Allah, elçileri ile ilk defa kadına hak ettiği yüksek değeri vermiştir. Kuran'da kadın haklarına dair pek çok madde 1400 yıl öncesinden çok net bir şekilde belirtilmiştir. Kuran'ın asırlar öncesinde kadına verdiği değer Müslüman ve Hıristiyan dünyasında bağnazlık ile örtülmüş sonrasında Avrupa'da dinin yerine temelde Darwinizme dayalı başka sistemler gelmiştir. Avrupa'da oluşan bu medeniyet kadına değer veriyor gibi gözükse de aslında üzerine kurdukları felsefe sinsi bir şekilde kadını aşağı görmüştür. Öyle ki Charles Darwin birçok defa kadın düşmanlığını ifade etmiştir. Kadını vakit geçirmek ve evin sorumluluklarını alacak biri olarak görmüş bu nedenle bir köpekten daha iyi olabileceğini söylemiştir. Bu gün her ne kadar ılımlı Darwinistler bu sözleri örtmeye çalışsa da bu evrim teorisiyle bir paket olarak beraber gelen bir düşüncedir. Çünkü onlara göre en eski çağlardan beri ava giden, yiyecek getiren, icatlar yapan, medeniyeti geliştiren hep erkeklerdir. Kadınlar ise onlara göre sadece neslin devam etmesini sağlayan bir araçtır. Kuran ise kadın ile erkeğin eşit olduğunu birçok ayetinde vurgulamıştır. Kadınların sadece nesli devam ettirme aracı olarak görüldüğü materyalist düşüncenin aksine Kuran, değerin sadece iman ve takva odaklı verildiğini belirtmiştir. “Erkek olsun kadın olsun, kim mümin olarak salih amel işlerse, işte onlar cennete girerler...” (Nisâ Suresi, 124. ayet)