! Yürünen sancılı yolda, doğan güne selam olsun! Mustafa Kemal’den Uğur Mumcu’ya yolumuzu aydınlatanlara selam olsun! Yüreklerde açan güle, Zincirdeki bileklere, Selam olsun yürekleri fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür gençlere. “Tüm dünyanın ezilenlerine örnek, Yaktı bir devrim ateşi, Mustafa Kemal’in mavi gözleri, aydınlık beyni…” Uğrunda ölen, yolunda yürüyenlere selam olsun!.. Görev yaptığı Şanlıurfa ili Siverek ilçesi Çiftçibaşı köyünde hain PKK tarafından şehit edilen Necmettin YILMAZ’a, Gelinlik bile giyemeden Batman'ın Kozluk ilçesinde yine hain PKK tarafından şehit edilen Aybüke Yalçın’a, öncesinde ve sonrasında  tüm şehit öğretmenlerimize, tüm kamu emekçilerine, güvenlik görevlilerimize selam olsun. Atanmadığı , insanca yaşam  hakkı verilmediği , minik yavrulara öğretmenlik yaptırılmadığı için canına kıyan tüm öğretmenlere,  Evine, yavrularına ekmek götüremediği için canına kıyan tüm emekçi annelere, babalara selam olsun… Dilenmeden, el etek öpmeden, hakkıyla, liyakatiyle, elinin nasırı, alnının teri, beyninin gücüyle insanca ve onurlu yaşamı hiçbir şeye değişmeyen tüm insanlara selam olsun… Vahşi kapitalizmin enkaz altında bıraktırdığı depremde can veren on binnlerce insanımıza, ailelerine selam olsun... İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ı bu yıl, çok ağır bir ekonomik krizin ve derinleşmiş bir gelir adaletsizliğinin ortasında karşılıyoruz.  Yanlış ekonomi politikalarında inat edilmesi, yönetenlerin halkı değil rantı düşünerek aldığı kararlar, ülkemizi ağır bir yoksullaşmaya itmiş, işçi ve emekçileri nefes alamaz hale getirmiştir. “İtibardan tasarruf olmaz” diyerek hiçbir lüksünden ödün vermeyenler, emekçinin evine itibarlı, gururlu girme hakkını çalmış, yaşanabilir bir emeklilik hayalini gasp etmiştir. Ülkede orta sınıf diye bir kavram kalmamış, yoksul ile zengin arasındaki makas son birkaç yılda daha da açılmıştır. Çalışan nüfusun büyük çoğunluğunun asgari ücretliye döndüğü ülkemizde, nüfusun yüzde 90’ı yüzde 10 sefa sürebilsin diye emek sarf eder hale gelmiştir. 1 Mayıs, Bu tabloya bakıp utanacağına pişkince gelişmiş ülkelere “Türkiye’yi ucuz işgücü olarak pazarlamaya” çalışan, rakamlarla ekonomik krizi gizlemeye uğraşan, geçinemeyen halka tasarruf ve şükür öğütleyen, yiğidi kuru soğana muhtaç etmişken adeta ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler diyen yöneticilere cevap niteliğinde bir tokat olacaktır. Çünkü gerçekler, artık pişkin siyasilerin manipüle edemeyeceği, sarı sendikaların izah edemeyeceği kadar yakıcı ve yalan makinesi gibi çalışan TÜİK’in bile örtemeyeceği kadar ortadadır.  Bu böyle gitmez! Gidemez! Bu 1 Mayıs, o yüzden sadece kutlamanın değil, “artık yeter!” diyerek emek cephesinin hep bir ağızdan isyan sesini duyurmanın günü olacaktır. Demokrasisi giderek daraltılan, ekonomiden eğitime- kültür sanattan adalete kadar her alanda geriletilen Türkiye Cumhuriyeti, kuşkusuz tarihi nitelikteki kritik bir seçimin eşiğindedir. Ancak yine kuşkusuz, ülkemizi Atatürk’ün dediği gibi “muasır medeniyetler seviyesine” taşımak için hiçbir seçim sonucu tek başına yeterli olmayacak, bu ideal ancak bu ülkeyi emeğiyle var edenlerin haklarını alması ve ilerletmesiyle gerçekleşecektir. Daha mutlu ve umutlu yarınların güneşi, emekçinin ellerinde doğacaktır. Birleşik Kamu-İş olarak bu umut ve inançla;  Gözünü kâr hırsı bürümüş patronlara karşı, Kamu kurumlarını arpalık, kamu emekçisini köle belleyen yöneticilere karşı, Emekçilere insani koşullarda güvenceyle çalışıp, insanlık onuruna yaraşır ücretler almayı çok görenlere karşı, Gencecik bir Cumhuriyet iken Atatürk’ün liderliğiyle kısa sürede dünya ülkelerini kıskandıracak kadar gelişen bu ülkeyi, şimdi o emekçilere yaşanamaz hale getirenlere karşı, Liyakatsizliğe, adaletsizliğe ve örgütlü pişkinliğe karşı, 1 Mayıs’ta Türkiye’nin tüm illerinde emek örgütleriyle birlikte alanlardayız!  İNANÇLA, UMUTLA, OMUZ OMUZA VE KORKMADAN!   YAŞASIN 1 MAYIS!  YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ BÜKÜLMEZ DAYANIŞMASI! Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu
DAHA YAŞANABİLİR YARINLAR İÇİN 1 MAYIS’TA OMUZ OMUZA!

DAHA YAŞANABİLİR YARINLAR İÇİN 1 MAYIS’TA OMUZ OMUZA!


Dostlar Merhaba!

Sömürenlerin saldırılarına boyun eğmeyen ve işçi sınıfının uluslararası mücadele günü olan 1 Mayıs’ta vatan, laik, demokratik cumhuriyet ve emek diyerek alanlara çıkan tüm işçi-emekçi kardeşlerimize selam olsun!. 

Selam olsun birlik içinde bu mücadeleye omuz verenlere!

Selam olsun dik yamaçları çaylığa, filizi içilesi çaya dönüştüren, eli nasırlı, onurlu işçilere!

Selam olsun kamusal eğitim, sağlık ve hizmet üreten kamu emekçilerine!

Yürünen sancılı yolda, doğan güne selam olsun!

Mustafa Kemal’den Uğur Mumcu’ya yolumuzu aydınlatanlara selam olsun!

Yüreklerde açan güle, Zincirdeki bileklere,

Selam olsun yürekleri fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür gençlere.


“Tüm dünyanın ezilenlerine örnek,

Yaktı bir devrim ateşi,

Mustafa Kemal’in mavi gözleri, aydınlık beyni…”

Uğrunda ölen, yolunda yürüyenlere selam olsun!..

Görev yaptığı Şanlıurfa ili Siverek ilçesi Çiftçibaşı köyünde hain PKK tarafından şehit edilen Necmettin YILMAZ’a,

Gelinlik bile giyemeden Batman'ın Kozluk ilçesinde yine hain PKK tarafından şehit edilen Aybüke Yalçın’a, öncesinde ve sonrasında  tüm şehit öğretmenlerimize, tüm kamu emekçilerine, güvenlik görevlilerimize selam olsun.

Atanmadığı , insanca yaşam  hakkı verilmediği , minik yavrulara öğretmenlik yaptırılmadığı için canına kıyan tüm öğretmenlere, 

Evine, yavrularına ekmek götüremediği için canına kıyan tüm emekçi annelere, babalara selam olsun…

Dilenmeden, el etek öpmeden, hakkıyla, liyakatiyle, elinin nasırı, alnının teri, beyninin gücüyle insanca ve onurlu yaşamı hiçbir şeye değişmeyen tüm insanlara selam olsun…

Vahşi kapitalizmin enkaz altında bıraktırdığı depremde can veren on binnlerce insanımıza, ailelerine selam olsun...

İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ı bu yıl, çok ağır bir ekonomik krizin ve derinleşmiş bir gelir adaletsizliğinin ortasında karşılıyoruz. 

Yanlış ekonomi politikalarında inat edilmesi, yönetenlerin halkı değil rantı düşünerek aldığı kararlar, ülkemizi ağır bir yoksullaşmaya itmiş, işçi ve emekçileri nefes alamaz hale getirmiştir.

“İtibardan tasarruf olmaz” diyerek hiçbir lüksünden ödün vermeyenler, emekçinin evine itibarlı, gururlu girme hakkını çalmış, yaşanabilir bir emeklilik hayalini gasp etmiştir.

Ülkede orta sınıf diye bir kavram kalmamış, yoksul ile zengin arasındaki makas son birkaç yılda daha da açılmıştır. Çalışan nüfusun büyük çoğunluğunun asgari ücretliye döndüğü ülkemizde, nüfusun yüzde 90’ı yüzde 10 sefa sürebilsin diye emek sarf eder hale gelmiştir.

1 Mayıs, Bu tabloya bakıp utanacağına pişkince gelişmiş ülkelere “Türkiye’yi ucuz işgücü olarak pazarlamaya” çalışan, rakamlarla ekonomik krizi gizlemeye uğraşan, geçinemeyen halka tasarruf ve şükür öğütleyen, yiğidi kuru soğana muhtaç etmişken adeta ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler diyen yöneticilere cevap niteliğinde bir tokat olacaktır.

Çünkü gerçekler, artık pişkin siyasilerin manipüle edemeyeceği, sarı sendikaların izah edemeyeceği kadar yakıcı ve yalan makinesi gibi çalışan TÜİK’in bile örtemeyeceği kadar ortadadır. 


Bu böyle gitmez! Gidemez! Bu 1 Mayıs, o yüzden sadece kutlamanın değil, “artık yeter!” diyerek emek cephesinin hep bir ağızdan isyan sesini duyurmanın günü olacaktır.

Demokrasisi giderek daraltılan, ekonomiden eğitime- kültür sanattan adalete kadar her alanda geriletilen Türkiye Cumhuriyeti, kuşkusuz tarihi nitelikteki kritik bir seçimin eşiğindedir. Ancak yine kuşkusuz, ülkemizi Atatürk’ün dediği gibi “muasır medeniyetler seviyesine” taşımak için hiçbir seçim sonucu tek başına yeterli olmayacak, bu ideal ancak bu ülkeyi emeğiyle var edenlerin haklarını alması ve ilerletmesiyle gerçekleşecektir.

Daha mutlu ve umutlu yarınların güneşi, emekçinin ellerinde doğacaktır.

Birleşik Kamu-İş olarak bu umut ve inançla; 

Gözünü kâr hırsı bürümüş patronlara karşı,

Kamu kurumlarını arpalık, kamu emekçisini köle belleyen yöneticilere karşı,

Emekçilere insani koşullarda güvenceyle çalışıp, insanlık onuruna yaraşır ücretler almayı çok görenlere karşı,

Gencecik bir Cumhuriyet iken Atatürk’ün liderliğiyle kısa sürede dünya ülkelerini kıskandıracak kadar gelişen bu ülkeyi, şimdi o emekçilere yaşanamaz hale getirenlere karşı,

Liyakatsizliğe, adaletsizliğe ve örgütlü pişkinliğe karşı,

1 Mayıs’ta Türkiye’nin tüm illerinde emek örgütleriyle birlikte alanlardayız! 

İNANÇLA, UMUTLA, OMUZ OMUZA VE KORKMADAN!  

YAŞASIN 1 MAYIS! 

YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ BÜKÜLMEZ DAYANIŞMASI!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi