Tahir ORHAN
Köşe Yazarı
Tahir ORHAN
 

KIYAMETE KADAR CANLI YAYINDAYIZ

Bugünkü yazımızda biraz kendi mesleğimizden söz etmek istiyorum. Yazının başlığına bakınca bunu anlamak mümkün... Söz, CNN’nin üst yöneticilerinden birine ait.  Bu medya dünyası o kadar karmaşık ki, hangisini anlatalım. Evinde televizyon olmayan medya imparatorundan, “Bizim kameralarımızın göstermediği olaylar aslında olmamış gibidir” diyerek, adeta biz size neyi vermişsek onu almak zorundasınız demeye getiriyorlar. Aslına bakarsanız yanlış da değil bu. Biz gazetecilikte “Gördüğünüzün yarısına inanın duyduğunuza hiç inanmayın” diye bir kurala inanırız. Bunu öğrencilerime de her zaman dikte ettirdim. Şimdi de çevremdekilere bunu anlatıyorum. Hatta o kadar ki, hemen birkaç dakika sonra bu söylediğimiz teyit edilmiş oluyor. Bu yüzden bazen eleştirildiğim de oluyor; bunu hissediyorum. Son olaylarda sessiz kalmamın bir sebebi de budur. Dilimizde “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” diye bir söz vardır. O yüzden her zaman bekleyip sonucu görmeye odaklanıyorum. Çoğu kez de haklı çıkıyorum. Çünkü medyada algı diye bir kavram vardır ve bu sizi çok ötelere götürebilir.  Buruda görsel bir resim koymadan size anlatmaya çalışayım. Bir köpeğin bir kuzuyu boynundan yakaladığı bir görüntüyü hayal edin. İlk aklınıza gelen şey, köpeğin kuzuyu yemeye çalıştığıdır değil mi? Oysa büyük resme baktığınız zaman köpeğin, suya düşmekte olan kuzuyu uçurumun kenarından kurtardığını görünce “Aa ne kadar da yanılmışız” dersiniz. İşte bu ve buna benzer algıları, görsel veya yazılı basında çok görürsünüz. Bu yüzden gördüğünüzün yarısına inanın diyoruz işte.  Haiti’deki karışıklıkları soran bir gazeteciye zamanın Amerikan Başkanı Clinton şöyle bir cevap vermişti: Evet o ülkede bir takım olaylar oluyor ama henüz CNN göstermedi. Anladınız mı şimdi medyanın gücünü?  2001’deki İkiz Kulelerin vuruluşunda da buna benzer algı yönetimi iş başındaydı. Yaklaşık üç bin kişinin öldüğü olaydan bir kare bile ölü fotoğrafı görebildiniz mi? Hemen üst akıl devreye girdi ve dünyaya böyle bir görüntü verilmesinin önünü kapattı.  Bizde olmuyor mu sanıyorsunuz? O kadar çok örnek var ki, hangi birini anlatalım. “Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam olmuş derseniz onlar anlarlar dünyanın ahvalini” demişti ya bizim Bekri; o misal. Nice iş adamları, inşaat işleriyle uğraşanlar, başka başka mesleği olanlar basını ele geçirmiş ki evlere şenlik. Çünkü gazeteciliği para kazanma aracı görüyorlar. Yıllar önce Trabzon’daki Arsin Organize Sanayi Bölgesinde tesis kurmak amacıyla 70 milyar lira (o zaman paradan sıfırlar atılmamıştı) çok uzun vadeli kredi alıp bunun 29 milyar lirasıyla o tesisi kurup kalanını başka alanlarda değerlendiren bir Sabah gazetesi olduğunu söylersek ne demek istediğimizi daha iyi anlarsınız. Başlıktaki cümleyi Ted Turner, CNN’nin açılışında söylemişti. “O programımızın sonunda da Tanrım Sana Geliyorum ilahisini çalacağız” diye bitirmişti.  Bugünlük bu kadar… Muhabbetle efendim!
Ekleme Tarihi: 08 May 2025 - Thursday

KIYAMETE KADAR CANLI YAYINDAYIZ

Bugünkü yazımızda biraz kendi mesleğimizden söz etmek istiyorum. Yazının başlığına bakınca bunu anlamak mümkün... Söz, CNN’nin üst yöneticilerinden birine ait. 

Bu medya dünyası o kadar karmaşık ki, hangisini anlatalım. Evinde televizyon olmayan medya imparatorundan, “Bizim kameralarımızın göstermediği olaylar aslında olmamış gibidir” diyerek, adeta biz size neyi vermişsek onu almak zorundasınız demeye getiriyorlar. Aslına bakarsanız yanlış da değil bu. Biz gazetecilikte “Gördüğünüzün yarısına inanın duyduğunuza hiç inanmayın” diye bir kurala inanırız. Bunu öğrencilerime de her zaman dikte ettirdim. Şimdi de çevremdekilere bunu anlatıyorum. Hatta o kadar ki, hemen birkaç dakika sonra bu söylediğimiz teyit edilmiş oluyor. Bu yüzden bazen eleştirildiğim de oluyor; bunu hissediyorum. Son olaylarda sessiz kalmamın bir sebebi de budur. Dilimizde “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” diye bir söz vardır. O yüzden her zaman bekleyip sonucu görmeye odaklanıyorum. Çoğu kez de haklı çıkıyorum. Çünkü medyada algı diye bir kavram vardır ve bu sizi çok ötelere götürebilir. 

Buruda görsel bir resim koymadan size anlatmaya çalışayım. Bir köpeğin bir kuzuyu boynundan yakaladığı bir görüntüyü hayal edin. İlk aklınıza gelen şey, köpeğin kuzuyu yemeye çalıştığıdır değil mi? Oysa büyük resme baktığınız zaman köpeğin, suya düşmekte olan kuzuyu uçurumun kenarından kurtardığını görünce “Aa ne kadar da yanılmışız” dersiniz. İşte bu ve buna benzer algıları, görsel veya yazılı basında çok görürsünüz. Bu yüzden gördüğünüzün yarısına inanın diyoruz işte. 

Haiti’deki karışıklıkları soran bir gazeteciye zamanın Amerikan Başkanı Clinton şöyle bir cevap vermişti: Evet o ülkede bir takım olaylar oluyor ama henüz CNN göstermedi.

Anladınız mı şimdi medyanın gücünü? 

2001’deki İkiz Kulelerin vuruluşunda da buna benzer algı yönetimi iş başındaydı. Yaklaşık üç bin kişinin öldüğü olaydan bir kare bile ölü fotoğrafı görebildiniz mi? Hemen üst akıl devreye girdi ve dünyaya böyle bir görüntü verilmesinin önünü kapattı. 
Bizde olmuyor mu sanıyorsunuz? O kadar çok örnek var ki, hangi birini anlatalım. “Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam olmuş derseniz onlar anlarlar dünyanın ahvalini” demişti ya bizim Bekri; o misal. Nice iş adamları, inşaat işleriyle uğraşanlar, başka başka mesleği olanlar basını ele geçirmiş ki evlere şenlik. Çünkü gazeteciliği para kazanma aracı görüyorlar. Yıllar önce Trabzon’daki Arsin Organize Sanayi Bölgesinde tesis kurmak amacıyla 70 milyar lira (o zaman paradan sıfırlar atılmamıştı) çok uzun vadeli kredi alıp bunun 29 milyar lirasıyla o tesisi kurup kalanını başka alanlarda değerlendiren bir Sabah gazetesi olduğunu söylersek ne demek istediğimizi daha iyi anlarsınız.

Başlıktaki cümleyi Ted Turner, CNN’nin açılışında söylemişti. “O programımızın sonunda da Tanrım Sana Geliyorum ilahisini çalacağız” diye bitirmişti. 

Bugünlük bu kadar…

Muhabbetle efendim!
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi