Ceyhun KALENDER
Köşe Yazarı
Ceyhun KALENDER
 

HARCADIĞIMIZ HER KURUŞUN EN AZ DÖRTTE BİRİ VERGİYE GİDİYOR

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı “Ailenin Zorunlu Harcamalarından Tahsil Edilen Vergi Raporu” ülkenin vergi yükünü dar ve sabit gelirlilerin çektiğini ortaya koydu.  Araştırmada Konfederasyon Ar-Ge Merkezi’nin her ay düzenli olarak yaptığı asgari geçim çalışmalarından yola çıkılarak bir ailenin zorunlu harcama kalemleri üzerindeki dolaylı vergi oranları tespit edildi.  Hazırlanan raporda güncel vergi oranları ve kesintiler baz alındı.     Her bir harcama kalıbı üzerindeki KDV, ÖTV ile diğer vergi ve kesintilerin ayrı ayrı incelendiği araştırmada, belirlenen yoksulluk sınırında maaş alan bir çalışanın gelirinden 11,9 oranında dolaylı vergi alındığı ortaya çıktı. Henüz eline bile geçmeyen maaştan yapılan ve gelir arttıkça oranı da yükselen gelir vergisi kesintisiyle birlikte bir ailenin gelirinin en az 25,31’inin vergiye gittiği tespit edildi.     Geçtiğimiz ay, Konfederasyonun Ar-Ge Merkezi’nce 4 kişilik bir ailenin insanca yaşaması için gerekli olan en düşük aylık harcama tutarı 6.780,06 TL olarak hesaplanmıştı. Yapılan çalışmada bu harcamanın 806,88 TL’sinin yani 11,9’unun dolaylı olarak vergilendirildiği ortaya çıktı.     Aylık geliri bu düzeyde olan bir çalışanın maaşından yapılan en düşük (15) gelir vergisi kesintisi tutarı ise 1.196,5 TL olarak hesaplandı. Evli, eşi çalışmayan ve 2 çocuklu aileler için öngörülen asgari geçim indirimi tutarı olan 287,78 TL’nin düşülmesiyle birlikte, bu çalışanın aylık ödediği net gelir vergisinin 15’lik dilimde en düşük 908,72 TL olduğu görüldü. Bu rakam 20’lik dilimde vergi veren bir çalışan için 1.307,05 TL olarak belirlendi.     Harcamalardan yapılan dolaylı vergi kesintileri ile 15 gelir vergisi birlikte değerlendirildiğinde Eylül ayı yoksulluk sınırı olan 6.780,06 TL seviyesinde maaş alan bir çalışanın maaşının 1.715,6 TL’sinin vergiler yoluyla kesildiği ortaya çıktı. Buna göre bir çalışan, maaşının en az 25,31’ini vergi olarak devlete ödüyor.   Gelir vergisi oranı 20’ye çıktığında alınan gelir vergisi 1.594,83 TL’ye, vergiler toplamı 2.113,93 TL’ye çıkarken geliri içinden ödediği vergi oranı da 31,18’e; 27’lik dilime geçtiğinde ise ödediği vergiler toplamı 2.672,89 TL’ye, ödediği vergi oranı da 39,43’e kadar   yükseliyor. Başka bir ifade ile bir çalışanın gelirinin en az dörtte biri, ilerleyen dönemlerde ise gelirinin 40’ına kadar olan kısmı vergi olarak doğrudan geri alınıyor. Gelir arttıkça kesinti oranı da yükseliyor.       Raporda gelir vergisi kesintisi yoluyla zaten vergilendirilmiş olan bir kazancın ayrıca harcama esnasında bir kere daha vergiye tabi tutulması nedeniyle dar ve sabit gelirli ailelerin büyük bir mağduriyet yaşadığı ortaya konuldu.     Asıl amacının kişilerin gelirleriyle orantılı kesintiye tabi tutulması olması gereken vergi sisteminin, ülkemizde harcamalar üzerinden değerlendirilmesinin, gelir dağılımında adaletsizlikler yarattığı ve vergi yükünün tam anlamıyla ücretli kesimin, dar ve sabit gelirlilerin omuzlarına yüklendiği ifade edildi.     Maaşları zaten düşük olduğu için gelirinin tamamını harcamak zorunda kalan çalışanların maaşlarının dörtte birinden fazlası vergi olarak alınırken, yüksek gelirli ve tasarruf etme imkânı olan kimselerin dolaylı vergilerden daha az etkilendiği bir durum ortaya çıkıyor. Bu da düşük gelirlilerin yüksek gelirlilerden daha fazla vergi yüküyle karşı karşıya kalmasına ve adaletsiz bir yapının ortaya çıkmasına neden oluyor.     Türkiye Kamu-Sen, Türk Eğitim-Sen Rize Şube Başkanı Murat Köseoğlu: Adil Bir Vergi Sistemi Zorunluluktur    Araştırmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Köseoğlu, “Hepimizin bildiği gibi ülkede gelir dağılımını düzenleyen politikaların başında vergi düzenlemeleri gelmektedir. Bu düzenlemelerin temel amacı çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almaktır.  Bu yolla daha çok kazanandan toplanan vergiler kamu hizmetleri ve sosyal yardımlar yoluyla düşük gelirli kesimlere kaynak olarak aktarılır ve gelir dağılımında adalet sağlanır. Son günlerde kamuoyuna yansıyan yeni gelir vergisi tarifesi taslağında çok kazananlardan alınan vergi oranları yükseltilirken ücretli, dar ve sabit gelirlilerin vergi oranlarında bir değişiklik olmadığı görülmektedir.     Gelir Vergisi Taslağına Ücretli Kesimin Daha Adil Vergilendirilmesi İçin Hüküm Eklenmelidir     Ne yazık ki ülkemizde ağırlıklı olarak dolaylı vergilendirme uygulanmakta, kaynağından kolay tahsilat sağlandığı için ücretlilerden alınan gelir vergisi, toplam vergi gelirleri içinde yüksek bir paya sahip olmaktadır. Çalışanlar kısa sürede en alt vergi oranı olan 15’lik limiti aşmakta ve büyük oranda 20-27 oranında gelir vergisi ödemektedir. Hal böyle olunca ödedikleri vergi miktarı yükseldiği için yıl ortasında çalışanların geliri düşmekte ve büyük bir mağduriyet ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla taslağa ücretli kesimin yaşadığı bu mağduriyeti giderecek bir düzenlemenin de eklenmesi gerekmektedir.  Aksi halde yıl içinde aldığı maaş zamları adaletsiz vergilendirme nedeniyle vergilere gitmektedir.     Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı bu önemli çalışma, dar ve sabit gelirliler üzerinde nasıl bir vergi yükü olduğunu ortaya koyması bakımından son derece önemli veriler içermektedir. En düşük dilim olan 15 oranı ile vergilendirildiğinde dahi dolaylı vergilerle birlikte bir çalışanın maaşının dörtte biri, 20’lik dilime geçtiğinde ise üçte biri, 27’lik dilime geçtiğinde ise yaklaşık 40’ı vergiler yoluyla kesintiye uğramaktadır. Ülkemizde hiçbir iş adamı hiçbir zengin, gelirinin üçte birini vergi olarak ödememektedir. İşte adaletsizliği doğuran ana kriter de burasıdır.     Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır bu sorunun giderilmesi için çeşitli çözüm yolları öneriyoruz. Bugüne kadar çalışanların gelir vergisi mağduriyetine yönelik herhangi bir adım atılmaması düşündürücüdür.  Bu durum ülkemizde toplam gelir vergisi tahsilatının yaklaşık 50’sinin GSYİH’nın yalnızca 7’sini alabilen çalışan kesim tarafından ödenmesi sonucunu doğurmaktadır.     Vergi politikalarındaki bu adaletsizlik nedeniyle, zaten düşük ücret alan ve büyük ölçüde ülkenin en fakir kesimini oluşturan kamu görevlileri, KİT çalışanları ve işçiler kısa sürede bir üst vergi dilimine tabi olmakta, maaşları düşmekte ve aldıkları maaş zammının büyük bölümü, artan gelir vergisi ödemesine gitmektedir.     Zaten artan enflasyon karşısında maaşları sürekli eriyen kamu görevlileri, bir darbe de gelir vergisi nedeniyle yemektedir. Bu nedenle çalışanlarımız üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi zorunlu hale gelmiştir.     Dolaylı vergilendirme sisteminden vaz geçilerek gelirle orantılı bir vergilendirme sistemi oluşturulması sosyal adaletin sağlanması için olmazsa olmaz bir unsurdur. Adil bir gelir dağılımı sağlamak, sosyal devlet ilkesini benimsemiş olan ülkemiz için bir zorunluluktur. Bu nedenle gelir dağılımının daha adaletli bir şekilde gerçekleşmesinin ana unsuru olan vergi politikalarının çalışanlar lehine düzenlenmesini istemek her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının anayasal hakkıdır.      Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır çalışanların üzerinde ağır bir yük olan vergi sorununun bir an önce çözülmesini istiyor ve bu konunun ülkemizi idare edenlerin yükümlülüğünde olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.” dedi.     4 KİŞİLİK BİR AİLENİN ZORUNLU HARCAMALARINDAN KESİLEN DOLAYLI VERGİ TOPLAMI: 806,88 TL    4 KİŞİLİK BİR AİLENİN ZORUNLU HARCAMALARINDAN KESİLEN DOLAYLI VERGİ ORANI: 11,90    AYLIK GELİRİ 6.780,06 TL OLAN BİR ÇALIŞANDAN KAYNAĞINDA TAHAKKUK EDEN EN DÜŞÜK GELİR VERGİSİ (15): 1.196,5 TL   (20’lik dilime geçtiğinde bu kişiden kesilen gelir vergisi tutarı 1.594,83 TL’ye, 27’lik dilime geçtiğinde 2.153,79 TL’ye yükselir)    2019 YILI İÇİN BELİRLENMİŞ ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ (Evli, Eşi Çalışmayan, 2 Çocuklu): 287,78 TL    YOKSULLUK SINIRINDA MAAŞ ALAN BİR ÇALIŞANIN ÖDEDİĞİ EN DÜŞÜK GELİR VERGİSİ MİKTARI (Tahakkuk Eden Gelir Vergisi - Asgari Geçim İndirimi): 1.196,5-287,78 = 908,72 TL     BİR AİLENİN ZORUNLU HARCAMALARINDAN KESİLEN TOPLAM VERGİ TUTARI   (Gelir Vergisi+ Harcamalardan Kesilen Dolaylı Vergiler): 908,72 TL + 806,88 TL= 1.715,6 TL    YOKSULLUK SINIRINDA GELİRİ OLAN (6.870,06 TL) BİR AİLENİN MAAŞINDAN YAPILAN TOPLAM VERGİ KESİNTİSİ ORANI: 25,31   (20’lik Vergi Diliminde Bu Çalışanın Ödediği Vergiler -2.113,93 TL- Toplam Net Gelirinin 31,18’ini; 27’lik Dilimde -2.672,89 TL- Toplam Net Gelirinin 39,43’ünü Oluşturur)   
Ekleme Tarihi: 03 Kasım 2019 - Pazar

HARCADIĞIMIZ HER KURUŞUN EN AZ DÖRTTE BİRİ VERGİYE GİDİYOR

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı “Ailenin Zorunlu Harcamalarından Tahsil Edilen Vergi Raporu” ülkenin vergi yükünü dar ve sabit gelirlilerin çektiğini ortaya koydu. 


Araştırmada Konfederasyon Ar-Ge Merkezi’nin her ay düzenli olarak yaptığı asgari geçim çalışmalarından yola çıkılarak bir ailenin zorunlu harcama kalemleri üzerindeki dolaylı vergi oranları tespit edildi.  Hazırlanan raporda güncel vergi oranları ve kesintiler baz alındı.  

 

Her bir harcama kalıbı üzerindeki KDV, ÖTV ile diğer vergi ve kesintilerin ayrı ayrı incelendiği araştırmada, belirlenen yoksulluk sınırında maaş alan bir çalışanın gelirinden 11,9 oranında dolaylı vergi alındığı ortaya çıktı. Henüz eline bile geçmeyen maaştan yapılan ve gelir arttıkça oranı da yükselen gelir vergisi kesintisiyle birlikte bir ailenin gelirinin en az 25,31’inin vergiye gittiği tespit edildi.  

 

Geçtiğimiz ay, Konfederasyonun Ar-Ge Merkezi’nce 4 kişilik bir ailenin insanca yaşaması için gerekli olan en düşük aylık harcama tutarı 6.780,06 TL olarak hesaplanmıştı. Yapılan çalışmada bu harcamanın 806,88 TL’sinin yani 11,9’unun dolaylı olarak vergilendirildiği ortaya çıktı.  

 

Aylık geliri bu düzeyde olan bir çalışanın maaşından yapılan en düşük (15) gelir vergisi kesintisi tutarı ise 1.196,5 TL olarak hesaplandı. Evli, eşi çalışmayan ve 2 çocuklu aileler için öngörülen asgari geçim indirimi tutarı olan 287,78 TL’nin düşülmesiyle birlikte, bu çalışanın aylık ödediği net gelir vergisinin 15’lik dilimde en düşük 908,72 TL olduğu görüldü. Bu rakam 20’lik dilimde vergi veren bir çalışan için 1.307,05 TL olarak belirlendi.  

 

Harcamalardan yapılan dolaylı vergi kesintileri ile 15 gelir vergisi birlikte değerlendirildiğinde Eylül ayı yoksulluk sınırı olan 6.780,06 TL seviyesinde maaş alan bir çalışanın maaşının 1.715,6 TL’sinin vergiler yoluyla kesildiği ortaya çıktı. Buna göre bir çalışan, maaşının en az 25,31’ini vergi olarak devlete ödüyor.   Gelir vergisi oranı 20’ye çıktığında alınan gelir vergisi 1.594,83 TL’ye, vergiler toplamı 2.113,93 TL’ye çıkarken geliri içinden ödediği vergi oranı da 31,18’e; 27’lik dilime geçtiğinde ise ödediği vergiler toplamı 2.672,89 TL’ye, ödediği vergi oranı da 39,43’e kadar   yükseliyor. Başka bir ifade ile bir çalışanın gelirinin en az dörtte biri, ilerleyen dönemlerde ise gelirinin 40’ına kadar olan kısmı vergi olarak doğrudan geri alınıyor. Gelir arttıkça kesinti oranı da yükseliyor.    

 

Raporda gelir vergisi kesintisi yoluyla zaten vergilendirilmiş olan bir kazancın ayrıca harcama esnasında bir kere daha vergiye tabi tutulması nedeniyle dar ve sabit gelirli ailelerin büyük bir mağduriyet yaşadığı ortaya konuldu.  

 

Asıl amacının kişilerin gelirleriyle orantılı kesintiye tabi tutulması olması gereken vergi sisteminin, ülkemizde harcamalar üzerinden değerlendirilmesinin, gelir dağılımında adaletsizlikler yarattığı ve vergi yükünün tam anlamıyla ücretli kesimin, dar ve sabit gelirlilerin omuzlarına yüklendiği ifade edildi.  

 

Maaşları zaten düşük olduğu için gelirinin tamamını harcamak zorunda kalan çalışanların maaşlarının dörtte birinden fazlası vergi olarak alınırken, yüksek gelirli ve tasarruf etme imkânı olan kimselerin dolaylı vergilerden daha az etkilendiği bir durum ortaya çıkıyor. Bu da düşük gelirlilerin yüksek gelirlilerden daha fazla vergi yüküyle karşı karşıya kalmasına ve adaletsiz bir yapının ortaya çıkmasına neden oluyor.  

 

Türkiye Kamu-Sen, Türk Eğitim-Sen Rize Şube Başkanı Murat Köseoğlu: Adil Bir Vergi Sistemi Zorunluluktur 

 

Araştırmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Köseoğlu, “Hepimizin bildiği gibi ülkede gelir dağılımını düzenleyen politikaların başında vergi düzenlemeleri gelmektedir. Bu düzenlemelerin temel amacı çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almaktır.  Bu yolla daha çok kazanandan toplanan vergiler kamu hizmetleri ve sosyal yardımlar yoluyla düşük gelirli kesimlere kaynak olarak aktarılır ve gelir dağılımında adalet sağlanır. Son günlerde kamuoyuna yansıyan yeni gelir vergisi tarifesi taslağında çok kazananlardan alınan vergi oranları yükseltilirken ücretli, dar ve sabit gelirlilerin vergi oranlarında bir değişiklik olmadığı görülmektedir.  

 

Gelir Vergisi Taslağına Ücretli Kesimin Daha Adil Vergilendirilmesi İçin Hüküm Eklenmelidir 

 

Ne yazık ki ülkemizde ağırlıklı olarak dolaylı vergilendirme uygulanmakta, kaynağından kolay tahsilat sağlandığı için ücretlilerden alınan gelir vergisi, toplam vergi gelirleri içinde yüksek bir paya sahip olmaktadır. Çalışanlar kısa sürede en alt vergi oranı olan 15’lik limiti aşmakta ve büyük oranda 20-27 oranında gelir vergisi ödemektedir. Hal böyle olunca ödedikleri vergi miktarı yükseldiği için yıl ortasında çalışanların geliri düşmekte ve büyük bir mağduriyet ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla taslağa ücretli kesimin yaşadığı bu mağduriyeti giderecek bir düzenlemenin de eklenmesi gerekmektedir.  Aksi halde yıl içinde aldığı maaş zamları adaletsiz vergilendirme nedeniyle vergilere gitmektedir.  

 

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı bu önemli çalışma, dar ve sabit gelirliler üzerinde nasıl bir vergi yükü olduğunu ortaya koyması bakımından son derece önemli veriler içermektedir. En düşük dilim olan 15 oranı ile vergilendirildiğinde dahi dolaylı vergilerle birlikte bir çalışanın maaşının dörtte biri, 20’lik dilime geçtiğinde ise üçte biri, 27’lik dilime geçtiğinde ise yaklaşık 40’ı vergiler yoluyla kesintiye uğramaktadır. Ülkemizde hiçbir iş adamı hiçbir zengin, gelirinin üçte birini vergi olarak ödememektedir. İşte adaletsizliği doğuran ana kriter de burasıdır.  

 

Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır bu sorunun giderilmesi için çeşitli çözüm yolları öneriyoruz. Bugüne kadar çalışanların gelir vergisi mağduriyetine yönelik herhangi bir adım atılmaması düşündürücüdür.  Bu durum ülkemizde toplam gelir vergisi tahsilatının yaklaşık 50’sinin GSYİH’nın yalnızca 7’sini alabilen çalışan kesim tarafından ödenmesi sonucunu doğurmaktadır.  

 

Vergi politikalarındaki bu adaletsizlik nedeniyle, zaten düşük ücret alan ve büyük ölçüde ülkenin en fakir kesimini oluşturan kamu görevlileri, KİT çalışanları ve işçiler kısa sürede bir üst vergi dilimine tabi olmakta, maaşları düşmekte ve aldıkları maaş zammının büyük bölümü, artan gelir vergisi ödemesine gitmektedir.  

 

Zaten artan enflasyon karşısında maaşları sürekli eriyen kamu görevlileri, bir darbe de gelir vergisi nedeniyle yemektedir. Bu nedenle çalışanlarımız üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi zorunlu hale gelmiştir.  

 

Dolaylı vergilendirme sisteminden vaz geçilerek gelirle orantılı bir vergilendirme sistemi oluşturulması sosyal adaletin sağlanması için olmazsa olmaz bir unsurdur. Adil bir gelir dağılımı sağlamak, sosyal devlet ilkesini benimsemiş olan ülkemiz için bir zorunluluktur. Bu nedenle gelir dağılımının daha adaletli bir şekilde gerçekleşmesinin ana unsuru olan vergi politikalarının çalışanlar lehine düzenlenmesini istemek her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının anayasal hakkıdır.   

 

Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır çalışanların üzerinde ağır bir yük olan vergi sorununun bir an önce çözülmesini istiyor ve bu konunun ülkemizi idare edenlerin yükümlülüğünde olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.” dedi.  

 

4 KİŞİLİK BİR AİLENİN ZORUNLU HARCAMALARINDAN KESİLEN DOLAYLI VERGİ TOPLAMI: 806,88 TL 

 

4 KİŞİLİK BİR AİLENİN ZORUNLU HARCAMALARINDAN KESİLEN DOLAYLI VERGİ ORANI: 11,90 

 

AYLIK GELİRİ 6.780,06 TL OLAN BİR ÇALIŞANDAN KAYNAĞINDA TAHAKKUK EDEN EN DÜŞÜK GELİR VERGİSİ (15): 1.196,5 TL  

(20’lik dilime geçtiğinde bu kişiden kesilen gelir vergisi tutarı 1.594,83 TL’ye, 27’lik dilime geçtiğinde 2.153,79 TL’ye yükselir) 

 

2019 YILI İÇİN BELİRLENMİŞ ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ (Evli, Eşi Çalışmayan, 2 Çocuklu): 287,78 TL 

 

YOKSULLUK SINIRINDA MAAŞ ALAN BİR ÇALIŞANIN ÖDEDİĞİ EN DÜŞÜK GELİR VERGİSİ MİKTARI (Tahakkuk Eden Gelir Vergisi - Asgari Geçim İndirimi): 1.196,5-287,78 = 908,72 TL  

 

BİR AİLENİN ZORUNLU HARCAMALARINDAN KESİLEN TOPLAM VERGİ TUTARI  

(Gelir Vergisi+ Harcamalardan Kesilen Dolaylı Vergiler): 908,72 TL + 806,88 TL= 1.715,6 TL 

 

YOKSULLUK SINIRINDA GELİRİ OLAN (6.870,06 TL) BİR AİLENİN MAAŞINDAN YAPILAN TOPLAM VERGİ KESİNTİSİ ORANI: 25,31  

(20’lik Vergi Diliminde Bu Çalışanın Ödediği Vergiler -2.113,93 TL- Toplam Net Gelirinin 31,18’ini; 27’lik Dilimde -2.672,89 TL- Toplam Net Gelirinin 39,43’ünü Oluşturur) 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi