Yiğit YAVUZOĞLU
Köşe Yazarı
Yiğit YAVUZOĞLU
 

MÜMİNLERİN ADALET ANLAYIŞI

Müminlerin adalet anlayışı çok nettir ve öyle olmalıdır. Allahın ruhunu taşıyan müminlerin adalet anlayışlarında merhamet, tarafsızlık, liyakat ve Kuran aklı ile bezenmiş bir durum vardır. Bunun en güzel örneğini Mekke’nin fethinde görüyoruz. Birçok kardeşi şehit edilen, hayat hakkı elinden alınmaya çalışılan, haksız yere yurdundan çıkarılan, mal varlığına ve hatıralarına çökülmek istenen Allah'ın elçisi, sevgili kulu Hz. Muhammed (sav); maruz kaldığı bu kötülüğe karşı Allah'ın ahlakı ile hareket etmiş, savaşı kaybedeceğini bilen ve İslam ordusuna, karşı koyma cesaretini gösteremeyen Mekkeli müşriklere, yaptıkları onca kötülüğe rağmen merhamet göstererek, yeryüzündeki en yüksek adaleti hem o dönemde göstermiş hem de günümüz insanlığına örnek olmuştur. Resulün aklı Allah’ın aklına bağlı olduğu için en güzel adalet tecelli etmiştir. Bugünlerde gözler önünde olan Filistin ve İsrail arasındaki esir takasında bu aklın yansımalarını dikkatle baktığımızda görebiliyoruz. Bir kesim hunharca hiçbir adalet anlayışına sığmayan ve insan onurunu ayaklar altına alan barbarca bir tutum sergilerken, Filistinli mücahitlerin Kitap ehli olan masum esirlere olan yaklaşımlarını kıyas ettik. Bir kesim nefsani davranarak tüm dünyanın gözü önünde zelil bir duruma düşerken, Filistinli mücahitlerin Allah’ın ahlakını sergilemeleri dolayısıyla tüm dünyada kazandıkları izzet ve şeref tüm Müminlerin ne kadar yüksek bir ahlaka sahip olduklarını gözler önüne koymuştur. Ruh aynı ruh, kararlılık aynı, cesaret aynı, mücadele aynı değişen hiçbir şey yok. “...Sonunda onları iyice bozguna uğratıp zafer kazanınca da artık (esirler için) bağı sımsıkı tutun. Bundan sonra ya bir lütuf olarak (onları bırakın) veya bir fidye (karşılığı salıverin). Öyle ki savaş ağırlıklarını bıraksın (sona ersin). İşte böyle; eğer Allah dilemiş olsaydı, elbette onlardan intikam alırdı. Ancak (savaş,) sizleri birbirinizle denemesi içindir. Allah yolunda öldürülenlerin ise; kesin olarak (Allah,) amellerini giderip-boşa çıkarmaz.’’ ( Muhammed suresi-4) Müminler görüldüğü gibi en zor durum ve şartlarda bile Allah’ın emrettiği ahlakı uygulamada çok titiz davranırlar. Her şeyi yaratan Allah'ın sonsuz aklına tabi olan Müminlerin adalet anlayışları da en mükemmel şekli ile tecelli eder. Her mümin bu ahlakı kazanmanın yollarını aramalı ve buna çok titizlik göstermelidir. Bu adalet anlayışı sadece bir savaşta değil gündelik olaylarda da kendi göstermelidir. Komşuluk haklarında, trafikte, alışverişte, aile içinde ve sevimli canlı dostlarımız olan hayvanlara karşı da unutulmamalıdır. En güzel adalet anlayışını bize öğretmesi için Rabbimize dua edelim… Hayırlı Ramazanlar.
Ekleme Tarihi: 21 April 2025 - Monday

MÜMİNLERİN ADALET ANLAYIŞI

Müminlerin adalet anlayışı çok nettir ve öyle olmalıdır. Allahın ruhunu taşıyan müminlerin adalet anlayışlarında merhamet, tarafsızlık, liyakat ve Kuran aklı ile bezenmiş bir durum vardır. Bunun en güzel örneğini Mekke’nin fethinde görüyoruz. Birçok kardeşi şehit edilen, hayat hakkı elinden alınmaya çalışılan, haksız yere yurdundan çıkarılan, mal varlığına ve hatıralarına çökülmek istenen Allah'ın elçisi, sevgili kulu Hz. Muhammed (sav); maruz kaldığı bu kötülüğe karşı Allah'ın ahlakı ile hareket etmiş, savaşı kaybedeceğini bilen ve İslam ordusuna, karşı koyma cesaretini gösteremeyen Mekkeli müşriklere, yaptıkları onca kötülüğe rağmen merhamet göstererek, yeryüzündeki en yüksek adaleti hem o dönemde göstermiş hem de günümüz insanlığına örnek olmuştur. Resulün aklı Allah’ın aklına bağlı olduğu için en güzel adalet tecelli etmiştir.

Bugünlerde gözler önünde olan Filistin ve İsrail arasındaki esir takasında bu aklın yansımalarını dikkatle baktığımızda görebiliyoruz. Bir kesim hunharca hiçbir adalet anlayışına sığmayan ve insan onurunu ayaklar altına alan barbarca bir tutum sergilerken, Filistinli mücahitlerin Kitap ehli olan masum esirlere olan yaklaşımlarını kıyas ettik. Bir kesim nefsani davranarak tüm dünyanın gözü önünde zelil bir duruma düşerken, Filistinli mücahitlerin Allah’ın ahlakını sergilemeleri dolayısıyla tüm dünyada kazandıkları izzet ve şeref tüm Müminlerin ne kadar yüksek bir ahlaka sahip olduklarını gözler önüne koymuştur. Ruh aynı ruh, kararlılık aynı, cesaret aynı, mücadele aynı değişen hiçbir şey yok.

“...Sonunda onları iyice bozguna uğratıp zafer kazanınca da artık (esirler için) bağı sımsıkı tutun. Bundan sonra ya bir lütuf olarak (onları bırakın) veya bir fidye (karşılığı salıverin). Öyle ki savaş ağırlıklarını bıraksın (sona ersin). İşte böyle; eğer Allah dilemiş olsaydı, elbette onlardan intikam alırdı. Ancak (savaş,) sizleri birbirinizle denemesi içindir. Allah yolunda öldürülenlerin ise; kesin olarak (Allah,) amellerini giderip-boşa çıkarmaz.’’ ( Muhammed suresi-4)

Müminler görüldüğü gibi en zor durum ve şartlarda bile Allah’ın emrettiği ahlakı uygulamada çok titiz davranırlar. Her şeyi yaratan Allah'ın sonsuz aklına tabi olan Müminlerin adalet anlayışları da en mükemmel şekli ile tecelli eder. Her mümin bu ahlakı kazanmanın yollarını aramalı ve buna çok titizlik göstermelidir. Bu adalet anlayışı sadece bir savaşta değil gündelik olaylarda da kendi göstermelidir. Komşuluk haklarında, trafikte, alışverişte, aile içinde ve sevimli canlı dostlarımız olan hayvanlara karşı da unutulmamalıdır. En güzel adalet anlayışını bize öğretmesi için Rabbimize dua edelim… Hayırlı Ramazanlar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi