İrfan COŞKUN
Köşe Yazarı
İrfan COŞKUN
 

YARIN BUGÜNDEN DAHA GÜZEL OLACAK

Çoğu zaman yazdığımız şiirlere, yazılara sonradan başlık koyarım. Bu sefer ilkönce başlığı attım, şimdi altını doldurmaya çalışalım. Allah bu günleri aratmasın diyerek başlayalım. Sahip olduklarınla mutlu olmak için kendinden aşağıdakilere bakacaksın. “Sizden biriniz mal ve yaratılış itibariyle kendisinden üstün olan kimseye bakarsa, ardından kendinden daha düşük derecede olana baksın.”Buhârî, Rikak 30. Evet ne çok şeylere sahibim. Hastanede değilsem, yoğun bakımda yer aranmıyorsa benim için, dünyanın en mesut insanı olmamam için bir neden yok.  Biraz da bizleri umutsuzluğa düşmeye zorlayan haberlerden bir parça uzak durmak gerekir sanıyorum.  “Bir kişiye kırk gün deli desen deli olur” diye boşuna dememişler. Sürekli karamsarlığı, üzücü olayları, çirkeflikleri işlemeyi adet edinen bir kısım muhabirlerin haberlerinden sahiden haberdar olmak zorunda mıyız acaba?  Her anımızı ulu orta paylaşıp, beğenilme, tasdik edilme kaygısı yaşadığımız sürece, korkarım ki, bu süreç bitse de mutluluğu ve huzuru aramaya devam edeceğiz. Bunun yerine sahip olduklarımızın farkına varmayı denemeliyiz.  Farklı bir perspektiften bakacak olursak, bu sınav yalnızca “mutluyum” demekle kazanılacak bir şey değildir. Hızla bize doğru yaklaşan ya da bizim hızla yaklaştığımız bir sınır çizgisi önümüzde bir yerlerde çizili duruyor. Hayallerimiz, emellerimiz, hedeflerimiz ötelerde, çok daha ilerilerde  olsa da, umutla koşmalıyız yarınlara. “Bizim dergahımız umutsuzluk dergâhı değil” i hatırlayarak. “Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun. Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!” diyor istiklal şairi. Hayattayken yakından tanımaktan onur duyduğum Erdem Bayazıt abi de şöyle diyor: "İnsan, gerçekten iyi oluyor iyiyim' dedikçe ...inan olsun, iyiyim anne.” Lise yıllarında sıkça duyduğumuz bir şarkı vardı, daha çok “devrimcilerin” çalıp dinlediği.  “Arkası gelmez dertlerimin bıktım illallah/Biri biterken öbürü de başlar vermesin Allah” Bu hayatın her sahnesinin kendine göre sıkıntıları, bakışı değiştirirsek güzellikleri vardır. Karşılaştığımız olaylar, musibetler, güzellikler karşısında aldığımız-alacağımız tavır bize bir konum belirleyecek.  “Biri biterken ötekisi başlar” çünkü; bu hayat son perde kapanana, son adım atılana, son nefes verilene kadar kesintisiz bir şekilde devam eden, dramları, trajedileri, komedileri kapsayan bir oyundur. “Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık var.” (inşirah 6) Sen yine de umutla bekle yarını, heyecanla, sabırla. Unutma! Yarın bugünden daha güzel olacak!
Ekleme Tarihi: 12 Aralık 2020 - Cumartesi

YARIN BUGÜNDEN DAHA GÜZEL OLACAK

Çoğu zaman yazdığımız şiirlere, yazılara sonradan başlık koyarım. Bu sefer ilkönce başlığı attım, şimdi altını doldurmaya çalışalım. Allah bu günleri aratmasın diyerek başlayalım.


Sahip olduklarınla mutlu olmak için kendinden aşağıdakilere bakacaksın.


“Sizden biriniz mal ve yaratılış itibariyle kendisinden üstün olan kimseye bakarsa, ardından kendinden daha düşük derecede olana baksın.”Buhârî, Rikak 30.


Evet ne çok şeylere sahibim. Hastanede değilsem, yoğun bakımda yer aranmıyorsa benim için, dünyanın en mesut insanı olmamam için bir neden yok. 


Biraz da bizleri umutsuzluğa düşmeye zorlayan haberlerden bir parça uzak durmak gerekir sanıyorum. 


“Bir kişiye kırk gün deli desen deli olur” diye boşuna dememişler. Sürekli karamsarlığı, üzücü olayları, çirkeflikleri işlemeyi adet edinen bir kısım muhabirlerin haberlerinden sahiden haberdar olmak zorunda mıyız acaba? 


Her anımızı ulu orta paylaşıp, beğenilme, tasdik edilme kaygısı yaşadığımız sürece, korkarım ki, bu süreç bitse de mutluluğu ve huzuru aramaya devam edeceğiz. Bunun yerine sahip olduklarımızın farkına varmayı denemeliyiz. 


Farklı bir perspektiften bakacak olursak, bu sınav yalnızca “mutluyum” demekle kazanılacak bir şey değildir. Hızla bize doğru yaklaşan ya da bizim hızla yaklaştığımız bir sınır çizgisi önümüzde bir yerlerde çizili duruyor. Hayallerimiz, emellerimiz, hedeflerimiz ötelerde, çok daha ilerilerde  olsa da, umutla koşmalıyız yarınlara. “Bizim dergahımız umutsuzluk dergâhı değil” i hatırlayarak.


“Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.


Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!” diyor istiklal şairi.


Hayattayken yakından tanımaktan onur duyduğum Erdem Bayazıt abi de şöyle diyor:


"İnsan, gerçekten iyi oluyor iyiyim' dedikçe


...inan olsun, iyiyim anne.”


Lise yıllarında sıkça duyduğumuz bir şarkı vardı, daha çok “devrimcilerin” çalıp dinlediği.  “Arkası gelmez dertlerimin bıktım illallah/Biri biterken öbürü de başlar vermesin Allah” Bu hayatın her sahnesinin kendine göre sıkıntıları, bakışı değiştirirsek güzellikleri vardır. Karşılaştığımız olaylar, musibetler, güzellikler karşısında aldığımız-alacağımız tavır bize bir konum belirleyecek.  “Biri biterken ötekisi başlar” çünkü; bu hayat son perde kapanana, son adım atılana, son nefes verilene kadar kesintisiz bir şekilde devam eden, dramları, trajedileri, komedileri kapsayan bir oyundur.


“Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık var.” (inşirah 6)


Sen yine de umutla bekle yarını, heyecanla, sabırla. Unutma! Yarın bugünden daha güzel olacak!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi