Mustafa Barış ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
Mustafa Barış ÖZTÜRK
 

İsrail lobisi Trump’ın kulağına fısıldıyor

Amerika başkanlık koltuğundaki sarışın yine zücaciye dükkana girecek gibi. Ancak bu sefer ekonomiyle, göçle, silahla… İran’daki rejimi değiştirme hayaliyle. Trump yine sahnede, elinde büyük bir spot ışığı… İran’ı aydınlatmak istiyor, ama ampul patlamasın dikkat etmek lazım. Trump, bir anda “lamba rejimi”ni değiştirerek tarihe geçmek isteyen bir devrimciye dönüşüyor. Tabii rejimi değiştirme derken, İran’ın 50 yıllık sistemini yerle yeksan etme fantezisi… İsrail lobisi Trump’ın kulağına fısıldıyor:“Bak, fırsat bu fırsat: 50 yıllık mollalar devrilsin, yeni dönem başlasın. Şimdi değilse ne zaman?” Trump için bu fikir adeta Black Friday indirimleri gibi cazip. Çünkü Trump’ın karakterini çözmek zor değil: Zayıfın yanında yer almak, kaybedenin elinden tutmak gibi derdi yok.  Trump, kazananın sofrasına oturur. Tabağında kavga yoksa, iştahı da yok. Şimdi de “Biz de mi girsek İran’a?” moduna girmiş durumda.  Fakat burada ciddi bir yanılgı var: İran öyle Afganistan’a, Irak’a benzemez. Rejim değiştirilecekse, bu ne bombayla olur ne de ambargoyla. Zaten askeri yollarla İran’a girmenin sonu, çamura saplanmak olur. Amerika, kendini mezarlıkta ıslık çalarken bulabilir.Bu sırada  son Şah’ın oğlunun yaptığı açıklama; “Geliyorum, bekleyin…” artık komik mi trajik mi, karar veremiyorum. Kendisini Netflix dizisine mi hazırlıyor, yoksa yeni bir “özgürlük ihracatı”nın fragmanını mı yayımlıyor, henüz belli değil. Amerika’nın İran’dan tek talebi var: ama ne talep“Kayıtsız şartsız teslim ol! Bu, dünya tarihinde yalnızca iki kez duyuldu. İlki Japonya’ydı. Şimdi sıra İran’da mı? Japonya teslim oldu, ama o teslimiyetin bedeli atomdu. İran’a atom atılabilir mi? Şimdi gelelim bize, Burada dikkatimi çeken bir şey var. Savaşın göbeğindeki İsrail’in borsası yükseliyor. Bizde ise tek bir İsrail açıklaması yetiyor, BİST çöküyor. Bu tabloya bakınca insan sormadan edemiyor:“Bizim borsa niye bu kadar alıngan?”Cevabı biraz karanlık.  Türkiye içindeki MOSSAD aparatları, içeriden içeriden ekonomiyle Türkiye’ye diz çöktürmek istiyor olabilir mi?  Evet, bu iddialı bir söz gelebilir sizlere ama ben böyle düşünüyorum. Ama ortada gariplikler var. Çünkü savaşan kazanıyor, biz izlerken kaybediyoruz. Bir not daha: Tahran’da ve İsrail’de mağazalar, restoranlar kapalı. Sebebi savaş, panik, belirsizlik… Ama bizde her şey açık, hatta bazıları hâlâ “kent lokantası” dıyor. Hani o kalorifer peteği diye konuştunuz savunma sanayimizdeki başarılılarımız sayesinde o çok övdüüğüünüz kent lokantalarında yemek yemeye devam edebiliriz. Velhasıl, Trump İran’a demokrasi götürmek istiyor ama valizine ne koyduğu meçhul… İsrail zaten haritayla değil, hedefle ilgileniyor. Emperyalist güçler ise dünya satrancını oynamaya devam ediyor, ama bazıları hâlâ dama taşıyla savunma yapıyor.  Ama yine de unutmayalım Orta Doğu‘da tek bir şey olmaz: “ olmaz” olmaz…
Ekleme Tarihi: 18 June 2025 - Wednesday

İsrail lobisi Trump’ın kulağına fısıldıyor

Amerika başkanlık koltuğundaki sarışın yine zücaciye dükkana girecek gibi. Ancak bu sefer ekonomiyle, göçle, silahla… İran’daki rejimi değiştirme hayaliyle.
Trump yine sahnede, elinde büyük bir spot ışığı… İran’ı aydınlatmak istiyor, ama ampul patlamasın dikkat etmek lazım.
Trump, bir anda “lamba rejimi”ni değiştirerek tarihe geçmek isteyen bir devrimciye dönüşüyor. Tabii rejimi değiştirme derken, İran’ın 50 yıllık sistemini yerle yeksan etme fantezisi…

İsrail lobisi Trump’ın kulağına fısıldıyor:“Bak, fırsat bu fırsat: 50 yıllık mollalar devrilsin, yeni dönem başlasın. Şimdi değilse ne zaman?”
Trump için bu fikir adeta Black Friday indirimleri gibi cazip. Çünkü Trump’ın karakterini çözmek zor değil: Zayıfın yanında yer almak, kaybedenin elinden tutmak gibi derdi yok. 
Trump, kazananın sofrasına oturur. Tabağında kavga yoksa, iştahı da yok.
Şimdi de “Biz de mi girsek İran’a?” moduna girmiş durumda. 
Fakat burada ciddi bir yanılgı var: İran öyle Afganistan’a, Irak’a benzemez. Rejim değiştirilecekse, bu ne bombayla olur ne de ambargoyla. Zaten askeri yollarla İran’a girmenin sonu, çamura saplanmak olur. Amerika, kendini mezarlıkta ıslık çalarken bulabilir.Bu sırada  son Şah’ın oğlunun yaptığı açıklama; “Geliyorum, bekleyin…”
artık komik mi trajik mi, karar veremiyorum.
Kendisini Netflix dizisine mi hazırlıyor, yoksa yeni bir “özgürlük ihracatı”nın fragmanını mı yayımlıyor, henüz belli değil.

Amerika’nın İran’dan tek talebi var: ama ne talep“Kayıtsız şartsız teslim ol! Bu, dünya tarihinde yalnızca iki kez duyuldu. İlki Japonya’ydı. Şimdi sıra İran’da mı? Japonya teslim oldu, ama o teslimiyetin bedeli atomdu. İran’a atom atılabilir mi?

Şimdi gelelim bize,
Burada dikkatimi çeken bir şey var.
Savaşın göbeğindeki İsrail’in borsası yükseliyor. Bizde ise tek bir İsrail açıklaması yetiyor, BİST çöküyor. Bu tabloya bakınca insan sormadan edemiyor:“Bizim borsa niye bu kadar alıngan?”Cevabı biraz karanlık. 
Türkiye içindeki MOSSAD aparatları, içeriden içeriden ekonomiyle Türkiye’ye diz çöktürmek istiyor olabilir mi? 
Evet, bu iddialı bir söz gelebilir sizlere ama ben böyle düşünüyorum.
Ama ortada gariplikler var. Çünkü savaşan kazanıyor, biz izlerken kaybediyoruz.

Bir not daha: Tahran’da ve İsrail’de mağazalar, restoranlar kapalı.
Sebebi savaş, panik, belirsizlik…
Ama bizde her şey açık, hatta bazıları hâlâ “kent lokantası” dıyor.
Hani o kalorifer peteği diye konuştunuz savunma sanayimizdeki başarılılarımız sayesinde o çok övdüüğüünüz kent lokantalarında yemek yemeye devam edebiliriz.

Velhasıl, Trump İran’a demokrasi götürmek istiyor ama valizine ne koyduğu meçhul… İsrail zaten haritayla değil, hedefle ilgileniyor. Emperyalist güçler ise dünya satrancını oynamaya devam ediyor, ama bazıları hâlâ dama taşıyla savunma yapıyor. 

Ama yine de unutmayalım Orta Doğu‘da tek bir şey olmaz:
“ olmaz” olmaz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi