Tahir ORHAN
Köşe Yazarı
Tahir ORHAN
 

EN İYİSİ BİZ İYİ YAPANI ÖDÜLLENDİRELİM

Aklıma nereden esti bilmem diyecektim ki, nereden estiğini buldum. Bundan böyle, işlerini kötü yapanları konuşacağımıza işlerini iyi yapanları konuşalım; eğer imkânlarımız el verirse onları ödüllendirelim. Çünkü işler o kadar kirlendi ki… Bir ipucu olur diye bir anımı paylaşmak istiyorum. Bir sabah, ne sabahı sabahın köründe büyük bir gürültüye uyandı Trabzon. Şu anda oturduğum Beşirli mahallesinden geliyordu gürültü. Üşenmedim ve kalkıp o tarafa doğru yürümeye başladım. Şimdiki meşhur Tanjant Yolu, o zamanlar henüz bitmemişti. O yol üzerindeki bir bina, adeta hâk ile yeksan olmuştu. Beş katlı bina, tek kat gibi yerde duruyordu. Allah’tan bina boştu. Boş derken terk edilmiş değil ha, daha henüz taşınılmamış, yeni yani. Moloz yığınına yaklaşıp betonu elime aldım. Kum taneciklerindendi. Çimento o zamanlar henüz icat edilmemiş miydi ne, eser yoktu yani. O binanın üst tarafında bir başka müteahhidin yaptığı yine inşaat halinde bir bina daha vardı. Öteki bina yıkılınca, zemin sağlam değil diye bunun da yıkımına karar verildi. Dünyada uygulanan ama Türkiye’de ilk kez uygulanacak olan bir yöntemle, bina toptan çökertilecekti. MKE’den uzmanlar geldi, binanın bütün kolonlarına dinamitler yerleştirildi. Sıra uzaktan kumandayla patlatma işine geldi. Bütün tedbirler alındı ve bina tek tıkla yıkıldı diyemiyorum; çünkü o kadar sağlamdı ki, sadece üç katı, diğer iki katın üzerine yığılabildi. Geri kalanını üç ayda ancak yıkabildiler. Buradan şuna gelmek istiyorum. Kendiliğinde yıkılan binanın müteahhidin yanında yanlış hatırlamıyorsam 170 dinamit yerleştirildiği halde ancak üç katı yıkılabilen binayı yapan adam bir tutulmalı mı? Ötekini hapislerde çürütmek gerekirken berikine ödül verilmesi gerekmez mi? Bunu depremde yıkılmayan binayı yapana da, heyelanda toprak altında kalmayan bina veya binaları yapana da, bunca kirlenmişlik içinde ısrarla temiz kalana da uygulamak gerekir diye düşünüyoruz. Bu yazıyı ayrıca, kötü işlerin çok artması, iyi işlerin az olması bakımından bunları anmak, ödüllendirmek daha doğru olur kanısıyla yazdım. Yıllarca devletin yaptığı hizmetleri ki çoğunu o yıllarda vatandaş katkılarıyla yapıyordu, övüp durduk biz gazeteciler. Bir gün bir köyde okul açılışına gitmiştik; köylünün biri, “Kardeşim ne allayıp pulluyorsunuz; bunları yapmak devletin görevi değil mi zaten? Siz yapmadıklarını haber yapsanıza” demişti de apışıp kalmıştık. Ramazan Bayramı çok yaklaştı. Bayramınızı şimdiden tebrik ederim. Muhabbetle efendim!    
Ekleme Tarihi: 27 March 2025 - Thursday

EN İYİSİ BİZ İYİ YAPANI ÖDÜLLENDİRELİM

Aklıma nereden esti bilmem diyecektim ki, nereden estiğini buldum. Bundan böyle, işlerini kötü yapanları konuşacağımıza işlerini iyi yapanları konuşalım; eğer imkânlarımız el verirse onları ödüllendirelim. Çünkü işler o kadar kirlendi ki…

Bir ipucu olur diye bir anımı paylaşmak istiyorum. Bir sabah, ne sabahı sabahın köründe büyük bir gürültüye uyandı Trabzon. Şu anda oturduğum Beşirli mahallesinden geliyordu gürültü. Üşenmedim ve kalkıp o tarafa doğru yürümeye başladım. Şimdiki meşhur Tanjant Yolu, o zamanlar henüz bitmemişti. O yol üzerindeki bir bina, adeta hâk ile yeksan olmuştu. Beş katlı bina, tek kat gibi yerde duruyordu. Allah’tan bina boştu. Boş derken terk edilmiş değil ha, daha henüz taşınılmamış, yeni yani. Moloz yığınına yaklaşıp betonu elime aldım. Kum taneciklerindendi. Çimento o zamanlar henüz icat edilmemiş miydi ne, eser yoktu yani.

O binanın üst tarafında bir başka müteahhidin yaptığı yine inşaat halinde bir bina daha vardı. Öteki bina yıkılınca, zemin sağlam değil diye bunun da yıkımına karar verildi. Dünyada uygulanan ama Türkiye’de ilk kez uygulanacak olan bir yöntemle, bina toptan çökertilecekti. MKE’den uzmanlar geldi, binanın bütün kolonlarına dinamitler yerleştirildi. Sıra uzaktan kumandayla patlatma işine geldi. Bütün tedbirler alındı ve bina tek tıkla yıkıldı diyemiyorum; çünkü o kadar sağlamdı ki, sadece üç katı, diğer iki katın üzerine yığılabildi. Geri kalanını üç ayda ancak yıkabildiler.

Buradan şuna gelmek istiyorum. Kendiliğinde yıkılan binanın müteahhidin yanında yanlış hatırlamıyorsam 170 dinamit yerleştirildiği halde ancak üç katı yıkılabilen binayı yapan adam bir tutulmalı mı? Ötekini hapislerde çürütmek gerekirken berikine ödül verilmesi gerekmez mi? Bunu depremde yıkılmayan binayı yapana da, heyelanda toprak altında kalmayan bina veya binaları yapana da, bunca kirlenmişlik içinde ısrarla temiz kalana da uygulamak gerekir diye düşünüyoruz.

Bu yazıyı ayrıca, kötü işlerin çok artması, iyi işlerin az olması bakımından bunları anmak, ödüllendirmek daha doğru olur kanısıyla yazdım. Yıllarca devletin yaptığı hizmetleri ki çoğunu o yıllarda vatandaş katkılarıyla yapıyordu, övüp durduk biz gazeteciler. Bir gün bir köyde okul açılışına gitmiştik; köylünün biri, “Kardeşim ne allayıp pulluyorsunuz; bunları yapmak devletin görevi değil mi zaten? Siz yapmadıklarını haber yapsanıza” demişti de apışıp kalmıştık.

Ramazan Bayramı çok yaklaştı. Bayramınızı şimdiden tebrik ederim.

Muhabbetle efendim!

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi