12 yıl önce başlayan süreç, anlamsız şekilde sekteye uğradıktan sonra şimdi yeni bir boyuta geçildi. Ne yazık ki yine bazı konular tam konuşulmamışa benziyor. Her ne olursa olsun, bu kez verilen büyük tavizlerden sonra yine işi yokuşa sürerlerse o zaman devletin demir yumruğunu kafalarına geçirmeli. Bunu derken şiddet yanlısı olduğumuz sanılmasın. Asla değiliz. Bizi bilenler bilir, biz sevi için gelmişiz dünyaya. Lakin devlet idare etmek kolay iş değildir. Yavuz Sultan Selim İran ve Mısır seferlerine çıktığı zaman eğer 800 kişiyi idam ettirmemiş olsaydı Devlet-i Aliye’den eser kalmazdı. O yüzden, üç buçuk çapulcuya bunca yıl dayanmak bile zül iken, bugünkü noktada yine işi uzatmak, ihanetten başka bir kelimeyle ifade edilemez. Bir takım şartlar ileri sürüp yeni tavizler koparmak hakları değildir. Onlara verilen verildi şimdiye kadar. Artık yeter!
Üstelik şimdi istihbaratımızı kendimiz yapıyor, kimsenin sahte raporlarına bel bağlamıyoruz. İHA’lar, SİHA’lar ve diğer enstrümanlarla elimiz daha güçlüdür. Bu kez içerde veya dışarda her hangi inde iseler bulup çıkarmak ve topyekûn imha etmek hakkımız var. Bunu dünyaya da kolay anlatabiliriz. Ayrıca da geçmişi kirli Avrupa’ya hesap vermek zorunda değiliz. Çünkü en müşfik eli uzatmışız.
Şehit anaları, yakınlarında şehit olanlar ve bizim gibi milyonlar, eğer ses çıkarmıyorsa, bir çözüm yolunun bulanabilmesi ümidindendir. Akan kan dursun da varsın bizim içimiz kan ağlasın diyen yürekleri ağzında milyonlarız biz. Madem böyle bir yola girildi, madem âli bildiğimiz devletimiz bir el uzattı, artık mutlu sona ulaşalım deyip susuyoruz. Fakat bu kez de sahtekârlık gösterirlerse artık hiç beklememeli, kafalarına inmeli ve bu işi kökünden sökmeliyiz. Şehit analarının yürekleri o zaman serinler.
Bilmem anlatabildim mi?
Bu arada, İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, Bakanlık emrine alındı yerine Vali Yardımcısı Ertuğrul Aslan vekâleten atandı. Vali beyin, 17 Mayıs günü terör örgütü PKK’nın sözde iki yöneticisi için düzenlenen bir anma törenine izin verilmesi üzerine Mülkiye Başmüfettişi olarak görevlendirilmek üzere Bakanlığa dilekçe verdiği öne sürülüyor.
Şu olay için internette bin çeşit haber var. Gazetecilik ne ara bu kadar kirlendi bilemiyorum doğrusu?
Muhabbetle efendim!