Feyyaz ŞENTÜRK
Köşe Yazarı
Feyyaz ŞENTÜRK
 

Çocukların Üstün Yararı Mı?

Özel eğitim genel eğitimin ayrılmaz bir parçası ve maliyetli kısmıdır. Girdileri ve çıktıları açısından denetimden uzak bir yapıya büründürürseniz eğitim bütçenizde bir karadelik oluşturur. Eğitimde maliyet hesabı yapılmaz diyenler olacaktır. Lakin bu hesap sunduğunuz hizmet çocukların üstün yararına ise yapılamaz. Bu yüzden atılan ve atılacak adımlar hem maliyet hem de özel eğitimin ilke ve esasları açısından değerlendirilerek atılmalıdır. Özel eğitim bireyselleştirilmiş eğitim esasına dayanmaktadır. Buradaki bireysellikten kasıt öğretmenin bir çocukla çalışması değil, öğrencinin bireysel ilgi ve ihtiyaçlarına odaklı özel plan ve programlama dahilinde çalışmalarını öğretim faaliyetlerini yürütmesidir. Pandemi dolayısıyla yürütülmek zorunda olan uzaktan eğitim çalışmaları açığa çıkardı ki hem ilimizde hem de ülkemizde iki öğretmenin derse girdiği ama tek öğrencinin eğitim gördüğü yüzlerce özel eğitim sınıfı bulunmakta. Bunun farkına 2006 da varılarak Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce bir yazı yayınlanmış ve bu yazıda ‘Aynı yerleşim yerinde bulunan birbirine yakın okullarda açılan özel eğitim sınıflarında eğitimini sürdüren öğrenci sayısının, Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği'nde engel türlerine göre belirtilen azami öğrenci sayısından az olması durumunda, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması amacıyla azami öğrenci sayısı dikkate alınarak öğrencilerin tek bir sınıfta birleştirilmesi ve bu öğrencilerin ikamet adresleri doğrultusunda taşıma yoluyla eğitime erişimlerinin sağlanması gerekmektedir.’ denmiştir. Bu durum hem kamu zararı açısından hem de pedagojik açıdan önemlidir. Fakat bu yazıya rağmen hala uygulamada sorun yaşanmaktadır. İlk bakışta bu durum aileler için şirin görünse de, tek öğrencili bir sınıf eğitim açısından kısıtlayıcı ve model alma sürecinin işletilmediği bir ortamdır. Bizler engelli bireylerin sosyalleşmeleri, toplumsal yaşama adapte olmaları için okulu önerirken koca sınıfta bir öğrenci iki öğretmen pedagojik açıdan tehlikeli bir yaklaşımdır. Tek öğrencilik bir sınıf ayrıcalık değil karantinadır. Eğer bu uygulamanın nedeni çocuğun yararı ise bunun yanlış olduğu aşikâr. Ama görünen o ki bunun nedeni farklı. İlimizde ve ülkemizde özel eğitim öğretmeni açığı nedeniyle, bu açık büyük çoğunlukla ücretli öğretmenler aracılığıyla sağlanmaktadır. Yani özel eğitim alanı bir istihdam alanı oluşturmaktadır. Bu nedenle sınıflar birleştirilirse kadrolu öğretmenler norm fazlasına düşebilir ya da ücretli öğretmenler işsiz kalabilir. Bu gibi durumlarda da üstlerin telefonu çalar, referanslar ortaya konur ve bozuk düzen devam eder. İlgili makamların yazdığı yazılar göz ardı edilir, eğitimin niteliği göz ardı edilir, kamu kaynakları göz ardı edilir, çocuğun üstün yararı göz ardı edilir. Ve hep başıma geldiği gibi bir özel eğitim öğretmeni olarak çocukların yararını düşünmeyen kişi ben ilan edilirim. Olsun yine tekrar ediyorum bıkmadan usanmadan özel eğitim ilke ve esaslarına uymayan hiçbir uygulama çocukların yararına değildir. Bu günün rahatlığı veya düzeni bozmamak adına çocukların geleceği heba edilmemeli…  
Ekleme Tarihi: 09 Kasım 2020 - Pazartesi

Çocukların Üstün Yararı Mı?

Özel eğitim genel eğitimin ayrılmaz bir parçası ve maliyetli kısmıdır. Girdileri ve çıktıları açısından denetimden uzak bir yapıya büründürürseniz eğitim bütçenizde bir karadelik oluşturur. Eğitimde maliyet hesabı yapılmaz diyenler olacaktır. Lakin bu hesap sunduğunuz hizmet çocukların üstün yararına ise yapılamaz. Bu yüzden atılan ve atılacak adımlar hem maliyet hem de özel eğitimin ilke ve esasları açısından değerlendirilerek atılmalıdır. Özel eğitim bireyselleştirilmiş eğitim esasına dayanmaktadır. Buradaki bireysellikten kasıt öğretmenin bir çocukla çalışması değil, öğrencinin bireysel ilgi ve ihtiyaçlarına odaklı özel plan ve programlama dahilinde çalışmalarını öğretim faaliyetlerini yürütmesidir. Pandemi dolayısıyla yürütülmek zorunda olan uzaktan eğitim çalışmaları açığa çıkardı ki hem ilimizde hem de ülkemizde iki öğretmenin derse girdiği ama tek öğrencinin eğitim gördüğü yüzlerce özel eğitim sınıfı bulunmakta. Bunun farkına 2006 da varılarak Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce bir yazı yayınlanmış ve bu yazıda ‘Aynı yerleşim yerinde bulunan birbirine yakın okullarda açılan özel eğitim sınıflarında eğitimini sürdüren öğrenci sayısının, Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği'nde engel türlerine göre belirtilen azami öğrenci sayısından az olması durumunda, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması amacıyla azami öğrenci sayısı dikkate alınarak öğrencilerin tek bir sınıfta birleştirilmesi ve bu öğrencilerin ikamet adresleri doğrultusunda taşıma yoluyla eğitime erişimlerinin sağlanması gerekmektedir.’ denmiştir. Bu durum hem kamu zararı açısından hem de pedagojik açıdan önemlidir. Fakat bu yazıya rağmen hala uygulamada sorun yaşanmaktadır. İlk bakışta bu durum aileler için şirin görünse de, tek öğrencili bir sınıf eğitim açısından kısıtlayıcı ve model alma sürecinin işletilmediği bir ortamdır. Bizler engelli bireylerin sosyalleşmeleri, toplumsal yaşama adapte olmaları için okulu önerirken koca sınıfta bir öğrenci iki öğretmen pedagojik açıdan tehlikeli bir yaklaşımdır. Tek öğrencilik bir sınıf ayrıcalık değil karantinadır. Eğer bu uygulamanın nedeni çocuğun yararı ise bunun yanlış olduğu aşikâr. Ama görünen o ki bunun nedeni farklı.


İlimizde ve ülkemizde özel eğitim öğretmeni açığı nedeniyle, bu açık büyük çoğunlukla ücretli öğretmenler aracılığıyla sağlanmaktadır. Yani özel eğitim alanı bir istihdam alanı oluşturmaktadır. Bu nedenle sınıflar birleştirilirse kadrolu öğretmenler norm fazlasına düşebilir ya da ücretli öğretmenler işsiz kalabilir. Bu gibi durumlarda da üstlerin telefonu çalar, referanslar ortaya konur ve bozuk düzen devam eder. İlgili makamların yazdığı yazılar göz ardı edilir, eğitimin niteliği göz ardı edilir, kamu kaynakları göz ardı edilir, çocuğun üstün yararı göz ardı edilir. Ve hep başıma geldiği gibi bir özel eğitim öğretmeni olarak çocukların yararını düşünmeyen kişi ben ilan edilirim. Olsun yine tekrar ediyorum bıkmadan usanmadan özel eğitim ilke ve esaslarına uymayan hiçbir uygulama çocukların yararına değildir. Bu günün rahatlığı veya düzeni bozmamak adına çocukların geleceği heba edilmemeli…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi