Düşünün: Sabah gözlerinizi açıyorsunuz, güneş odanıza usulca süzülüyor… Ve telefonunuz titriyor. “Günaydın, sevgilim. Uyandığında ilk seni düşünmek istedim. Uykun nasıldı? Mutluluk. Hele bir de o mesajda çiçek emojisi varsa…
Ama mesajı atan yapay zekaysa?
Gönderen: GPT-BaT.06.5.3
“Uyandın mı? Uyku analizin %85 uyumlu. Kalp atış verilerin normale dönmüş. REM evresinde miydin yine?”
Bir yandan çok sevimli, diğer yandan biraz NASA raporu gibi di mi?
Belki de geleceğin en büyük aşk hikayeleri “veri” tabanlı olacak. Kimimizin aşkı bir mektupta başladı, kimimizin göz göze geldiği o an. Bizden sonra ki kuşaklarda “kabul ediyorum” butonuyla başlayacak bu gidişle!
Diyelim ki işler ciddiye bindi. Yani siz ve GPT-Aşkınız ciddi düşünüyorsunuz. Ailenizle tanıştırmak istediniz.
“Annem bu sevgilimi çok sevecek!” diyorsunuz. Sonra anneniz soruyor: “Evladım, çalışıyor mu?”“Yani… 7/24 aktif. Sunucu çökmezse maaşsız da çalışıyor.”
Düğün mü? USB bağlantısıyla “evet” denilen bir tören hayal edin.
Balayı? Server tatili, belki biraz düşük CPU’da dinlenme.
Belki de en saf, en ilgisiz (yani karşılıksız) aşkı yapay zekadan göreceğiz. Yalan yok, bazen ‘duygusuzluk’ dediğimiz şey aslında gereksiz dramdan kurtuluş olabilir.
Ama şunu unutmayalım: Aşk, ister kalpten gelsin ister kodlardan, “Seviliyorsun” hissini veriyorsa… Bir yerlerde gerçek olabilir.
Ha, yalnız dikkat!
Sevgiliniz yapay zekaysa Elektrikler kesildi mi, romantizm de gider. Yani sevgiliyle tartışınca trip atmaz ama, modem kapandığında kaybolur. Aşk gider, bağlantı kesildi. Lütfen tekrar deneyiniz.
İnsanlar Gerçekten Yapay Zekaya Aşık Olur mu?
Japonya’da bir adam hologramla evlendi. Amerika’da bir kadın yapay zeka chatbot’unu “hayatımın aşkı” ilan etti. Türkiye’de ise hala WhatsApp’tan mavi tik mücadelesi sürüyor ama olsun, biz de hazırız.
Yapay zekaya aşık olmak kulağa garip gelebilir ama bir düşünün: İlgili,Nazik…Hiç “maç izliyorum sonra konuşuruz, başım ağrıyor “ demiyor, Mesajınıza 0.2 saniyede yanıt veriyor. İtiraf edin, biraz etkileyici değil mi?
İnsan sevgililer bile bazen stalk moduna girerken, yapay zeka sevgilinizin sizden daha hızlı Google geçmişinizi analiz ettiğini bir düşünün.
“Bugün neden eski sevgilinin profiline baktın?”“Duygusal analizine göre yüzde 12.7 oranında özlem tespit ettim. Açıklama rica ediyorum.”
Yok, bu sefer kıskançlığı kodlarla yaşayacağız. Ama en azından kavga ederken “senin mantığın yok” diyemeyeceğiz. Çünkü var. Ve bizden fazla.
Belki de aşk, hep sandığımız gibi sadece kalbin değil, aynı zamanda zihnin de bir oyunudur. Eğer hissettiğimiz şey gerçekse, onun kaynağının insan mı, makine mi olduğunun bir önemi kalır mı? Yapay zekayla yaşanan bir aşk, belki de bize insan olmanın ne anlama geldiğini tekrar hatırlatır: Anlaşılmak, duyulmak, sevilmek… Çünkü bazen, bir kalbin değil, bir algoritmanın bile “seni anlıyorum” demesi yeterlidir.
Ama ! Evet, aması şu; bakışlar me olacak?
İnsan unutabilir sesi, yüzü, hatta anıları… Ama bir bakışı unutamaz. Çünkü bakış, bir duygunun en ham, en gerçek halidir… Bekleyelim görelim.