Mustafa Semih  ARICI
Köşe Yazarı
Mustafa Semih ARICI
 

YAYLA KATİLLERİ / 2.BÖLÜM

Çıkan Kısmın özeti: Sürmene yayla yolunda bir taksici öldürülmüş olarak bulunur. Yerel güvenlik teşkilatları katillerin peşine düşerken, Sürmene’deki bir taksi durağında esrarlı bir taksici çalışmaya başlamıştır. Diğer taksicilerle pek geçinemeyen bu esrarlı taksici, bir gün arabasına üç  yolcu alır.   * * * -Tabii önce ne kadar para varsa çıkar bana ver. Şoför birden titremeye başlamıştı. Arabayı sağa çekerek kontağı kapattı. Torpidoda ve cebindeki bütün paraları çıkararak adama verdi. Ağlar gibi bir sesle: -Ne olur kıymayın bana, diye yalvardı. -İki çocuğum var, acıyın bana. -Yeter uzatma! diye öfkelendi adam. -Başka para var mı? -Var..var tabii, diye konuşmaya çalıştı şoför. -Bagajdaki zulada saklarım.Ne olur alın onu da bırakın beni gideyim. -Tamam tamam, diye hırladı adam. -Sen göster bakalım parayı. Hep birlikte Aşağı indiler. Şoför bagajı açarak içeri doğru eğildi. Arkaya doğru bir şeyler arıyordu. Soygunculardan biri de kafasını bagaj kapağının altına sokmuştu. Tam bu anda şoför şimşek gibi geri çekilip, kapağı şiddetle adamın üzerine kapadı. O daha ne olduğunu bile anlayamayıp, kapağın altında debelenirken, sağ taraftakine müthiş bir karate tekmesi savurdu. Adam elinden fırlayan tabancası ile birlikte şarampole yuvarlanırken hâlâ kapağın altından kendini kurtarmaya çalışan soyguncunun suratına şiddetli bir yumruk attı. Yüzü gözü dağılan adam yere yuvarlanırken tetiği çekmeye hazırlanan üçüncüsü, arkadan gelen bir mermiyi tam kafasına yemiş ve sesmeden yere serilmişti. Meğer ta ilçeden beri taksiyi izleyen arabadaki keskin nişancı polis işini tam zamanında bitirmişti. Şoför, can havliyle tabancalarına ulaşmaya çalışan haydutların silahlarını birer tekmede uzaklaştırdıktan sonra kendi Magnumunu çekerek, -Kaldırın ellerinizi alçaklar! diye bağırdı. -Yoksa sonunuz arkadaşınız gibi olur. Bu sırada arkadan hızla gelen arabadakiler de silâhlarını çekip, adamlara ters kelepçe takarken şoför cep telefonuyla konuşuyordu. -Ben Başkomiser Tarkan. Adamlar paketlendi.. Biri öldü. Acil bir ambulans gönderin. Gelen polisler başkomiseri tebrik ederken, -Siz de hayatımı kurtardınız çocuklar, dedi onlara gülerek. -O tetiği çekebilseydi şimdi yaşamıyor olabilirdim. Adamları sürükleyerek, taksinin arka koltuğuna tıktılar. Kapısını dışarıdan kilitledikten sonra birer soğuk meşrubat içerek başarılarını kutladılar. * * * İlçedeki emniyet müdürlüğünde otururlarken telefon çaldı. Telefonu açan müdür: -Buyurun sayın genel müdürüm, diye ayağa kalktı. -Kendisi burada, vereyim telefonu. Teşekkür ederim. Buyrun başkomiserim. Genel Müdürün sesi heyecanlıydı: -Tarkan, tebrik ederim.O zavallı taksi şoförünün katillerini yakalamışsın. Bakan bey çok memnun oldu. Bir kez daha tebrik ederim. -Görevimiz sayın genel müdürüm. Hak yerini buldu.  * * * -Ankara’ya dönmeden önce birkaç gün burada tatil yap başkomiserim, dedi emniyet müdürü. -Seni en güzel şekilde ağırlarız. Çok yoruldun çünkü burada. Tarkan sakin bir sesle, -Sağ olun müdürüm. Ancak iki gün kalabileceğim. Sonra da önemli bir görev için İstanbul’a geçeceğim. Bardağındaki son yudumu alırken, -Şimdi bana izin verin de bizim duraktan başlıyayım bu kısacık tatile dedi, Onlara bir teşekkür etmeliyim. Bana katlandıkları için. Müdür odasının kapısına kadar gelerek başkomiseri yolcu etti. * * * Duraktakilerin hemen hepsi oradaydı ama olaydan hiçbirinin haberi olmamıştı. Bu nedenle başkomiseri biraz soğuk karşıladılar. Ancak hepsini yazıhaneye toplayıp işin gerçeğini ve olup bitenleri anlatınca önce çok şaşırdılar ama sonra hepsi sarılıp kucaklaşarak onu tebrik etmeye başladılar.En çok da merhum arkadaşları Hüseyin’in katillerinin yakalanmasına sevinmişlerdi. Taksici Ahmet’in şakacılığı hâlâ üzerindeydi. -Bileyi misun Başkomiserim, diye söze başladı. -Az daha birleşip döğecektik  seni. Habu Memiş Aga tutmasaydı bizi... Memiş Aga altta kalır mı? Hemen atılıverdi: -Eyi ki tutmuşum sizi uşaklar, dedi. -Yoksa kiminizin kolu kırılırdı, kiminizin bacağı. Yazıhane kahkahadan kırılıyordu                                                    
Ekleme Tarihi: 13 Ağustos 2023 - Pazar

YAYLA KATİLLERİ / 2.BÖLÜM

Çıkan Kısmın özeti: Sürmene yayla yolunda bir taksici öldürülmüş olarak bulunur. Yerel güvenlik teşkilatları katillerin peşine düşerken, Sürmene’deki bir taksi durağında esrarlı bir taksici çalışmaya başlamıştır. Diğer taksicilerle pek geçinemeyen bu esrarlı taksici, bir gün arabasına üç  yolcu alır.

  * * *

-Tabii önce ne kadar para varsa çıkar bana ver.

Şoför birden titremeye başlamıştı. Arabayı sağa çekerek kontağı kapattı. Torpidoda ve cebindeki bütün paraları çıkararak adama verdi. Ağlar gibi bir sesle:

-Ne olur kıymayın bana, diye yalvardı.

-İki çocuğum var, acıyın bana.

-Yeter uzatma! diye öfkelendi adam.

-Başka para var mı?

-Var..var tabii, diye konuşmaya çalıştı şoför.

-Bagajdaki zulada saklarım.Ne olur alın onu da bırakın beni gideyim.

-Tamam tamam, diye hırladı adam.

-Sen göster bakalım parayı.

Hep birlikte Aşağı indiler.

Şoför bagajı açarak içeri doğru eğildi. Arkaya doğru bir şeyler arıyordu. Soygunculardan biri de kafasını bagaj kapağının altına sokmuştu. Tam bu anda şoför şimşek gibi geri çekilip, kapağı şiddetle adamın üzerine kapadı. O daha ne olduğunu bile anlayamayıp, kapağın altında debelenirken, sağ taraftakine müthiş bir karate tekmesi savurdu. Adam elinden fırlayan tabancası ile birlikte şarampole yuvarlanırken hâlâ kapağın altından kendini kurtarmaya çalışan soyguncunun suratına şiddetli bir yumruk attı. Yüzü gözü dağılan adam yere yuvarlanırken tetiği çekmeye hazırlanan üçüncüsü, arkadan gelen bir mermiyi tam kafasına yemiş ve sesmeden yere serilmişti. Meğer ta ilçeden beri taksiyi izleyen arabadaki keskin nişancı polis işini tam zamanında bitirmişti.

Şoför, can havliyle tabancalarına ulaşmaya çalışan haydutların silahlarını birer tekmede uzaklaştırdıktan sonra kendi Magnumunu çekerek,

-Kaldırın ellerinizi alçaklar!

diye bağırdı.

-Yoksa sonunuz arkadaşınız gibi olur.

Bu sırada arkadan hızla gelen arabadakiler de silâhlarını çekip, adamlara ters kelepçe takarken şoför cep telefonuyla konuşuyordu.

-Ben Başkomiser Tarkan. Adamlar paketlendi.. Biri öldü. Acil bir ambulans gönderin.

Gelen polisler başkomiseri tebrik ederken,

-Siz de hayatımı kurtardınız çocuklar, dedi onlara gülerek.

-O tetiği çekebilseydi şimdi yaşamıyor olabilirdim.

Adamları sürükleyerek, taksinin arka koltuğuna tıktılar. Kapısını dışarıdan kilitledikten sonra birer soğuk meşrubat içerek başarılarını kutladılar.

* * *

İlçedeki emniyet müdürlüğünde otururlarken telefon çaldı. Telefonu açan müdür:

-Buyurun sayın genel müdürüm, diye ayağa kalktı.

-Kendisi burada, vereyim telefonu. Teşekkür ederim. Buyrun başkomiserim.

Genel Müdürün sesi heyecanlıydı:

-Tarkan, tebrik ederim.O zavallı taksi şoförünün katillerini yakalamışsın. Bakan bey çok memnun oldu. Bir kez daha tebrik ederim.

-Görevimiz sayın genel müdürüm. Hak yerini buldu.

 * * *

-Ankara’ya dönmeden önce birkaç gün burada tatil yap başkomiserim, dedi emniyet müdürü.

-Seni en güzel şekilde ağırlarız. Çok yoruldun çünkü burada.

Tarkan sakin bir sesle,

-Sağ olun müdürüm. Ancak iki gün kalabileceğim. Sonra da önemli bir görev için İstanbul’a geçeceğim.

Bardağındaki son yudumu alırken,

-Şimdi bana izin verin de bizim duraktan başlıyayım bu kısacık tatile dedi, Onlara bir teşekkür etmeliyim. Bana katlandıkları için.

Müdür odasının kapısına kadar gelerek başkomiseri yolcu etti.

* * *

Duraktakilerin hemen hepsi oradaydı ama olaydan hiçbirinin haberi olmamıştı. Bu nedenle başkomiseri biraz soğuk karşıladılar. Ancak hepsini yazıhaneye toplayıp işin gerçeğini ve olup bitenleri anlatınca önce çok şaşırdılar ama sonra hepsi sarılıp kucaklaşarak onu tebrik etmeye başladılar.En çok da merhum arkadaşları Hüseyin’in katillerinin yakalanmasına sevinmişlerdi.

Taksici Ahmet’in şakacılığı hâlâ üzerindeydi.

-Bileyi misun Başkomiserim, diye söze başladı.

-Az daha birleşip döğecektik  seni. Habu Memiş Aga tutmasaydı bizi...

Memiş Aga altta kalır mı? Hemen atılıverdi:

-Eyi ki tutmuşum sizi uşaklar, dedi.

-Yoksa kiminizin kolu kırılırdı, kiminizin bacağı.

Yazıhane kahkahadan kırılıyordu

                                                   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi