Osman YAZICI
Köşe Yazarı
Osman YAZICI
 

TARİHİMİZDE İLK KEZ

En azından ben hatırlamıyorum.   Namazı kılamadığımız, sevdiklerimize sarılamadığımız, toplanamadığımız  ilk bayram.. Hepinize kutlu olsun. * Annemsiz, 17’nci,babamsız 23’ncu bayram bu bayram. Hem Yetim, hem öksüzüm… Yaralıdır yüreğim, anlayacağınız; Öyle bir hüzündür ki bu ayrılık; boğazım düğümleniyor. Söyleyeceklerim kala kalır öylece. Annemin elini öpemeyecek, babamla namaza gidemeyeceğim. Öylesi bir boşluk ki bir insan yaşayınca  anlıyor, bu yürek yakan, burun sızlatan acıyı. * Bizim köyde. Kısacası Anadolu’da eski alışkanlıklar vardı. Çocukluğumuzun alışkanlıkları idi bunlar. Ve de çok güzeldi. Şehir yaşantı uğruna feda ettik birer birer.. Ailenin giyecek ihtiyacı bayram öncesinde hazırlanırdı. En iyi giyişiler, bayram için alınırdı ve buna “Bayramlık” denilirdi En iyi pantolonumu, bayram sabahı için; yastık altında saklardım. Ütülensin diye.. * Ailece namaza gitmek, cami çıkışında toplanıp yemek yenilirdi En iyi; ev baklavalar bayram için yapılırdı. Mis kokulu ve tereyağlı. Hasretiz bunlara.. Bütün komşuları dolaşmak, ziyaret etmek vardı mesela. Şehir dışında olanlar ;mutlaka dönerlerdi evlerine.. Gelemeyenlerde hasret vardı. Gözyaşı vardı. Evin eşyası değişirdi. Büyükşehirlerde unutuldu bunlar. Bayramlarda herkes, baba ocağına gideceğine tatile gider oldu. Kucaklaşma, sevinci paslaşma yerine ”Mesajlar” yerini aldı. Sadece sosyal medyada ”Sevgili annem ve babam” denilmeye başlandı.. Ve şimdi.. Allah’ın sopası yok ki.. Bu günlerde geçer diye  umut ediyorum..  
Ekleme Tarihi: 24 Mayıs 2020 - Pazar

TARİHİMİZDE İLK KEZ

En azından ben hatırlamıyorum.

 

Namazı kılamadığımız, sevdiklerimize sarılamadığımız, toplanamadığımız  ilk bayram..


Hepinize kutlu olsun.


*


Annemsiz, 17’nci,babamsız 23’ncu bayram bu bayram.


Hem Yetim, hem öksüzüm…


Yaralıdır yüreğim, anlayacağınız;


Öyle bir hüzündür ki bu ayrılık; boğazım düğümleniyor.


Söyleyeceklerim kala kalır öylece.


Annemin elini öpemeyecek, babamla namaza gidemeyeceğim.


Öylesi bir boşluk ki bir insan yaşayınca  anlıyor, bu yürek yakan, burun sızlatan acıyı.


*


Bizim köyde. Kısacası Anadolu’da eski alışkanlıklar vardı.


Çocukluğumuzun alışkanlıkları idi bunlar.


Ve de çok güzeldi.


Şehir yaşantı uğruna feda ettik birer birer..


Ailenin giyecek ihtiyacı bayram öncesinde hazırlanırdı.


En iyi giyişiler, bayram için alınırdı ve buna “Bayramlık” denilirdi


En iyi pantolonumu, bayram sabahı için; yastık altında saklardım.


Ütülensin diye..


*


Ailece namaza gitmek, cami çıkışında toplanıp yemek yenilirdi


En iyi; ev baklavalar bayram için yapılırdı.


Mis kokulu ve tereyağlı. Hasretiz bunlara..


Bütün komşuları dolaşmak, ziyaret etmek vardı mesela.


Şehir dışında olanlar ;mutlaka dönerlerdi evlerine..


Gelemeyenlerde hasret vardı. Gözyaşı vardı.


Evin eşyası değişirdi.


Büyükşehirlerde unutuldu bunlar.


Bayramlarda herkes, baba ocağına gideceğine tatile gider oldu.


Kucaklaşma, sevinci paslaşma yerine ”Mesajlar” yerini aldı.


Sadece sosyal medyada ”Sevgili annem ve babam” denilmeye başlandı..


Ve şimdi..


Allah’ın sopası yok ki..


Bu günlerde geçer diye  umut ediyorum..

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi