Recep Ali AKSOYLU
Köşe Yazarı
Recep Ali AKSOYLU
 

KİRALAR UÇUNCA AÇIK ARTIRMALI DÖNEM BAŞLADI

Geçen yıl otomobil fiyatları uçtuğunda anlam vermemiştik (gerçi pandeminin başında 10 kuruşluk maske 10 lira olduğunda da anlam verememiştik ya!), şimdi de kiralar uçtu, uçmaya devam ediyor. Kiraların uçmasını her birinden çok daha fazla önemsiyorum, toplumun gidişatı, hatta akıl, aile saadetimiz açısından.   Çok dostumun sohbetlerde dile getirdiği, zaman zaman benim de çok mağduriyet yaşadığım İSTANBUL’DA TAKSİ EKSİKLİĞİ, ÇOĞUNUN BAKIMSIZLIĞİ VE BİR TÜRLÜ YENİ PLAKA VERİLMEMESİNİN yanlışlığı konusunda mutlaka bir daha yazmam gerekir derken önüme bir haber düştü.   “Konut piyasasında azalan arza karşı artan talep nedeniyle kiralık ev bulmak oldukça zorlaştı. Bu durum kira fiyatlarında ciddi bir artışa neden oldu. Fiyat artışları birçok yerde yüzde 50'nin üzerinde. Artışların yaşandığı bu dönemde 'fırsatçılık' olarak tanımlanabilecek bazı yöntemler de ortaya çıktı. Bazı emlakçılar sahip olduğu portföyler için farklı yöntemler geliştirdi. Bunlardan biri de eldeki konutu en iyi rakama vermek için açık artırma"   Fiyat neden artar?   İktisat ilmine göre de, piyasaların normal olduğu ekonomilerde de tamamen arz talep dengesine bağlı olarak.   Arz mi çok düştü, talep mi çok?   Krize rağmen arz sürdü, önceden konut stoğu da vardı ama demek ki yetersiz kalmış. Veya stoğu birileri kapatmış!   Talep çok mu arttı?   Geçim sıkıntısının had safhaya, ortalama ücretlerin asgari ücret seviyesi üzerine yaklaştığı bir dönemde pek mümkün değil. Mültecilerin etkisi de zor. Onlar daha düşük profilli konutlarda çok kalabalık olarak yaşıyorlar. Öğrenci yurtlarının yetersizliği de bu düzeyde etki etmez.   1987’DEKİ İHALEYİ KAZANMIŞTIM   Cevabı bilemedim ama okuduğum haber beni taaa 1987’ye götürdü. Ekonomi, konjonktür bugünle benzerlik arz etmiyordu ama benim cuk oturan bir yaşanmışlığım aklıma geldi.   Eskişehir’de yedek subayım ama haftanın iki günü İstanbul’dayım. Vergi iadesi dahil maaşım 125 bin lira. Evi değiştireceğiz, Yel değirmeninde giriş daire beğendik. Fransa’daki ev sahibinin yakını ilgileniyor, 140 bin istiyorlar. Maaşımdan çok. (Bugün yedek subay maaşı ne kadar acaba, Google amca bilir mi?)    Talibiz dedik, Cumartesi 13’de gelin konuşalım yanıtını aldık. Aynı saatte seçtikleri 5 kiracı adayına daha randevu vermişler meğer. Kimisi bir yakını veya eşi ile kimisi tek gelmiş. Hoş sohbetten sonra seçici kurul başkanı Yıldız Hanım (terzi idi) “tek tek sizleri tanıyalım, sonra kararımızı vereceğiz” dedi. Kimse tepki vermedi, resmen ihale başlamıştı.   6 adayın arasında yaşımızın en küçük olmasını öne sürerek, en sona kalmayı önerdim. Diğerlerini dinledik. Biri indirim istedi, üçü 140 bini kabul etti, biri de az bir şey daha fazlayı da kabul edebileceğini belirtti. Bana sıra geldi, önce ailemden, sonra kendimden bahsettim, aylık ücret gelirim olan 125 bin lirayı ancak verebileceğimi, hedeflerimi vs söyledim.   Akşam aradılar, size veriyoruz dediler.   Rakamdan çok başka değerlere önem veren bireylerin olduğunu o gün de bir kez daha yaşamıştık.   İki lafta bugüne dair edip evden çıkayım, geç kalıyorum toplantıya.    Kadıköy de ikamet etiğimiz semtte 6 ay önce 3 bin TL olan kiralar, bugün 5 bin mertebesinde...   Kimsenin gelirinde böyle bir artış yok. Çalışanın da, esnafında… Nasıl ödenir bu kiralar, Allah yardım etsin kirada olanlarımıza demekten gayri elimden bir şey gelmiyor.   Düne kadar bir emekli maaşınız bir de konut kira gelirinizle idare edebiliyordunuz; şimdi o da yattı. Emekli maaşı pul oldu, kira gelirinizin de artık garantisi yok. Çok dostum, aylardır kirasını alamadığından yakınıyor.   Allah yardımcımız olsun demekten gayri lafım ne olabilir ki!  
Ekleme Tarihi: 07 Ekim 2021 - Perşembe

KİRALAR UÇUNCA AÇIK ARTIRMALI DÖNEM BAŞLADI

Geçen yıl otomobil fiyatları uçtuğunda anlam vermemiştik (gerçi pandeminin başında 10 kuruşluk maske 10 lira olduğunda da anlam verememiştik ya!), şimdi de kiralar uçtu, uçmaya devam ediyor. Kiraların uçmasını her birinden çok daha fazla önemsiyorum, toplumun gidişatı, hatta akıl, aile saadetimiz açısından.

 

Çok dostumun sohbetlerde dile getirdiği, zaman zaman benim de çok mağduriyet yaşadığım İSTANBUL’DA TAKSİ EKSİKLİĞİ, ÇOĞUNUN BAKIMSIZLIĞİ VE BİR TÜRLÜ YENİ PLAKA VERİLMEMESİNİN yanlışlığı konusunda mutlaka bir daha yazmam gerekir derken önüme bir haber düştü.

 

“Konut piyasasında azalan arza karşı artan talep nedeniyle kiralık ev bulmak oldukça zorlaştı. Bu durum kira fiyatlarında ciddi bir artışa neden oldu. Fiyat artışları birçok yerde yüzde 50'nin üzerinde. Artışların yaşandığı bu dönemde 'fırsatçılık' olarak tanımlanabilecek bazı yöntemler de ortaya çıktı. Bazı emlakçılar sahip olduğu portföyler için farklı yöntemler geliştirdi. Bunlardan biri de eldeki konutu en iyi rakama vermek için açık artırma"

 

Fiyat neden artar?

 

İktisat ilmine göre de, piyasaların normal olduğu ekonomilerde de tamamen arz talep dengesine bağlı olarak.

 

Arz mi çok düştü, talep mi çok?

 

Krize rağmen arz sürdü, önceden konut stoğu da vardı ama demek ki yetersiz kalmış. Veya stoğu birileri kapatmış!

 

Talep çok mu arttı?

 

Geçim sıkıntısının had safhaya, ortalama ücretlerin asgari ücret seviyesi üzerine yaklaştığı bir dönemde pek mümkün değil. Mültecilerin etkisi de zor. Onlar daha düşük profilli konutlarda çok kalabalık olarak yaşıyorlar. Öğrenci yurtlarının yetersizliği de bu düzeyde etki etmez.

 

1987’DEKİ İHALEYİ KAZANMIŞTIM

 

Cevabı bilemedim ama okuduğum haber beni taaa 1987’ye götürdü. Ekonomi, konjonktür bugünle benzerlik arz etmiyordu ama benim cuk oturan bir yaşanmışlığım aklıma geldi.

 

Eskişehir’de yedek subayım ama haftanın iki günü İstanbul’dayım. Vergi iadesi dahil maaşım 125 bin lira. Evi değiştireceğiz, Yel değirmeninde giriş daire beğendik. Fransa’daki ev sahibinin yakını ilgileniyor, 140 bin istiyorlar. Maaşımdan çok. (Bugün yedek subay maaşı ne kadar acaba, Google amca bilir mi?) 

 

Talibiz dedik, Cumartesi 13’de gelin konuşalım yanıtını aldık. Aynı saatte seçtikleri 5 kiracı adayına daha randevu vermişler meğer. Kimisi bir yakını veya eşi ile kimisi tek gelmiş. Hoş sohbetten sonra seçici kurul başkanı Yıldız Hanım (terzi idi) “tek tek sizleri tanıyalım, sonra kararımızı vereceğiz” dedi. Kimse tepki vermedi, resmen ihale başlamıştı.

 

6 adayın arasında yaşımızın en küçük olmasını öne sürerek, en sona kalmayı önerdim. Diğerlerini dinledik. Biri indirim istedi, üçü 140 bini kabul etti, biri de az bir şey daha fazlayı da kabul edebileceğini belirtti. Bana sıra geldi, önce ailemden, sonra kendimden bahsettim, aylık ücret gelirim olan 125 bin lirayı ancak verebileceğimi, hedeflerimi vs söyledim.

 

Akşam aradılar, size veriyoruz dediler.

 

Rakamdan çok başka değerlere önem veren bireylerin olduğunu o gün de bir kez daha yaşamıştık.

 

İki lafta bugüne dair edip evden çıkayım, geç kalıyorum toplantıya. 

 

Kadıköy de ikamet etiğimiz semtte 6 ay önce 3 bin TL olan kiralar, bugün 5 bin mertebesinde...

 

Kimsenin gelirinde böyle bir artış yok. Çalışanın da, esnafında… Nasıl ödenir bu kiralar, Allah yardım etsin kirada olanlarımıza demekten gayri elimden bir şey gelmiyor.

 

Düne kadar bir emekli maaşınız bir de konut kira gelirinizle idare edebiliyordunuz; şimdi o da yattı. Emekli maaşı pul oldu, kira gelirinizin de artık garantisi yok. Çok dostum, aylardır kirasını alamadığından yakınıyor.

 

Allah yardımcımız olsun demekten gayri lafım ne olabilir ki!

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi