Fatih Sultan KAR
Köşe Yazarı
Fatih Sultan KAR
 

YAĞMURU VE FIKRASI BOL RİZE

Rize'nin her şeyine aşığım ben seviyorum. Herkes gibi değil ama herkes gibi değil. İyi tarafını sevdiğim gibi kötü tarafını da seviyorum. Yaylalarını, denizini sevdiğim gibi insanını da seviyorum. Güneşini, yazını sevdiğim gibi yağmurunu da seviyorum. Ona sunduklarımı zaman zaman anlamasa da Rizeliyi çok seviyorum. “Ya ben anlatamadım ya sen anlamayısun” deyip, geçiyorum. Üstüne bir de demli çay içiyorum. Ne Çayeli ne Ardeşen ne de Pazar'a kadar Rizeliyi seveceğim mezara kadar RİZE'DE YAŞAMIN KENDİSİ FIKRADIR Her geçen gün daha da kirlenen bir dünyada güler yüzlü kalabilmek, hayata yaşanabilir tarafından bakabilmek Rizelilerin özünde var olan bir niteliktir. Yıllarca Karadeniz’den bihaber olan insanlar televizyonlarda ve sinemalarda  Karadenizliyi canlandırdı. Uydurma Temel fıkralarıyla kafaları karıştırdı. Karadeniz’le ilgili fıkra üretmek gereksiz bir uğraştı. Çünkü hayata hep güzel tarafından bakan Karadenizlinin gündelik yaşamı doğal fıkralarla doludur.  UÇAĞI YAPTINIZ DA İşte yaşadığım fıkra gibi olaylar Yıllık izin için Rize’ye doğru yola çıkıyoruz. Yolculuk boyunca duyduklarımla gördüklerim bile bir kitap doldurmaya yeter. “Koca uçaği yaptunuz da bir gardırop yapamadunuz”Bir hemşerimiz elbise kılıfına koyduğu ceketini hostese uzatıyor: “Al habuni gardiroba as” diyor. Hostes, “Uçakta öyle bir sistem yok, lütfen ceketinizi başınızın üstündeki el bagajlarının konulduğu yere koyar mısınız” deyince hemşerimiz soruyor: “Koskoca uçaği yapmaği bildunuz da da bi gardirop  yapamadunuz mi?  ÇANTA ELUR Mİ? Yerime oturuyorum.  Fotoğraf makinem benim için önemli. Yanımda boş bulunan koltuğun üzerine bırakıyorum. Uçak kalkışa geçerken hostes yere düşmemesi için makineye de emniyet kemeri takmamı istiyor. Bu isteği duyan hemşerimiz, hostese dönerek: “Niye emniyet kemeri taksun ona, uçak duşersa çanta elur mi diyor.    UÇAK KAÇ PARA? Uçakta yer alan iki işadamı hemşerimiz boş olan birinci sınıf koltuklara geçiyorlar. Hostes nazik bir dille bu koltuklarda yolculuk etmek için önceden buna göre bilet almanız gerekiyor diyor. Hemşerimiz: “cetu bileti kaç liradur,  diyor. Hostes ne kadar dil dökse de işadamı hemşerimizi ikna edemiyor. Uzun konuşmalardan sıkılan işadamı sonunda şöyle diyor: Fazla uzatma da uçak kaç liradur? TERSANECİ Mİ? DERSANECİ? Havaalanından Minibüsle Rize’ye doğru giderken bizi karşılayan Güneysulu anlatıyor. İki Rizeli birbirleriyle konuşuyor, üçüncü bir hemşerilerini işaret ederek:- Ula habu ne iş yapayi? - Tersanecidur, tersaneci.- Vuu! Ben oni oğretmen biliyidum.- E tamam da ben da ayni şeyi söyliyirum. (Aslında dershanede öğretmenlik yapan arkadaşı için dershaneci demek istiyor ama d yerine t ‘yi kullanınca ortaya bu manzara çıkıyor. )  BEN SENİ ZENCİ SANDIM Rize’ye varıyoruz. Yanımızda Türkçeyi oldukça düzgün konuşan, Moritanyalı zenci Muhammet (Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenci) var.  Güneysulu bir hemşerimiz  Muhammet’in düzgün Türkçesine şaşıp şöyle diyor:  “Vuuu! Ben seni zenci sanmiştum. Halbuki sen Türkçe konuşiyisun” BAHA BİŞE DEMEDİ Hasret özlem bitti. Nihayet Rize’deyiz. Rize bildik Rize. Liman Lokantası’nda yemek yiyoruz. Bir Hemşerim diğerine üzücü bir haber veriyor : “Yahu filancının Ahmet öldü, biliyormusun? Diğer hemşerimizin yanıtı tam gündelik fikra : “Yahu dün görüştük bana niye öleceğini demedi” .Acıya gülmek bu olsa gerek. ŞEYTANIN ARKADAŞI Yine Bizim Yüksel Fener’in Karakan Büfe’de oturuyoruz. Bir arkadaş diğerinin hac hatıralarını anlatıyor : Hac görevini eksiksiz yerine getirdi. Yalnız şeytan taşlamaya başladığında orada bulunan bir tanıdığı “dur ne yapıyorsun kırk yıldır arkadaşlık ettin onla şimdi taş atıyorsun ona” demiş. Rize’de haftada iki kez yağmur yağar Rize’ye misafir gelen biri Rizeliye sorar:-Burada her zaman yağmur mu yağar? Güneysulu, ‘yok’ der.-Burada haftada sadece iki kez yağmur yağar. Biri üç gün sürer, diğeri dört gün. 
Ekleme Tarihi: 15 April 2025 - Tuesday

YAĞMURU VE FIKRASI BOL RİZE

Rize'nin her şeyine aşığım ben seviyorum.
Herkes gibi değil ama herkes gibi değil.
İyi tarafını sevdiğim gibi kötü tarafını da seviyorum.
Yaylalarını, denizini sevdiğim gibi insanını da seviyorum.
Güneşini, yazını sevdiğim gibi yağmurunu da seviyorum.
Ona sunduklarımı zaman zaman anlamasa da Rizeliyi çok seviyorum.
“Ya ben anlatamadım ya sen anlamayısun” deyip, geçiyorum. Üstüne bir de demli çay içiyorum. Ne Çayeli ne Ardeşen ne de Pazar'a kadar Rizeliyi seveceğim mezara kadar

RİZE'DE YAŞAMIN KENDİSİ FIKRADIR
Her geçen gün daha da kirlenen bir dünyada güler yüzlü kalabilmek, hayata yaşanabilir tarafından bakabilmek Rizelilerin özünde var olan bir niteliktir. Yıllarca Karadeniz’den bihaber olan insanlar televizyonlarda ve sinemalarda  Karadenizliyi canlandırdı. Uydurma Temel fıkralarıyla kafaları karıştırdı. Karadeniz’le ilgili fıkra üretmek gereksiz bir uğraştı. Çünkü hayata hep güzel tarafından bakan Karadenizlinin gündelik yaşamı doğal fıkralarla doludur. 

UÇAĞI YAPTINIZ DA
İşte yaşadığım fıkra gibi olaylar Yıllık izin için Rize’ye doğru yola çıkıyoruz. Yolculuk boyunca duyduklarımla gördüklerim bile bir kitap doldurmaya yeter. “Koca uçaği yaptunuz da bir gardırop yapamadunuz”Bir hemşerimiz elbise kılıfına koyduğu ceketini hostese uzatıyor: “Al habuni gardiroba as” diyor. Hostes, “Uçakta öyle bir sistem yok, lütfen ceketinizi başınızın üstündeki el bagajlarının konulduğu yere koyar mısınız” deyince hemşerimiz soruyor: “Koskoca uçaği yapmaği bildunuz da da bi gardirop  yapamadunuz mi? 

ÇANTA ELUR Mİ?
Yerime oturuyorum.  Fotoğraf makinem benim için önemli. Yanımda boş bulunan koltuğun üzerine bırakıyorum. Uçak kalkışa geçerken hostes yere düşmemesi için makineye de emniyet kemeri takmamı istiyor. Bu isteği duyan hemşerimiz, hostese dönerek: “Niye emniyet kemeri taksun ona, uçak duşersa çanta elur mi diyor.   

UÇAK KAÇ PARA?
Uçakta yer alan iki işadamı hemşerimiz boş olan birinci sınıf koltuklara geçiyorlar. Hostes nazik bir dille bu koltuklarda yolculuk etmek için önceden buna göre bilet almanız gerekiyor diyor. Hemşerimiz: “cetu bileti kaç liradur,  diyor. Hostes ne kadar dil dökse de işadamı hemşerimizi ikna edemiyor. Uzun konuşmalardan sıkılan işadamı sonunda şöyle diyor: Fazla uzatma da uçak kaç liradur?

TERSANECİ Mİ? DERSANECİ?
Havaalanından Minibüsle Rize’ye doğru giderken bizi karşılayan Güneysulu anlatıyor. İki Rizeli birbirleriyle konuşuyor, üçüncü bir hemşerilerini işaret ederek:- Ula habu ne iş yapayi? - Tersanecidur, tersaneci.- Vuu! Ben oni oğretmen biliyidum.- E tamam da ben da ayni şeyi söyliyirum. (Aslında dershanede öğretmenlik yapan arkadaşı için dershaneci demek istiyor ama d yerine t ‘yi kullanınca ortaya bu manzara çıkıyor. ) 

BEN SENİ ZENCİ SANDIM
Rize’ye varıyoruz. Yanımızda Türkçeyi oldukça düzgün konuşan, Moritanyalı zenci Muhammet (Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenci) var.  Güneysulu bir hemşerimiz  Muhammet’in düzgün Türkçesine şaşıp şöyle diyor:  “Vuuu! Ben seni zenci sanmiştum. Halbuki sen Türkçe konuşiyisun”

BAHA BİŞE DEMEDİ
Hasret özlem bitti. Nihayet Rize’deyiz. Rize bildik Rize. Liman Lokantası’nda yemek yiyoruz. Bir Hemşerim diğerine üzücü bir haber veriyor : “Yahu filancının Ahmet öldü, biliyormusun? Diğer hemşerimizin yanıtı tam gündelik fikra : “Yahu dün görüştük bana niye öleceğini demedi” .Acıya gülmek bu olsa gerek.

ŞEYTANIN ARKADAŞI
Yine Bizim Yüksel Fener’in Karakan Büfe’de oturuyoruz. Bir arkadaş diğerinin hac hatıralarını anlatıyor : Hac görevini eksiksiz yerine getirdi. Yalnız şeytan taşlamaya başladığında orada bulunan bir tanıdığı “dur ne yapıyorsun kırk yıldır arkadaşlık ettin onla şimdi taş atıyorsun ona” demiş. Rize’de haftada iki kez yağmur yağar Rize’ye misafir gelen biri Rizeliye sorar:-Burada her zaman yağmur mu yağar? Güneysulu, ‘yok’ der.-Burada haftada sadece iki kez yağmur yağar. Biri üç gün sürer, diğeri dört gün. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi