Adnan ONAY
Köşe Yazarı
Adnan ONAY
 

ADANA ÇAY İŞİNDE MAHİR İL

Çay, Doğu Karadeniz’de yetişiyor ama Adana kökenli firmalar kuru çay pazarında önemli yere sahip. Bazı Adana merkezli firmalar D.Karadeniz bölgesinden çay alıp bu ilde kurdukları paketlemede bu çayları kendi isimleriyle paketleyerek piyasaya sürüyorlar.  Bu kuru çay firmalarının bir çoğu sadece paketçi firmalar. Bu firmalar çeşitli çay üreten işletmelerden kuru çay alıp  paketleyip kendi markalarıyla satışa sunuyorlar. Bunların bazıları aynı zamanda çay ithal edip, kendi markalı paketlerindeki çayları yabancı çaylarla harmanlayıp iç piyasada satıyorlar. Adana’daki bu firmalardan bir olan GAP çay firması da başta Eyfel çay olmak üzere kendine ait markalarıyla raflarda yerini almış olan eski bir firma. Bu firma, tanıtım broşüründe piyasada bazı harmanlı çaylarının bulunduğunu açıkça belirterek; “Catering Eyfel Çay, Çok özel harmanı ile Türk çay tiryakisinin damak tadına yaklaştırılmış olan bu çayımız vazgeçemeyeceğiniz alışkanlıklarınız arasına girecektir. Hafif ve lezzetli içimi ile günün her saati hem Türk çayı içicilerine hemde hafif seylan çayı içicilerine her pakette aynı kalite ve lezzeti garanti ediyor.” şeklinde tanıtım ifadeleri kullanmakta. Adana’da bu şekilde harmanlı çay yapan başka firmalar da mevcut.  Adana’da paketlemesi olan bazı firmaların ise D.Karadeniz bölgesinde çay fabrikaları var. Bu firmalardan biri olan Beta Gıda, Trabzon-Sürmene’deki 200 tonluk fabrikasında ürettiği çayları kendi markalarıyla iç piyasada satıyor. Beta Gıda’nın asıl pazarı ise yurt dışında. Bu firma ithal ettiği yabancı menşeli çayları paketleyerek bilhassa dağılan Sovyetler Birliği ülkelerinde satıyor. Ve bazı ülkelerde satışlarıyla pazarın lideri durumunda. Beta Gıda dış pazarda sattığı çaylar İçin çay ithali yaptığından İkizdere’de yuvarlanan Tır’daki çayların ona ait olduğunun iddia edilmesi üzerine bir basın açıklaması yaptı ve bu çayla hiçbir ilgilerinin bulunmadığını söyledi. İkizdere’de tırın devrilmesiyle birlikte iz sürmeye çalışan bazı basın mensupları ve vatandaşların bu çayın Beta Gıdaya ait olduğunu öne sürmesi ve bu yanlış bilginin bir anda yaygınlaşmasına rağmen, devrilen tırdaki çay konusunda saatler sonra açıklama yapan Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan’ın bu çayların kaçak olmadığını ve HMK Tütün Limited şirketine ait olduğunu belirtirken bu firmayla ilgili daha geniş bilgiler vermedi. Oysa, ismini açıkladığı firmanın raflarda satışa sunulmuş çayının bulunup bulunmadığı, varsa markasının ne olduğu gibi açıklamalar yapılmış olsaydı, ortaya atılan yanlış bilgiler de önlenmiş olurdu. Bu açıklamaları yapmak kimin görevidir anlaşılamadığı için kamuoyunun bu açıklamayı yapan Erdoğan’dan bu bilgileri beklemesi de doğal.  Görüyoruz ki şimdi de benzer durumlar Erdoğan’ın ismini açıkladığı firma ile ilgili olarak yapılmakta. Vatandaşlar, şimdide bu kişinin ortaya çıkıp, devrilen tır’daki çayının takipçisi olup olmadığını, neden konuyla ilgili basına açıklama yapmadığını merak ediyor ve bu doğrultuda çeşitli yorumlar yapmayı sürdürüyorlar.. Sonuçta; Bilgilerin şeffaf şekilde açıklanmamasının en büyük zararını Türk çayı görüyor. Zira ortadaki bilgi kirliliği nedeniyle ağzına gelen Türk çayıyla ilgili yazıp çiziyor.. İçinde Çaykur’un da yer aldığı Ulusal Çay Konseyinin olup biten tartışmalara seyirci kalması ise şaşırtıcı. Üreticinin çay cüzdanlarından para kesen Zıraat Odasının ise bu konuda kamuoyundaki sorulara cevap olacak bir açıklama yapmaması, şu ana kadar kaçak çay, yabancı menşeli çay, harman çay ve diğer satışa sunulan  çayların durumu yani sektör ve pazar hakkında bir akademik çalışma, araştırma yapmadığı ise dikkat çekici....
Ekleme Tarihi: 12 Haziran 2020 - Cuma

ADANA ÇAY İŞİNDE MAHİR İL

Çay, Doğu Karadeniz’de yetişiyor ama Adana kökenli firmalar kuru çay pazarında önemli yere sahip. Bazı Adana merkezli firmalar D.Karadeniz bölgesinden çay alıp bu ilde kurdukları paketlemede bu çayları kendi isimleriyle paketleyerek piyasaya sürüyorlar. 


Bu kuru çay firmalarının bir çoğu sadece paketçi firmalar. Bu firmalar çeşitli çay üreten işletmelerden kuru çay alıp  paketleyip kendi markalarıyla satışa sunuyorlar. Bunların bazıları aynı zamanda çay ithal edip, kendi markalı paketlerindeki çayları yabancı çaylarla harmanlayıp iç piyasada satıyorlar. Adana’daki bu firmalardan bir olan GAP çay firması da başta Eyfel çay olmak üzere kendine ait markalarıyla raflarda yerini almış olan eski bir firma. Bu firma, tanıtım broşüründe piyasada bazı harmanlı çaylarının bulunduğunu açıkça belirterek; “Catering


Eyfel Çay, Çok özel harmanı ile Türk çay tiryakisinin damak tadına yaklaştırılmış olan bu çayımız vazgeçemeyeceğiniz alışkanlıklarınız arasına girecektir. Hafif ve lezzetli içimi ile günün her saati hem Türk çayı içicilerine hemde hafif seylan çayı içicilerine her pakette aynı kalite ve lezzeti garanti ediyor.” şeklinde tanıtım ifadeleri kullanmakta.

Adana’da bu şekilde harmanlı çay yapan başka firmalar da mevcut. 

Adana’da paketlemesi olan bazı firmaların ise D.Karadeniz bölgesinde çay fabrikaları var. Bu firmalardan biri olan Beta Gıda, Trabzon-Sürmene’deki 200 tonluk fabrikasında ürettiği çayları kendi markalarıyla iç piyasada satıyor.

Beta Gıda’nın asıl pazarı ise yurt dışında. Bu firma ithal ettiği yabancı menşeli çayları paketleyerek bilhassa dağılan Sovyetler Birliği ülkelerinde satıyor. Ve bazı ülkelerde satışlarıyla pazarın lideri durumunda.

Beta Gıda dış pazarda sattığı çaylar İçin çay ithali yaptığından İkizdere’de yuvarlanan Tır’daki çayların ona ait olduğunun iddia edilmesi üzerine bir basın açıklaması yaptı ve bu çayla hiçbir ilgilerinin bulunmadığını söyledi.


İkizdere’de tırın devrilmesiyle birlikte iz sürmeye çalışan bazı basın mensupları ve vatandaşların bu çayın Beta Gıdaya ait olduğunu öne sürmesi ve bu yanlış bilginin bir anda yaygınlaşmasına rağmen, devrilen tırdaki çay konusunda saatler sonra açıklama yapan Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan’ın bu çayların kaçak olmadığını ve HMK Tütün Limited şirketine ait olduğunu belirtirken bu firmayla ilgili daha geniş bilgiler vermedi.

Oysa, ismini açıkladığı firmanın raflarda satışa sunulmuş çayının bulunup bulunmadığı, varsa markasının ne olduğu gibi açıklamalar yapılmış olsaydı, ortaya atılan yanlış bilgiler de önlenmiş olurdu.

Bu açıklamaları yapmak kimin görevidir anlaşılamadığı için kamuoyunun bu açıklamayı yapan Erdoğan’dan bu bilgileri beklemesi de doğal.  Görüyoruz ki şimdi de benzer durumlar Erdoğan’ın ismini açıkladığı firma ile ilgili olarak yapılmakta. Vatandaşlar, şimdide bu kişinin ortaya çıkıp, devrilen tır’daki çayının takipçisi olup olmadığını, neden konuyla ilgili basına açıklama yapmadığını merak ediyor ve bu doğrultuda çeşitli yorumlar yapmayı sürdürüyorlar..


Sonuçta; Bilgilerin şeffaf şekilde açıklanmamasının en büyük zararını Türk çayı görüyor. Zira ortadaki bilgi kirliliği nedeniyle ağzına gelen Türk çayıyla ilgili yazıp çiziyor..


İçinde Çaykur’un da yer aldığı Ulusal Çay Konseyinin olup biten tartışmalara seyirci kalması ise şaşırtıcı.

Üreticinin çay cüzdanlarından para kesen Zıraat Odasının ise bu konuda kamuoyundaki sorulara cevap olacak bir açıklama yapmaması, şu ana kadar kaçak çay, yabancı menşeli çay, harman çay ve diğer satışa sunulan  çayların durumu yani sektör ve pazar hakkında bir akademik çalışma, araştırma yapmadığı ise dikkat çekici....

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi