İsmet KÖSOĞLU
Köşe Yazarı
İsmet KÖSOĞLU
 

Birisi deniz diye ortaya attı, Rize bir süredir kaynıyor.

Rize kaynarken uzaktan elini ovuşturup gülenler olduğunu da biliyorum.      Deniz dolgusu üzerinde yapılacak bir hastane çok pahalıya mal olur, dolguda değil elimizde bulunan parası ödenmiş 42 dönümlük ÇAYKUR Paketlemenin yerinde Hastane yapalım derken Rize düşmanı, vatan haini yaftasıyla sorgusuz sualsiz cezalandırıldık.     Dolgu üzerinde 800 yataklı hastane yapmak kanımca gündem saptırmaktan ibaret. Kısaca bir kıyas yapmakta fayda görürüm. Ankara Gazi Tıp Fakültesi Hastanesinde 1.117 yatak var, hastane 44 dönüm üzerinde kurulmuş. Rize için bu dayatma niye, 800 yatak için 200 dönüm yer istemenin ardında art niyet ararım. Üstelik elimizde 42 dönüm parası ödenmiş arazi var. Çay Paketlemenin Hastane için taşındığını biliyoruz.       Paketleme arazisi birilerine ayrılmış ise bunu da bilmemizde fayda var ki üzerine bir daha gitmeyelim!.      Konu hakkında sosyal medyadaki bir yazıma Tıp Fakültemizin eski Dekanı Prof.Dr. Şaban Şimşek hocamızdan uzunca bir cevap aldım. Yazı çok uzun affına sığınarak kısaltmalar yaparak sizlere sunuyorum.      ‘’İsmet bey kardeşim, üstadım;       Paketleme yerinin adı bile edilmiyor! Dar” deyip geçmişlerdi, hatta geçiştirdiler desek daha doğru olur. Orası dar mar değil tam da kampüs olacak üniversite hastanesi yeridir. Tıp fakültesinin morfoloji dershanesi sorununu da bedavaya çözmüştük. Eğitimle bağlantısını da sağlamıştık.        Her şeyi bitmişti ve yüksek planlamadan geçme aşamasına gelmişti ki görülmemiş bir (devlet olma babında) terbiyesizlikle, Cumhurbaşkanı dahil rica ile getirdikleri Dekan 24 saatte Rize’den gönderilerek bu proje bitirildi! Bu aslında siyasi bir karardı, yani o rektörün yapabileceği bir şey değildi.      Aradan 3 yıla yakın bir zaman geçti. Ben Rize’den ayrıldığım gün çok sayın giden Vali, sondaj çalışmalarının başladığını söylemişti.        Genç ve gözde il başkanımız Avcı da o günlerde, “yıl ortasında temeli atılacak” demişti (Çay TV).      Artık arkasını sıralamayayım.        Şimdi düşünüyorum; “yok deniz yok kara yok kenar, kıyı” diye milleti hiç utanmadan sürekli aldatanların paketleme yeri için ranta yönelik başka bir planları olsa gerek.        Şimdiki gündem sunidir. Metrekaresi 930 dolara mal olan Şehir Hastanesini yapacak para yoktur. Olsa da bu tam anlamıyla ekonomik bir cinayet olur.       Bir odaya 35 metrekare olma zorunluluğu getirdiler. (Önceden 28 metrekare idi! Böylece dünya standardını fersah fersah geçip Türkiye’ye yakışanı yapıyorlar!)       Yani 33 bin Amerikan doları! Yani yaklaşık 220 bin lira!       Yani yarım Daire fiyatı nerdeyse...       Garajdaki metrekare fiyatı da aynı, kafeteryadaki de çamaşırhanedeki de!       Ve bununu en az yüzde sekseni yabancı bankalardan kredi döviz olarak alınmak zorunda!       Pislik burada zaten.       Yoksa kimsenin (ve Şaban Hocanın ) hastaneye karşı çıktığı yok. Zaten ben esas bu iş için Rize’ye gelmiştim!       Yani Sayın Cumhurbaşkanının sözünü ciddiye alırsak. Bu işin zaten müşterisi çıkmaz. Bu hastaneleri işletmek mümkün değil. Müşterisi açısından karlı değil çünkü.       Bakmayın siz şimdi, Covid dolayısıyla parlatılma çalışılmalarına! Rize’de yapılmış olsaydı “ne güzel hizmet verdi gördünüz mü? Öngörümüz yatırımımız ne kadar doğru” denecekti ama mevcut hastaneler de hizmet veriyor, corona sürecinde, siyasiler keşke Şehir hastanesi olsaydı da demiyor kötü bir şeyden bahsetmiyor! Yani yeni bir hastane sırf hastane olarak çok elzem bir ihtiyaç sayılmayabilir. İdare ediyor mevcutlar. Ama Eğitimle birleştirirsek mutlaka gereklidir.        Yazıcı ve diğerlerini ( eski Bakan’ı, eski valiyi, yeni valiyi, Avcı’yı ve eski vekilleri verdikleri, söyledikleri sözler itibarıyla geç gitsin! Lafının arkasında duramayanın, sözünü ikide bir çevirenin itibarı yoktur. Konuşulmaya, yorulmaya değmez.      Rize’ye geçmiş olsun’’. 
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2020 - Çarşamba

Birisi deniz diye ortaya attı, Rize bir süredir kaynıyor.

Rize kaynarken uzaktan elini ovuşturup gülenler olduğunu da biliyorum.  

  
Deniz dolgusu üzerinde yapılacak bir hastane çok pahalıya mal olur, dolguda değil elimizde bulunan parası ödenmiş 42 dönümlük ÇAYKUR Paketlemenin yerinde Hastane yapalım derken Rize düşmanı, vatan haini yaftasıyla sorgusuz sualsiz cezalandırıldık.
 

  
Dolgu üzerinde 800 yataklı hastane yapmak kanımca gündem saptırmaktan ibaret. Kısaca bir kıyas yapmakta fayda görürüm. Ankara Gazi Tıp Fakültesi Hastanesinde 1.117 yatak var, hastane 44 dönüm üzerinde kurulmuş. Rize için bu dayatma niye, 800 yatak için 200 dönüm yer istemenin ardında art niyet ararım. Üstelik elimizde 42 dönüm parası ödenmiş arazi var. Çay Paketlemenin Hastane için taşındığını biliyoruz.
 

    
Paketleme arazisi birilerine ayrılmış ise bunu da bilmemizde fayda var ki üzerine bir daha gitmeyelim!.
 

   
Konu hakkında sosyal medyadaki bir yazıma Tıp Fakültemizin eski Dekanı Prof.Dr. Şaban Şimşek hocamızdan uzunca bir cevap aldım. Yazı çok uzun affına sığınarak kısaltmalar yaparak sizlere sunuyorum.
 

   
‘’İsmet bey kardeşim, üstadım;
 

    
Paketleme yerinin adı bile edilmiyor! Dar” deyip geçmişlerdi, hatta geçiştirdiler desek daha doğru olur. Orası dar mar değil tam da kampüs olacak üniversite hastanesi yeridir. Tıp fakültesinin morfoloji dershanesi sorununu da bedavaya çözmüştük. Eğitimle bağlantısını da sağlamıştık.
 

     
Her şeyi bitmişti ve yüksek planlamadan geçme aşamasına gelmişti ki görülmemiş bir (devlet olma babında) terbiyesizlikle, Cumhurbaşkanı dahil rica ile getirdikleri Dekan 24 saatte Rize’den gönderilerek bu proje bitirildi! Bu aslında siyasi bir karardı, yani o rektörün yapabileceği bir şey değildi.
 

   
Aradan 3 yıla yakın bir zaman geçti. Ben Rize’den ayrıldığım gün çok sayın giden Vali, sondaj çalışmalarının başladığını söylemişti.
 

     
Genç ve gözde il başkanımız Avcı da o günlerde, “yıl ortasında temeli atılacak” demişti (Çay TV).
 

   
Artık arkasını sıralamayayım. 
 

    
Şimdi düşünüyorum; “yok deniz yok kara yok kenar, kıyı” diye milleti hiç utanmadan sürekli aldatanların paketleme yeri için ranta yönelik başka bir planları olsa gerek.
 

     
Şimdiki gündem sunidir. Metrekaresi 930 dolara mal olan Şehir Hastanesini yapacak para yoktur. Olsa da bu tam anlamıyla ekonomik bir cinayet olur.
 

    
Bir odaya 35 metrekare olma zorunluluğu getirdiler. (Önceden 28 metrekare idi! Böylece dünya standardını fersah fersah geçip Türkiye’ye yakışanı yapıyorlar!)
 

    
Yani 33 bin Amerikan doları! Yani yaklaşık 220 bin lira!
 

    
Yani yarım Daire fiyatı nerdeyse...
 

    
Garajdaki metrekare fiyatı da aynı, kafeteryadaki de çamaşırhanedeki de!
 

    
Ve bununu en az yüzde sekseni yabancı bankalardan kredi döviz olarak alınmak zorunda!
 

    
Pislik burada zaten.
 

    
Yoksa kimsenin (ve Şaban Hocanın ) hastaneye karşı çıktığı yok. Zaten ben esas bu iş için Rize’ye gelmiştim!
 

    
Yani Sayın Cumhurbaşkanının sözünü ciddiye alırsak. Bu işin zaten müşterisi çıkmaz. Bu hastaneleri işletmek mümkün değil. Müşterisi açısından karlı değil çünkü.
 

    
Bakmayın siz şimdi, Covid dolayısıyla parlatılma çalışılmalarına! Rize’de yapılmış olsaydı “ne güzel hizmet verdi gördünüz mü? Öngörümüz yatırımımız ne kadar doğru” denecekti ama mevcut hastaneler de hizmet veriyor, corona sürecinde, siyasiler keşke Şehir hastanesi olsaydı da demiyor kötü bir şeyden bahsetmiyor! Yani yeni bir hastane sırf hastane olarak çok elzem bir ihtiyaç sayılmayabilir. İdare ediyor mevcutlar. Ama Eğitimle birleştirirsek mutlaka gereklidir.
 

     
Yazıcı ve diğerlerini ( eski Bakan’ı, eski valiyi, yeni valiyi, Avcı’yı ve eski vekilleri verdikleri, söyledikleri sözler itibarıyla geç gitsin! Lafının arkasında duramayanın, sözünü ikide bir çevirenin itibarı yoktur. Konuşulmaya, yorulmaya değmez.
 

   
Rize’ye geçmiş olsun’’.
 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi