Mustafa Semih  ARICI
Köşe Yazarı
Mustafa Semih ARICI
 

KARADENİZ’İN DERELERİ

Daha öncede namını duymuştum ama bir arkadaş sosyal medyada paylaşım yapana kadar, Görele Çanakçı Dere Vadisi’nin bu kadar güzel olabileceğini bilmiyordum. Aynen bizim şimdi bozulan derelerimizin 1970’lerdeki hali gibi. Tek fark hemen kenarından geçen çift şeritli asfalt yol ve hemen kıyılarında değil de vadi yamaçlarına dağılmış ikişer üçer katlı şirin köy evleri…Ortasından şırıl şırıl akan suları gür Çanakçı Deresi ve yemyeşil bir vadi uzaktaki karlı dağların eteklerine kadar uzanıyor. Meselâ bizim Taşlıdere veya İyidere Vadisi gibi çığırından çıkarılmamış. Etrafı sanki ilk oluştuğu gibi bakir kalmış. Rastgele yapılmış kum çakıl ocakları veya bungalovlar falan yok. Bu haliyle insana benzersiz bir dinginlik hissi veriyor. Hatta geçen yıl ekim ayında yayınlanan “Vadim O Kadar Güzeldi ki” adlı romanımda olayların geçtiği gerçekten muhteşem o vadinin, neresi olduğunu ben de bilmiyordum. Hayalimde canlandırdığım bir yerdi. Ancak Çanakçı Vadisi’nin o muhteşem resimlerini görünce “Olsa olsa burası olur” diye karar verdim. Birçok bakımdan Fırtına Deresi ile birbirine çok benziyorlar ama Çanakçı, çok güzel bir vadi olmanın bütün çekiciliğini sergilerken, Fırtına Vadisi, nihayetsiz bir botanik okyanusu gibi. Vadi çok geçmeden daralsa da Kaçkarların eteklerine kadar yeşil cennetleriyle insanı büyülüyor. İki derenin başka bir ortak özelliği de HES yoluyla tahrip edilmenin eşiğinden dönmüş olmaları. Yöre sakinlerinin ve tüm doğaseverlerin yoğun tepkileri ve alınan mahkeme kararları üzerine engellenen bu teşebbüsler, şimdilik cennetlerin sonunu getiremedi. Ancak birçok dere bunlar kadar şanslı olamadı (Senoz deresi gibi). Ya HES’lere kurban edildiler ya da etraflarındaki çarpık yapılaşma ile çığırından çıkarıldılar.  Dereler, Karadeniz kültürünün çok önemli bir öğesidir. “Rize’nin neresindensin?” sorusuna bile falan dereden diye cevap veririz.  Bu yüzden de onları gözümüz gibi korumalı, gelecek nesillere en doğal halleriyle intikal ettirmeliyiz.
Ekleme Tarihi: 10 Nisan 2023 - Pazartesi

KARADENİZ’İN DERELERİ

Daha öncede namını duymuştum ama bir arkadaş sosyal medyada paylaşım yapana kadar, Görele Çanakçı Dere Vadisi’nin bu kadar güzel olabileceğini bilmiyordum. Aynen bizim şimdi bozulan derelerimizin 1970’lerdeki hali gibi. Tek fark hemen kenarından geçen çift şeritli asfalt yol ve hemen kıyılarında değil de vadi yamaçlarına dağılmış ikişer üçer katlı şirin köy evleri…Ortasından şırıl şırıl akan suları gür Çanakçı Deresi ve yemyeşil bir vadi uzaktaki karlı dağların eteklerine kadar uzanıyor. Meselâ bizim Taşlıdere veya İyidere Vadisi gibi çığırından çıkarılmamış. Etrafı sanki ilk oluştuğu gibi bakir kalmış. Rastgele yapılmış kum çakıl ocakları veya bungalovlar falan yok. Bu haliyle insana benzersiz bir dinginlik hissi veriyor.

Hatta geçen yıl ekim ayında yayınlanan “Vadim O Kadar Güzeldi ki” adlı romanımda olayların geçtiği gerçekten muhteşem o vadinin, neresi olduğunu ben de bilmiyordum. Hayalimde canlandırdığım bir yerdi. Ancak Çanakçı Vadisi’nin o muhteşem resimlerini görünce “Olsa olsa burası olur” diye karar verdim.

Birçok bakımdan Fırtına Deresi ile birbirine çok benziyorlar ama Çanakçı, çok güzel bir vadi olmanın bütün çekiciliğini sergilerken, Fırtına Vadisi, nihayetsiz bir botanik okyanusu gibi. Vadi çok geçmeden daralsa da Kaçkarların eteklerine kadar yeşil cennetleriyle insanı büyülüyor. İki derenin başka bir ortak özelliği de HES yoluyla tahrip edilmenin eşiğinden dönmüş olmaları.

Yöre sakinlerinin ve tüm doğaseverlerin yoğun tepkileri ve alınan mahkeme kararları üzerine engellenen bu teşebbüsler, şimdilik cennetlerin sonunu getiremedi. Ancak birçok dere bunlar kadar şanslı olamadı (Senoz deresi gibi). Ya HES’lere kurban edildiler ya da etraflarındaki çarpık yapılaşma ile çığırından çıkarıldılar. 

Dereler, Karadeniz kültürünün çok önemli bir öğesidir. “Rize’nin neresindensin?” sorusuna bile falan dereden diye cevap veririz. 

Bu yüzden de onları gözümüz gibi korumalı, gelecek nesillere en doğal halleriyle intikal ettirmeliyiz.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi