Adnan ONAY
Köşe Yazarı
Adnan ONAY
 

GEÇÇEK

Sanatçılar, şairler, yazarlar sınır tanımazlar. Onlar, toplumun sinir uçlarını dikkate alsalar da en uç noktadan mesaj verirler. Zaman zaman da ölçüyü iyice kaçırdıkları olur ancak halk onların bu durumlarını sanatının özelliği görür, fazla aldırış etmez.  Ne zaman ki söylemleri açıkça siyasi bir amaç taşır hale gelir veya öyle anlaşılırsa, o zaman siyaset ve taraftarlarının tepkisi yükselir.  İktidarla, muhalefetin iktidar kavgası sertleştiğinde iktidarların özgürlük sınırlarına müdahelesi artar. Muhalefet ise tahammül sınırlarını zorlamaktan medet umar ve kendine yarayacak her şeye sahip çıkar, onları kendi muhalefetinin içine katar. Sanatçı, yazar, şair vs bunların en güçlüleridir. O nedenle muhalefet onların iktidara karşı seslerini yükseltmelerinden son derece memnuniyet duyar. Sezen Aksu’nun 5 yıl önce yaptığı şarkının klip haline getirilmesiyle bir anda dikkat çeken bazı sözler bilhassa muhafazakar iktidar cephesinde tepkiyle karşılandı. Aksu, tepkilerin artmasının ardından bu kez, yazdığı yeni bir söz/şiirle daha rijit imalarda bulundu. İktidar, sonuçta bu alana dokunmanın zarar vereceğini anladı ve ani dönüş yaptı ama atı alan da Üsküdar’ı geçti. Aksu, klibi ve yeni şarkı sözleri üzerinden yeniden gündeme oturdu, klibi de tıklanma rekoru kırdı, durduğu pozisyonla da toplumsal gücünün nerelere vardığını böylece göstermiş oldu.  Oysa, Aksu’nun şarkısı bilinen hit şarkılarının yanında hiçbir değeri olmayan türden bir şarkıydı. Hiç dokunulmasa belki de en az ilgi gören şarkılarından biri olacaktı. Sezen Aksu’dan ilham alan Tarkan da aynı yola başvurdu. Hiçbir sanatsal değeri olmayan “geççek’adlı şarkısının sözlerini kimileri iktidar karşıtlığı olarak değerlendirdi, bu sözlerle iktidarın gitmesinin yakın olduğunun vurgulandığını iddia etti. O nedenle de “geççek” başta Akşener olmak üzere muhalefetin geniş kesiminden anında destek gördü.  İktidar cephesinden şimdilik tepkisel bir ses  yok. Muhtemeldir ki bu kez iktidar cephesinden kimse buna değinmeyecek. Zira, Tarkan, şarkısının tanıtımında yaşanan doğa tahribi ve pandemi nedeniyle iki yıldır ciddi ruhsal sorunlar yaşadığı, şarkısını bu ruhhaliyle yaptığını belirttiği için iktidarla bir sürtüşmenin yaşanması mümkün gözükmüyor. Ancak, Tarkan böyle bir açıklama yapmış olsa da şarkısının çeşitli siyasal tartışmalara yol açması fazlasıyla işine yaradı. “Geççek” rekor düzeyde tıklandı.. Dünya üzerinde sanatın, sanatçının iktidar oyunu içinde kullanıldığı, bunun için bu alana çeşitli yatırımlar yapıldığı bir gerçek.   Bu durum dikkate alındığında bu tip sanatçıların rollerini oynayabilmek için muhalif merkezlerden beslenmeleri doğal görülüyor. Gördüğümüz kadarıyla muhalefet  de bu konuda üzerine düşeni yapıyor, bazılarının  beklentilerini karşılıyor.  İktidarlar da bunlarla iyi geçinmenin yollarını arıyor, kimilerine çeşitli imkânlar sunuyor. Türkiye gibi ülkelerde bahse konu kişi ve grupların toplumsal gücü, etkisi ne kadardır bilinmez ancak hiçbir etkilerinin olmadığını düşünmek ise toplumu anlamamak, sosyolojinin gücünü bilmemek demek..
Ekleme Tarihi: 20 Şubat 2022 - Pazar

GEÇÇEK

Sanatçılar, şairler, yazarlar sınır tanımazlar. Onlar, toplumun sinir uçlarını dikkate alsalar da en uç noktadan mesaj verirler. Zaman zaman da ölçüyü iyice kaçırdıkları olur ancak halk onların bu durumlarını sanatının özelliği görür, fazla aldırış etmez. 


Ne zaman ki söylemleri açıkça siyasi bir amaç taşır hale gelir veya öyle anlaşılırsa, o zaman siyaset ve taraftarlarının tepkisi yükselir. 


İktidarla, muhalefetin iktidar kavgası sertleştiğinde iktidarların özgürlük sınırlarına müdahelesi artar. Muhalefet ise tahammül sınırlarını zorlamaktan medet umar ve kendine yarayacak her şeye sahip çıkar, onları kendi muhalefetinin içine katar. Sanatçı, yazar, şair vs bunların en güçlüleridir. O nedenle muhalefet onların iktidara karşı seslerini yükseltmelerinden son derece memnuniyet duyar.


Sezen Aksu’nun 5 yıl önce yaptığı şarkının klip haline getirilmesiyle bir anda dikkat çeken bazı sözler bilhassa muhafazakar iktidar cephesinde tepkiyle karşılandı. Aksu, tepkilerin artmasının ardından bu kez, yazdığı yeni bir söz/şiirle daha rijit imalarda bulundu. İktidar, sonuçta bu alana dokunmanın zarar vereceğini anladı ve ani dönüş yaptı ama atı alan da Üsküdar’ı geçti. Aksu, klibi ve yeni şarkı sözleri üzerinden yeniden gündeme oturdu, klibi de tıklanma rekoru kırdı, durduğu pozisyonla da toplumsal gücünün nerelere vardığını böylece göstermiş oldu. 

Oysa, Aksu’nun şarkısı bilinen hit şarkılarının yanında hiçbir değeri olmayan türden bir şarkıydı. Hiç dokunulmasa belki de en az ilgi gören şarkılarından biri olacaktı.


Sezen Aksu’dan ilham alan Tarkan da aynı yola başvurdu. Hiçbir sanatsal değeri olmayan “geççek’adlı şarkısının sözlerini kimileri iktidar karşıtlığı olarak değerlendirdi, bu sözlerle iktidarın gitmesinin yakın olduğunun vurgulandığını iddia etti. O nedenle de “geççek” başta Akşener olmak üzere muhalefetin geniş kesiminden anında destek gördü. 


İktidar cephesinden şimdilik tepkisel bir ses  yok. Muhtemeldir ki bu kez iktidar cephesinden kimse buna değinmeyecek. Zira, Tarkan, şarkısının tanıtımında yaşanan doğa tahribi ve pandemi nedeniyle iki yıldır ciddi ruhsal sorunlar yaşadığı, şarkısını bu ruhhaliyle yaptığını belirttiği için iktidarla bir sürtüşmenin yaşanması mümkün gözükmüyor.


Ancak, Tarkan böyle bir açıklama yapmış olsa da şarkısının çeşitli siyasal tartışmalara yol açması fazlasıyla işine yaradı. “Geççek” rekor düzeyde tıklandı..


Dünya üzerinde sanatın, sanatçının iktidar oyunu içinde kullanıldığı, bunun için bu alana çeşitli yatırımlar yapıldığı bir gerçek.  


Bu durum dikkate alındığında bu tip sanatçıların rollerini oynayabilmek için muhalif merkezlerden beslenmeleri doğal görülüyor.


Gördüğümüz kadarıyla muhalefet  de bu konuda üzerine düşeni yapıyor, bazılarının  beklentilerini karşılıyor. 


İktidarlar da bunlarla iyi geçinmenin yollarını arıyor, kimilerine çeşitli imkânlar sunuyor.


Türkiye gibi ülkelerde bahse konu kişi ve grupların toplumsal gücü, etkisi ne kadardır bilinmez ancak hiçbir etkilerinin olmadığını düşünmek ise toplumu anlamamak, sosyolojinin gücünü bilmemek demek..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi